YUMURTACI MURAT HASTA

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz gün Şehir hastanesinde yatan yumurtacı Murat lakaplı ağabeyimizi ziyarete gittik, arkadaşlarımızla.

Odasında kanepe üzerinde uykuya dalmış, kolunda da serum bağlı idi.

Sesimize uyandı, doğruldu, ilk gözüme çarpan boynundaki kravatı oldu.

Dört veya beş adet değişik desenlerde kravatlarını ve gömleklerini de serum askısında asılı gördük.

Hal hatır sorduk, şifa diledik, ayakta durmamızdan rahatsız oldu. Yattığı kanepeden kalktı, yatağına uzandı, önce kolonya, arkasından misafir şekeri ikram ettirdi hepimize.

Odasında koli koli bulunan değişik meyve sularından da ikram etmek istedi ısrarlı bir şekilde.

Bir süre sohbet ettik. Kendisine dua edip, şifa dileklerimizi ilettik.

Odasından ayrılırken oğlu Nuh nezaketten asansöre kadar bizi uğurladı.

Hey gidi koca Murat Kocaoğlu!

Çapanoğlu Camii’nde bin kişiye on beş dakikada mevlit dağıtan, yürürken koşan, kelebek gibi uçan, kabına sığmayan dostumuz.

Ofisimize gelip Murat ağabeyi anlatırken, orada bulunan bir başka tanıdığının anlattığı anekdotu sizinle paylaşmak isterim.

Murat ağabeyin yumurtacı lakabını almasının sebebi; yıkılan eski Tol Çarşı’da yumurta toptancılığı yapmasıdır. Kamyon kamyon Yozgat piyasasına yumurta sokması ile ünlemiştir. Zaman içinde kendisine bir ortak arar, Apığın Mustafa köyde 90 bin liraya tarlasını satar, bizim yumurtacıya ortak olur. O günkü verdiği para bir daire parasıdır. Ortaklık gerçekleşir, alırlar, satarlar. Başlangıçta işler iyi gitmektedir. Balya balya para kazanıyorlar. Bir seferinde önüne konulan 168 lira kar payını almıyor, sermayeye ilave et diyor Mustafa. Yüzler gülüyor.

Kısa bir süre sonra işler kötüye gidiyor, sıkıntı başlıyor, senetler protesto, çekler ödenmiyor.

Topçu Köyündeki tarlasında öküzleri ile çift süren Apığın Mustafa köye gelirken, ortağı yumurtacı Murat’ın iflas ettiğini ona söylerler.

Palas pandıras elbisesini dahi değişmeden şoseye iner, ilk gelen yük kamyonuna binip Yozgat’taki yumurtacının işyerine gelir. Öfkelenir, küplere biner kavga etme pahasına neye mal olursa olsun, parasını alacaktır. Bunu gören yumurtacı hoş geldin eder, hemen kendisine çay söyler. Bir dakika müsaade ister, yakınındaki kasaptan et alır, altı tane kıymalı pide yaptırır.

Pideler gelir, Apığın Mustafa, beş tanesini peş peşe yer, bir tanesini de yumurtacı yer, Yarabbi çok şükür derler.

Murat biraz sıkıntısı olduğunu anlatır, işlerin düzeleceğini söyler. Ortağının işkembe sevdiğini de bilen yumurtacı, ona büyükbaş hayvan işkembesi aldığını ve bunu götürüp köyde yemesini söyler.

Yumurta dükkânına bakar içeride mal yok. Kasada para yok, ”Murat efendi evladım dile benden ne dilersen, senin uğruna sattığım tarla feda olsun, canın sağ olsun. İstersen bir tarla daha satar sana veririm.” der, köyüne döner.

İşte bugün anlatmaya çalıştığım yumurtacı Murat ağabey hastanede yetmiş gündür yattığını söylüyor.

Bütün tanıdıklarından önce helallik istiyor sonra da dua bekliyor. Rabbim yar ve yardımcısı olsun diyorum. Vesselam…  22 OCAK 2020 ÇARŞAMBA

YUMURTACI MURAT HASTA
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!