YOZGAT’TA İKİ BAŞER

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dün ki yazımda İl Başkanı Yusuf Başer’i konu etmiştim. Bugün yine bu konu ile ilgili görüşlerimi, düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bundan böyle Yozgat halkı iki Yusuf Başer’le karşı karşıya siyasetine devam edecektir. Kim ne söyledi ne icraat yaptı birbirine muhtemelen karıştıracaklardır. Belki de birini ararken diğeri çıkacaktır karşılarına.

İki Başer’li Ak Parti. Biri Ak Parti’nin İl Başkanı olan Yusuf Başer, bir diğeri iki dönemdir Yozgat Belediye Başkanlığı yapan Yusuf Başer… Biri avukat, bir diğeri mali müşavir…

Şimdi ise durum daha farklı bir boyut kazandı. Bürokrasi ve halkımız birini diğerinden nasıl ayırt edecek önümüzde ki günlerde göreceğiz. Bana kalırsa her iki Başer’i de yakinen tanıyorum. Birini diğerine karıştıracağımı sanmıyorum. Biri yaşça daha büyük olanıdır. İl Başkanı ise yaşça daha küçük olanıdır.

 Her ikisinin de hoşgörülerine sığınarak içimden şöyle demek geliyor: “Acaba büyük Başer küçük Başer mi desek?” “ Başer 1, Başer 2’mi desek?”  “Belediye başkanı Yusuf Başer, İl Başkanı Yusuf Başer mi desek?” Millet ne der bilemem amma bence isimleri birbirine karıştırmamanın yolu üçüncü seçenek olsa gerek. En doğrusu Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Ak Parti Yozgat İl Başkanı Yusuf Başer…

Büroma gelen bir dostumla muhabbet ederken: “Adı soyadı aynı, boyları da aynı, iki ayrı Yusuf Başer’le inşallah baş ederiz” diyordu latife olarak. Bir diğeri de “İnşallah adları benzer huyları benzemez birbirlerine. Büyük Başer yakın çevresini çabuk unuttu. Söylediklerini yerine getirmiyor hiç kimseye de yok demiyor maşallah dersini iyi almış ediyor ezber” deyince Belediye Başkanımız Yusuf Başer’in kapımızın önüne elinde sazı ile birlikte heykelini yaptırdığı, Nida Tüfekçi’nin derlediği, çalıp söylediği, Yozgat’ı kamuoyuna tüm Türkiye’ye belki de dünyaya tanıttığı, sürmeli türkümüz gelmez mi aklıma?

 Ne diyordu Nida Tüfekçi:
“Dersini almış da ediyor ezber.
Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler.
Bu dert beni iflah etmez deleyler.
Benim dert çekmeye dermanım mı var.

Çiğ düşmüş de gül sineler ıslanmış
Yağmurun güllere yağdığı gibi
Yozgat’ı sel almış Soğluk’u duman.
 Sıtkınan severim billahi inan
Ölünce mezara girdiğim zaman
Ben susuyum kemiklerim söylesin
Aman aman sürmelim aman”

Durup dururken nerden aklına geldi Sürmeli türkümüz. Her iki başkanımız Yusuf Başer’le ne ilgisi var diyebilirsiniz. Bence tüm Yozgat’ı ilgilendiren Sürmelimiz elbette başkanlarımızı da ilgilendirir.

 Belediye Başkanı Yusuf Başer; görevini yapmanın hazzını yaşıyor olmalı. Nida Tüfekçi Hoca’ya kıyak olsun diye heykelini diktirmedi mi ebedi yaşasın diye? Bundan daha büyük bir haz olur mu? Aslında Nida Tüfekçi milletvekilimiz Bekir Bozdağ’ın seçim bölgesi olan Akdağmadeni’ne daha çok yakışırdı.

 Ne de olsa Nida Hoca Akdağ’lı hemşerimizdi. Kaybedilen hiçbir şey yok. Bu dönemde de yaptırsınlar Akdağmadeni’ne ikinci heykeli Grup Başkan Vekilimiz Bekir Bozdağ…

Çiçeği burnunda il başkanımıza gelince oda ne yapar ne eder vekillerimize, kültür bakanımıza hangi ricada bulunur şimdiden bir şey diyemem Vesselam… 28 TEMMUZ 2009

YOZGAT’TA İKİ BAŞER
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!