BENDE KURBAN OLAYIM

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Değerlerimiz bize sevgiyi, saygıyı, şefkati, merhameti, izzeti ikramı, anne ve babamız başta olmak üzere tüm büyüklerimizi ziyaret etmeyi, ellerini öpmeyi, dualarını almayı, sevip sevdirmeyi bir fırsat olarak sunuyor. Kimimiz bu fırsatları elinin tersiyle itiyor, kimimiz ise bu fırsatları ganimet bilip dört kolla sarılıyor ve gelecek nesillere aktarıyor. Burada önemli olan bizim hangi tarafta yer aldığımızdır. Safımızı belirlediğimiz günlerden biri de bayramlarımızdır. Burcu burcu kokan o gül kokusuyla geldi yine kurban. Böyle günlerde kuruyup çöle dönen yüreklerimize, rahmeti rahman geliyor. Öyleyse bende kurban olayım. Kurban rahmeti paylaşmaktır. Kurban fakiri gözetmektir. Kurban yetimi sevindirmek, başını okşamaktır. Kurban sosyal barışı sağlamaktır. Kurban insanı Allah’a yaklaştırmaktır. Kurban İsmail’i, İbrahim’i, hicretin gelini Hacer’i anmaktır. Kurban, Cebrail’in getirdiği koçu hatırlamaktır. Kurban muhabbet ve hidayettir. İdrak edeceğimiz Kurban’da yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmesin. Birlikteliğimiz devam etsin ezelden ebede… Kurban kesenlerin bazıları “Kurban olmanın” inceliğini, derinliğini düşünürde, Seyrani’nin dediğini der: Mesnedim yok azlim kaygı çekeyim, Ustabaşı gibi ölçüp biçeyim, Evvel ahir bir kurbanlık tekeyim, Vakti gelsin bıçağını çal bana. Bugünde Allah rızası için İsmail’i ona kurban veren İbrahim misali; Emrine amade olarak bir dini vecibeyi yerine getireceğiz inşallah. Vakti geldi rızayı bari için kurban kesmeye. Koç olmasa bile bir tosunu Rabbimin uğruna, onun rızasına, çalacağım bıçağımı tek bir getirip besmele çekerek. Keseceğim kurbanın etini de, üçe böleceğim; Birisi fakirin, yoksulun hakkı olacak. Diğeri misafirlerime ikram olacak. Üçüncüsü de çoluğumun çocuğumun, aile efradımın rızkı olacak. Kurban kesen herkesin aynı şeyleri yapacağını düşündüğümüzde; Evine et girmeyen fakir, hasta, öğrenci vs. kalır mı? Maalesef kalıyor. Demek ki herkes böyle yapmıyor? Bu bayramda evine et girmeyen kimse kalmasın. Bayramın bereketi, nezaketi, zarafeti; çevremizi, evimizi, sokağımızı, camilerimizi şenlendirecek. İnsanları kucaklaştırıp, kaynaştıracak. Saflar sıklaşacak, küskünler barışıp, dargınlıklar ortadan kalkacak. Tüm ülkemde bu güzellikler hâkim olacak. Herkes birbirini sevecek, sayacak. Büyüklerin elleri öpülecek, yurtlar, yuvalar şenlenecek, yetimlerin başı okşanacak, çocukların yüzü gülecek. Devlet erkânı vatandaşını kucaklayacak, herkes sevecek birbirini. Dini değerlerimiz inananlar tarafından yaşanırken, inanmayanlar da bize saygı duyacak bu günde. Kimse hayvanlara zulmediliyor, kanlı bayram mı olur bu nasıl din demeyecek. Hayvanların sadece kurban bayramında kesilmediğini yediği eti çiçekçiden almadığını bilecek o zavallılar? Bu günde dünya da sayıları bir milyar sekiz yüz bini bulan İslam ümmetinin bir kısmı kendisine uzanacak sıcak bir el bekliyor. Günümüzde birbirini öldüren, birbirini Boğazlıyan, insafsızca ülkesini yakan yıkan diktatörler olsa da bu günün hürmetine Rabbim onları da ıslah eder inşallah. Benim güzel ülkemde yardım kuruluşlarınca kesilecek kurbanlar mazlum milletlere, fakr-u zaruret içinde kıvranan aç insanlara ulaşacak inşallah… Netice olarak kurban, dostluğa, kardeşliğe ve en önemlisi umuda köprü olacaktır. Bu vesile ile dünya üzerinde ki tüm İslam âleminin, ülkemin ve tüm Yozgatlı hemşerilerimizin, bayramlarını tebrik eder hayırlara vesile olmasını cenabı haktan niyaz ederim diyorum vesselam… 23 EKİM 2012 SALI

BENDE KURBAN OLAYIM
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!