TERAZİ DÜZGÜN TARTMIYOR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gün geçmiyor ki ülke gündemine istenmeyen, hoş olmayan ne ahlaken, ne dinen, ne insanlık onuruyla bağdaşmayan haberler olmasın.

Bir dedikodu furyası alıp başını gidiyor. Suiistimal, hırsızlık, iltimas, adam kayırma, tecavüz, haksız kazanç elde etme vs. Gündemimizi meşgul ediyor.

Savunan, savunana!

Ben haklıyım sen haksızsın!

Ben dürüstüm, sen hırsızsın!

Ben iyiyim, sen kötüsün!

Ben vatanseverim, sen hainsin!

Hal böyleyken kime ne diyelim?

Herkes kendinin haklı olduğunu dürüst olduğunu, vatansever olduğunu karşısındakini de hain olmakla çok rahat suçlaya biliyor.

Niye? Çünkü terazi  dünde bu günde yanlış tartıyor.

Gelin teraziyi düzeltelim.

Hani bir söz var ya “Eğer teraziniz doğru tartıyorsa çarşı ağasından korkmanıza gerek yoktur.” Diye.

Biri çıkıp diyor ki? Sen müşavirsin aldığın maaş belli, eski para ile bir trilyon altı yüz bin liralık arabaya biniyorsun, memleketine 5 trilyonluk inşaat yapıyorsun.

Bir başkası için de “4 yerden maaş alıyor” diyorlar.

Tartışma tüm ülkeye yayılıyor, gündem oluşturuyor.

Bunlar olurken, ne araştırma, ne soruşturma yapılıyor. Kimse kimseye hesap vermiyor.

Sadece suçlanan, suçlayana cevap veriyor ‘ben esrar, eroin satmadım’ diyor.

Diyor demesine de bu sualin cevabı, bu olmasa gerek.

Hukuk devletiyiz, bağımsız yargımız var, itirazı, temizi var. Suçlu suçsuz ayırt edilebilir, iftira eden, çalan çırpan haksız kazanç elde eden varsa mutlaka hesabı sorulur.

Bu tür tartışmalardan gına geldi artık milletimize. 

Aklıma gelen örneği sizlerle paylaşmak isterim; mesela şu sandalye kaç kilo gelir? Desem herkes farklı bir cevap verebilir.

Doğrusunu ancak sandalyenin terazide tartılmasıyla bulabiliriz.

Bugün ki mantıkla anarşi terör, cinayetler, hırsızlık, arsızlık cinsel istismar nasıl düzelir diye sorsam yine farklı cevaplar duyarız.

Biri çıkar ancak idamla düzelir der, birisi daha fazla caydırıcı yasalar olması gerektiğini savunur. Lakin dostlarım bu durum sadece ve sadece iman dolu kalple ve öyle bir yaşamla mümkündür.

Fatih zamanında Hristiyan bir aileye mensup genç Müslüman olmaya gidiyor, yanında komşusuyla…

Hristiyan’a neden Müslüman olmak istiyorsun diye sorulduğunda benim Müslüman olmama bu komşum sebep oldu diyor.

O delikanlıya sen ne yaptın bu adama diye sorulduğunda:’ Hiç bir şey yapmadım.

Bende kapalı çarşıda sarrafım bu benim komşum ben Yozgat’tan buraya gelirken;

Babam bana oğlum yalan söylemeyeceksin, Namazını kılacaksın, bilerek haram yemeyeceksin bende onun sözlerini tuttum. Bu minval üzere yaşadım.’ Cevabını veriyor.

Hristiyan genç, bu arkadaşın hayat tarzı yaşam biçimi benim Müslüman olmama en büyük bir sebep teşkil etti diyor.

Şimdi size sorarım. Sizce güçlü olan mı haklı olacak, haklı olan mı daha güçlü olacak ?

Çoğunluktan bahsetmek güçlü olanın yanında yer almaktır.

Hâlbuki kamuoyu ve çoğunluk değil haklının ve doğrunun yanında olmak elzemdir, diyorum.

Vesselam… 23 MART 2022 ÇARŞAMBA

TERAZİ DÜZGÜN TARTMIYOR
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!