Geçtiğimiz gün, bir banka şubesinde otururken, elinde çantasıyla bir beyefendi, müdür beyin makamına girdi. Çantasından birkaç tane banka cüzdanı çıkartarak müdür beye uzattı. “Hesabımızdan şu kadar parayı almak istiyorum, onu da bir banka şubesine yatırırsanız memnun olurum” derken bizde kahvelerimizi yudumluyorduk.
Hoşbeşten sonra banka müdürü biraz önce içeri giren beyefendiyi bizimle tanıştırdı. O beyefendi meğer Rijnmond Yozgatlılar Dernek yönetim kurulu adına dernek başkanı Arif Akdemir’miş. Hollanda da 30 yıldır çalışıyormuş, orada bu derneği kurmuşlar. Sosyal etkinlikler alanında birçok faydalı hizmetleri gerçekleştirmişler.
Geçtiğimiz yıllarda da değişik bir kararla İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzce yapılan işbirliği ile 13 orta dereceli okul öğrencimizi ve 2 öğretmenimizi Hollanda’ya götürmüşler. Hollanda Parlamentosu başta olmak üzere kendi büyükelçiliğimizde dâhil tüm anlamıyla bir kültür alışverişi gerçekleştirmişler.
Başka bir aktivite olarak 6-7-8 Nisan 2009 tarihinde yine kurdukları dernek faaliyet alanları içerisinde, kendi aralarında topladıkları paralar ile “Bir Fidanda Sen Dik” kampanasıyla 15 bin çam ağacı dikecek parayı toplamışlar. Doğup, büyüdükleri, memleketi olan Yozgat Şehitliği Hatıra Ormanı’nın yanındaki müsait yere dikimini gerçekleştirmişler.
İl Çevre ve Orman Müdürlüğü dikim ve bakımını yapmayı üstlenmiş. Bu haberi dernek başkanı Arif Akdemir’den duyunca inanın çok sevindim. Benim söylediğim bir söz: “Yozgat benim göz açıp gördüğüm, gönül verip sevdiğim bir sultan şehridir” diyorum ya. İşte gurbetçi kardeşlerimiz bunun özlemini duyarak doğup, büyüdükleri yerleri unutmayarak böyle bir kampanya düzenlemişler, kendilerini buradan kutluyorum.
“Her çekirdek bir ağaçtır” ağaç dikmeyi düşünmüyorsanız bile bu tür kampanyaları destekleyin lütfen.
Bir ağaç dik. Yeşersin ellerinde..
Çocuklar gökyüzüne uçurabilsinler uçurtmalarını.
Bir ağaç dik. İnsanların soluklarında yaşasın solukları.
Bir ağaç dik. Kavuş, sevgilinin sevdiğinin şefkatine.
Zor mudur? Bir ağaç dikmek! Bir ağaç oysa nice canlar demek. Bilseniz şu an kıyamet kopacak. Yine de dikin elinizdeki fidanı. Diyorken kâinatın sultanı; Bunca ağaç yanarken hâlâ bölünmez midir uykuları.
Bir ağaç dik. Başucunda beklesin mezarını. Hiç eksik olmaz kuşların duaları. Geleceğimize yapılan en güzel yatırım!
‘Bir gün yaşlı bir dede elindeki zeytin fidanını bahçesine dikiyormuş. Tam o sırada padişah adamlarıyla oradan geçiyormuş ve yaşlıyı ağaç dikerken görmüş ve yanına yaklaşıp sormuş: ‘Sen bu ağacı dikiyorsun ama bu ağaç 20 yıldan önce meyve vermez ve senin de ömrün yetmez meyvesini yemeye, peki o zaman ne diye bu yaşlı halinle kendini yorup ağaç dikiyorsun?
‘ Yaşlı cevap vermiş: ‘Babalarımız, dedelerimiz dikti biz yedik, biz dikeceğiz ki torunlarımız yesin meyvesini! ‘ Cevabı çok beğenen padişah ‘Aferin! ‘ demiş. Hemen bir kese altın vermiş yaşlıya! Bunun üzerine yaşlı: ‘Bakın padişahım, ağacım daha şimdiden meyvesini verdi! ‘ Padişah yine ‘aferin! ‘ demiş ve 1 kese altın daha almış. Uyanık yaşlı bu sefer de ‘Padişahım, bu ne güzel bir ağaçmış ki diğer ağaçlar senede 1 meyve verirken bu ağaç senede iki meyve birden veriyor! ‘ demiş ve padişah yine ‘Aferin’ dediği için bir kese daha almış! Vezir bakmış ki yaşlı hazineyi boşaltacak, bir bahaneyle padişahı oradan uzaklaştırmış. Vesselam… 8 NİSAN 2009 PERŞEMBE
