TOHUM DEYİP GEÇME

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Ninesinin sandığında bulduğu Ayaş domates tohumu hayatını değiştirdi! Bir domatesten 30 TL kazanıyor.”

Bu sabah gazetelere göz atarken böyle bir haber okudum. Selami Başer’in 14 yıllık çalışması sonucunda voleyi vurmuş.

Sandıkta bulduğu Ayaş domates tohumunu geliştirmiş, çoğaltmış şimdi de dünyaya bu domatesi tanıtacakmış.

Hepimizin bildiği dede-nine yerli tohumlarımızı bitirdiler. Karpuza kabak aşıladılar, 10 yıl karpuz yiyemedi bu millet.

Allah’tan geri adım attılar da son yıllarda Adana, Sekili karpuzu yaz sıcağında kar gibi buz gibi insanın içini ferahlatıyor.

Hayatımızın bir parçası olan buğdaya ne demeli?

Nerede bizim Sarıbursamız?

Nerede bizim boz buğdayımız?

Nerede bizim kılçıksız Sivas buğdayımız?

Her sene bir buğday tohumu ektiriyor, biçtiriyorlar çiftçilerimize.

Neymiş efendim verim fazla oluyormuş. Tat arama, lezzet arama kayboldu gitti. İyide buğdaydan başta un, ekmek, makarna, bulgur, yarma, düğürcük, pasta, börek, çörek, bazlama yapılıyor. Rengi benzese bile tadı, kokusu benzemiyor eskilere.

Ninemin yaptığı saç çöreğinin mis kokusu yok artık.

Bizim geçmişte mis kokan misket elmamızı bilen de yok.

Kumlu armut çeşidine rastlanmıyor günümüzde.

Kolum büyüklüğünde mısır alıyorsun, tat yok lezzet yok.

Affedersiniz hayvan beslemede kullanılan ithal mısır satılıyor. GDO’lu mu nedir bilmediğimiz. Örnekleri daha da çoğaltabilirim.

Zaman geçirmeden Tohum Gen Bankası veya Tarım Bakanlığı her şeyde olduğu gibi yerli tohum arayışına girmelidirler.

Ben inanıyorum köylerimizde ninelerin sandığında, sepetinde evinin damın kırmaları, mertekleri arasında çıkınlar içinde tohumlarımızı bulmak mümkün olacaktır. Yeter ki aransın, teşvik edilsin. Bulanlar ödüllendirilsin.

Geçtiğimiz yıl bir berberde tıraş oluyordum.

Berber “Abi senin hobi bahçen var. Lahana ekiyor musun?” dedi.

“Evet ekiyorum ama Topçu’nun o eski göbekli, yerinden kalkmayan, yapraklı lahanaları bitmiyor. Herhalde yapamıyorum.” dedim.

“Abi bizim köylü Çoturuk’un damının koşmasından bir avuç lahana tohumu bulduk. İstersen sana da bir miktar veririm.” dedi.

“Evet” dedim.

Tıraş kâğıdına 30-40 tane lahana tohumu koyup verdi. Bende tohumu ziyan ederim diye korktum. Bu sene deneyeceğim Allah izin verirse.

Tadıyla, rengiyle kelem yetiştirip sattığımız, sarma olarak mutfaklarımızın vazgeçilmezi lahanamıza da hasret kaldık.

Netice Türk köylüsü, çiftçisi Hibrit tohum ekti. Kendi tohumunu bıraktı ve yerli tohumlarımız kayboldu. İsrail Siyonist’i tohum üretti. Bozuk tohumlar ve ilaçlar ne olduğu belli olmayan zararlı kimyasallar hayatımız kararttı. Hastalıklar arttı. Bulunan bir avuç ata tohumu nesillere bırakılacak en güzel miras olacaktır diyorum. VESSELAM… 7 EYLÜL 2020 PAZARTESİ

TOHUM DEYİP GEÇME
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!