BABAM BENİM BABAM, BEN BABAMIN KIZIYIM

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir önceki gün babalar günüydü. 

365 günde bir babalar günü, anneler günü, sevgiler günü diye takvime bağlanmış.

Bu günler senede bir gün olur mu? Allah aşkına!

İnsan yaşadığı günden emri hak vaki olduğu güne kadar babasını, annesini, eşini, sevgilisini, sevmeyi, saymayı bir güne tahsis eder mi? Bu sevgi, bu saygı bir güne sığar mı?

Bugün bende babamla ilgili yazacağım.

Zamanın birinde bir adam idama mahkûm edilir. İnfazını bekler. Son sözü sorulur: 

“Benim hayatta bir kızım var uzun yıllardır görmedim. Dünya gözüyle onu görmek, bir abdest alıp, iki rekâtta namaz kılmak isterim” der.

Dileği yerine getirilir. Kız yarım saat babasıyla baş başa içerde kalır. Çıkışta Kadı efendiye “size bir sualim var. Bilirseniz beni de babamla birlikte asın, bilemeseniz babamın infazını durdurur musunuz?” der. Kadı efendide kabul eder. 

Kızın suali şudur; 

“Babam benim babam

Ben babamın kızıyım

Babam benim oğlum”

Kadı düşünür, yanındakiler düşünür, bir türlü cevaplayamazlar. Sonunda kıza sorarlar; “Sorunun cevabını biz bilemedik. Haydi, sen söyle”.

Kız der ki, “Babamı ilk gördüğümde babam takatsiz kalmış, açlıktan ölmek üzereydi. Yanında hiçbir yiyecek içecek yoktu. Konuşacak mecali de yoktu. Beni görünce gözlerini açtı. Süyüm süyüm ağladı. Düşündüm. Burada babama ne yapabilirim? İlk aklıma gelen babama kendi mememden süt emzirip, karnını doyurmak oldu. Eee! Ben onun kızıyım. O da benim babam. Süt verdiğim için benim oğlum olmaz mı Kadı Efendi” demiş.

Rivayet odur ki, bu güzellik karşısında mahkûmun affedildiği söylenir.

Babalar bunu hak etmez mi? Kimin babası varsa saygıyı hak etmez mi? Eli öpülmez mi? Duası alınmaz mı? 

Benimde babam Adil Hoca, hiç aklımdan çıkmaz. Ne zaman hatırlasam içim cız eder. Öyle bir ölüm öldü ki Allah herkese nasip etsin. Topçu Köyü Cami içinde öğle vakti Kur’an okurken mihrapta rahlenin üzerine kafasını koyarak 54 yaşında ruhunu Rabbisine teslim etti. 

33 yıllık İmam Hatiplik görevinde kendi ifadesiyle “7 yaşından itibaren bir vakit namazımı kazaya koymadım, tehirde etmedim. 4 yıl Çanakkale-Gelibolu’da Alman harbinde askerlik yaptım. 70 gün hiç potin çıkartmadan mevzide nöbet tuttum. Teyemmüm yaparak orada da namazımı aksatmadım” derdi.

Herkesin apalağı, herkesin topalağıdır. 

Herkesin babası herkes için çok kıymetlidir. Başkalarını bilmem ama ben babamın aşığıydım. O benim arkadaşım, yoldaşım, sırdaşımdı.

Cömert birisiydi. Köyde, kentte hiçbir zaman yalnız yemek yemedi. Delisiyle, velisiyle, meczubuyla, ağasıyla, aptalıyla, azabıyla oturup yemek yerdi.

Temiz, dindar, hoşgörülü, hoş sözlü, insan kalbi kırmayan bir o kadarda çalışkan bir insandı. 

Herkesin mutlaka babası herkese kıymetlidir. Benim babam ne zaman hatırıma gelse içim yanar. Bütün babaları saygıyla anarım. Ölenlerine de rahmet dilerim. 

Bu vesileyle bütün babaların babalar gününü kutluyorum. Vesselam… 21 HAZİRAN 2021 PAZARTESİ

BABAM BENİM BABAM, BEN BABAMIN KIZIYIM
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!