YOZGAT’IN GENLERİ…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Araştırma Hastanesi gün sayıyor. Doğrusunu söylersek, Prof. Dr. İnci Varinli’nin yoğun gayret ve özverili çalışmaları sonucunda, 2006 yılında kurulan üniversiteler arasında Bozok Üniversitesi belli bir yere geldiğini biliyoruz. Hastane için gerekli hekim ve personel sıkıntısının hızlı bir şekilde çözümlendirildiği, hastanede görev yapacak akademisyenlerin Yozgat’ta hizmet etmeleri için gerekli alt yapı çalışmalarının devam ettiğini de biliyoruz. Tıp Fakültesi ve Araştırma Hastanesi’nin kısa süre içerisinde hizmete girmesine yönelik Prof. Dr. Hasan Acar, gayretli çalışmalar yapıyor. Yozgat’ın sağlık sorunlarını incelettiriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, “Yozgat, Türkiye ‘de en az ömrü olan insanların bulunduğu bir yer.” Prof. Dr. Acar, Tıp fakültesi dekanlığı olarak büyük bir ekip oluşturarak, bunun sebeplerini ortaya koymaya yönelik alan taraması yaptırıyor. Yozgat’ta yaşayan insanların yaşam süresini azaltan sebepler sıralanırken,  hipertansiyon, beslenme şekilleri, genetik hastalıklar, alt yapıdaki sıkıntılar gibi konuların masaya yatırılıyor.

Projenin ilk aşamasında; Kadışehri’ne bağlı Elmalıçiftliği ve Yoncalık köylerinde bütün kadınlar da guatr hastalığının yaygın olduğu belirtiliyor. İnsanlar aşırı şekilde tuz tüketiyorlar, aşırı kolesterollü besleniyor.

Prof. Dr. Acar, “Bir gram tuz yediğimiz zaman bin litre su tutar. Buda damar sisteminde fazla su tutulmasına neden olur, oda bir noktada patlak verir. Ya beyin kanaması ya da kalp krizi geçirirsiniz. Evinizden tuzu tamamen atın” tavsiyesinde bulunuyor. Evet, dostlar; Prof. Dr. Acar önemli bir şey daha söylüyor. Yozgat’ın bazı köylerinde asbestli boru kullanıldığını, bazı köylerin de sirikozis, bazılarında da kanser vakalarında artışların olduğunu ifade ediyor. Prof. Dr. Acar, elhak doğru söylüyor.

1985’li yıllarda Yozgat içme suyu ihalesi yapıldığında, asbestli boru döşendiğini biliyoruz. Daha sonra bu boruların insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği gerekçesiyle bu boruları döşemekten vazgeçildi. Peki, döşenmiş asbestli borular ne oldu? Ayrıca son otuz yılda köy, kasaba ve ilçelerimize getirilen sular, atık naylon poşet ve petlerin boru haline getirilerek kullanıldığını biliyoruz. Bu borulardan insanlarımız halen su içiyorlar.

İl genelinde kullanılan bu borular tez elden, hemen şimdi, derhal müdahale edilerek, değiştirilmesi gerekmez mi? İl, ilçe belediyelerimiz kendi imkânlarıyla, Köylerimizdeki boru değiştirme işlemleri KÖYDES projesi kapsamında yapılmalıdır.

Yozgat’ın sağlık sorunlarıyla ilgili araştırma yaparak, çözümlerini üreten  Tıp Fakültesi dekanımız Prof. Dr. Hasan Acar’ın, Yozgat’ın gen haritasını çıkartırken keşke şunlara da el atsa:

1. Yozgat’ta ticari sahada niye ittifaklar, izdivaçlar olmuyor. Olsa bile maksat niye hasıl olmuyor. Kurulan birliktelikler kısa sürede son buluyor.

 2. İnsanlar birbirlerini seviyor gibi gözükseler de, aslında birbirlerini sevmedikleri, birbirlerini ciddi manada eleştirdiklerinin gerçek sebeplerinin ne olduğunu..

 3. Siyasete atılan insanlarımız, neden halkından kopuk. Doğup büyüdüğü, ekmeğini yiyip, suyunu içtiği köyüne kasabasına dönmüyor. Yatırım yapmıyorlar, görevleri bittikten sonra bir daha Yozgat’a gelmiyorlar.

4. Sivil toplum örgütlerinde görev alan kişiler, kendileri istemedikleri halde, kolay kolay değişmiyorlar.

Netice olarak Prof. Dr. Acar’ın 21. yüzyılda Yozgat’ın çehresini değiştirmede attığı adımları destekliyorum vesselam… 5 OCAK 2009

YOZGAT’IN GENLERİ…
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!