ZEYNEP ABLAM HAKKA YÜRÜDÜ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

(Ölüm ve Ötesi)

Geçtiğimiz hafta bugün ablamız Zeynep Hanım hakka yürüdü. Rabbim makamını âlî etsin. Onu cennetine koysun inşallah.

Ölüm anından itibaren, dostlarımız, yakın akraba ve komşularımız acımızı paylaştılar.

Birçok dostumuz kabirde bile bizi yalnız bırakmadılar, sağ olsun, berhudar olsunlar. 

Bize ulaşamayanlar sosyal medya hesabımdan mesaj atarak ya da bizzat telefonla  taziyelerini ilettiler.

Yüzlerce mesaj aldık mesaj gönderenden, gönderemeyenden Allah herkesten razı olsun.

Ablam Zeynep Hanım her fâni gibi ölüm acısını tattı. Ölüm belirlenmiş bir vakit olarak ecelledir. “Her nefis ölümü tadacaktır” bacımız Allah’ın emri olarak ebedi âleme göç eyledi.

Biz onun salihâ bir kadın olduğuna şahadet ederiz. Çünkü sabah namazını kılar tesbihatını yaparken kalp krizi neticesinde rabbine kavuşur.

Eh! Ne diyelim hüküm Allah’ındır.

Ondan geldik, ona döneceğiz. Hayat bu. Herkes bilir ki bu hayat gelip geçicidir ama herkes sıranın başkasında olduğu kanaatindedir. Kendisinin birazdan ölebileceğinin farkında değildir.

Bilgi olarak ölümün nerede ve ne zaman geleceği bilinmez ama insanoğlu bilmezden gelir.

Biz Müslümanlar biliriz ki bu hayatın birde öbür tarafı vardır.

Bunu bildiğimiz halde bu dünyaya verdiğimiz değer kadar ahirete ne hazırlık yapıyoruz?

Rabbimiz buyuruyor ki; “Allah’ın sana verdiği şeylerden sen ahiret yurdunu iste. Dünyadan nasibini de unutma. Allah’ın sana ihsan ettiği gibi sende ihsan et. Yeryüzünde bozgunculuk isteme, şüphesiz Allah bozguncuları sevmez”

Gece karanlığında fenerle evimizi, malımızı aradığımız gibi bu dünya hayatında elimiz, gözümüz, kulağımız, eşimiz, çocuğumuz, malımız ve makamımızla da âhiret yurdunu arayacağız.

Tenimiz yeryüzü toprağından yaratıldığı için yeme, içme, giyme, binme, yerleşim yeri gibi ihtiyaçlarını tenimize vereceğiz.

Allah’ın bize verdiği güzel nimetlere karşılık ona layık-ı veçhile ibadet etmeliyiz.

 Allah bize nimetlerini çiçek arasında, kabuk ambalajı arsında veriyorsa bizde onu başkalarına verebilmeliyiz.

Yunus der ki:

“Ana rahminden geldik pazara,

Bir kefen aldık döndük mezara”

Bir başka şairimiz:

‘Çeşm-i ibretle bakın dünya misâfir hânedir.

Bir mûkim Âdem bulunmaz ne acep keşânedir.

Bir kefendir âkıbet sermaye-i şâh-u geda.

Pes buna mağrur olan Mecnun değil de ya nedir?”

Bende diyorum ki:

” Pazardan mezara bir kefen gider.

Bir kefen uğruna ne canlar gider.

Aklımızı başımıza toplayalım Ey! Aziz millet”

Ölmeden önce bunları düşünerek tefekkür ederek ona göre bir hayat yaşamak gereğine yürekten inanıyorum. Tüm geçmişlerimize rahmet olsun, bu vesileyle ablamız Zeynep Hanıma da rahmet diliyorum. Vesselam…

11 OCAK 2021 PZARTESİ

ZEYNEP ABLAM HAKKA YÜRÜDÜ
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!