19,1488$% 0.14
20,7939€% 0.22
23,6451£% -0.13
1.209,38%-0,31
2.000,00%-0,79
฿%
Geçtiğimiz 50 yıl öncesinde siyaseti sağcılar ve solcular olmak üzere iki kutuplu hale getirdiler. Keskin hatlarla da sınır çizdiler. Sağcılara Müslüman, solculara ise akıllarına ne gelirse denmedik bir şey kalmadı. Onlarda kendilerine izafe edilene adeta çanak tuttular.
CHP döneminin katı din karşıtlığı, korkuları daha da arttırdığı bir dönemde bir tarafta CHP zulmü diğer tarafta masonların inananlara attığı kementler. İnanan insanlar her ikisi bir tarafa, kendi adlarına siyaset yapma fikrinde ne yaparız diye ilk adımı atanlardan biriside merhum Süleyman Arif Emre’dir.
1944 yıllarda hukuk fakültesinden mezun oluyor çeşitli devlet kurumlarında bir süre çalışıyor daha sonra avukatlık yapmaya karar veriyor. Aldığı bu kararla kendini siyasetin içinde buluyor. Siyasette 35 yıl adlı eserinin girişinde neden siyaset başlığı ile siyasete girişini şöyle anlatıyor. “Avukat olma fikrimi arkadaşlarımdan önce Osman Yüksel Serdengeçti’ye açtım.
‘Geç hey Arif! Avukatlık yapamazsın, içine kapanık bir delikanlısın, sana kim dava verir’ dedi. Ben de: ‘Osman! Sadece senin aleyhine açılan ceza davalarına baksam bana yeterde artar’ dedim. İtiraz etmedi. Çünkü o zaman Serdengeçti mecmuasını çıkarıyor ve mecmua adeta kapışılıyordu. Ama her sayısına birden fazla dava açılıyor ve dostumuz tutuklanıyor, hapse atılıyordu.
O dönemde Serdengeçti’nin davaları, Milliyetçiler Derneği ve Millet Partisini kapatmak için açılan davalar birde Malatya da Hüseyin Üzmez ve arkadaşlarının Ahmet Emin Yalman’a kurşun sıkması üzerine açılan dava derken zaten siyasi mücadelenin odak noktasına düştük.
” İşte böyle bir dönemde iyi insanlara ‘siyaset bir bataklıktır yaklaşmamak lazım. Siyaset iyi insanların işi değil. Müslüman siyasetle uğraşmaz. İbadetinde, işinde, gücünde olmalı’ dedirttiler. Ülkeyi bir şekilde ele geçirmiş olan laik seçkinler, İslam’ı her fırsatta karalamışlar mason localarının emirleri doğrultusunda Milliyetçi muhafazakâr, mütedeyyin halkı o dönem mason Demirel’in yanında durmaya adeta mecbur bırakmışlardır.
O dönemin sihirli sözcüğü; ‘Sağa bölmeyin yoksa sol CHP gelir.’ Hâlbuki Demirel’in dindarlara Ecevit’ten daha merhametli olduğu iddia edilemez. İşte böyle bir ortamda 1956 yılında sağ sol oyununu bozmak için ilk harekete geçenlerden birisi Süleyman Arif Emre olmuştur.
Eski Yozgat Milletvekili Ömer Lütfi Zararsız Hocamdan duymuştum. O günün siyasilerinden 3 namaz kılan insan olarak; Millet partisinden Fehmi Cümalıoğlu, Ekrem Ali Can, Yeni Türkiye Partisinden Süleyman Arif Emre.
Bu kişiler kendilerini ve davalarını liyakatle savunacak bir genel başkan arayışı içine girerler.
Süleyman Arif Emre ve Osman Yüksel Serdengeçti, Erbakan hocamız ile ‘TOBB’ da bulunduğu sırada buluşurlar ve böylece ırmağın ırmağa kavuştuğu gibi Milli görüşe kavuşurlar. 1969 yılında ilk olarak Milli Görüş Hareketi fiilen partileşerek Milli Nizam Partisi kuruluyor.
Bu kutlu davanın bu kutlu yolcuları o gün bir çığır aştılar ülkemizde. Hak yolda mücadele edip hayatını kaybedenlere Rabbim rahmet eylesin. İyi insan her zaman dediğimiz gibi iyi atlara binerek geride güzel anılar ve hizmet bırakarak gittiler hepsini rahmetle yâd ediyorum.
Bu vesileyle geçtiğimiz gün hakka yürüyen Süleyman Arif Emre’ye de rahmet diliyorum. Vesselam… 25 TEMMUZ 2019 PERŞEMBE
KARAYOLLARI TAT VERMİYOR