Mart 2014 yerel seçimlerine aylar kala aday adaylar bir bir görücüye çıkıyor bugünlerde. Süre Cuma günü bitiyor. Yerel medyamızda adaylığını açıklayanlara yazılan, çizilen ve söylenenlere baktığımızda “siyasette sıcak hafta, siyaset kazanı kaynıyor, adaylar görücüye çıktı, falanca başkana süper destek” gibi manşetlerle de günü birlik karşılaşıyoruz.
Seçime girebilen partiler içerisinde AK Parti’de hareketli günler, saatler yaşanırken, MHP el altından faaliyetini sürdürüyor. Şu saat itibariyle Fuat Köksal, Uğur Bektaş çekişmesinde kazananın Bektaş olduğunu öğrendim. Haydi, hayırlısı, kendisini buradan tebrik ediyorum.
Ana muhalefet partisi CHP’ye gelince yaprak dahi kımıldamıyor. Türkiye’de hemen her gün yazılı ve görsel basında arzı endam eden CHP sözcüleri ve onun Genel Başkanı Kılıçdaroğlu her vesile ile hükümetin icraatlarını yerden yere vurarak eleştiri dozajını artırırken, CHP İl Örgütü ise adeta dut yemiş bülbüle döndü.
Yozgat’ta halk, “Cumhuriyet Halk Partisi, bitikleri oynuyor “diyorsa, haksızlık mı yapıyor? Cumhuriyetin en eski partisi Yozgat’ta yatalak hasta durumuna mı düştü yoksa? Saadet partisinde İl Başkanı Ziya Koçak ile Mustafa Canpolat isimleri öne çıkıyor. Bir diğer parti olan Büyük Birlik Partisinde de büyük sessizlik devam ediyor.
Söylentilere bakılırsa Büyük Birlik’in adayı Mehmet Erdemir. Gelelim iktidar partisine. Bugüne kadar en çok aday adayı bu partide gözüküyor. Yazımı yazdığım şu saat itibari ile Hasan Hayri Doğruyol, Süleyman Kandemir, Yusuf Başer aday adaylıklarını resmen açıklarken bugün-yarın İl Başkanı Fahri Açıkgöz, Kazım Aslan, Nurullah Nurdoğan, Kemalettin Öztürk ve tek bayan aday olarak da Selcen Göksel Taşdan’ın aday adaylık müracaatlarını yapması bekleniyor.
Ofisimize gelen ilçe ve beldelerden aday adayları ildeki aday adaylarına örnek teşkil edecek doküman, öz geçmiş ve projelerini bastırarak gayet donanımlı bir şekilde hazırlıklarını yapmışlar bile. Bunlardan bir tane örnek verecek olursam; Yozgat Boğazlıyan Sırçalı Belediyesi Belediye Başkan aday adayı İlahiyatçı Hüseyin Coşkun ‘Bir köyde ne yapılabilir”i 101 proje halinde hazırlayarak seçmeninin beğenisine sunmuş.
Ben de bu köşeden Ak Parti Sırçalı Belediye Başkan aday adayı Coşkun’u müsaadelerinizle tebrik ediyorum. Tüm Yozgat’ta belediye başkanlığına aday olan siyasetçilerin de bu şekilde donanımlı olmalarını bekliyoruz. Biz belediye başkanını “reis olarak, baş olarak” görürüz. Baş olmak kolay değildir. Hatta belediye reisine “şehr-i emin” denir. O beldenin en emin kişisi anlamında kullanılır.
Kazancıklıoğlu ne kadar güzel söylemi: “Baş olanlar öğünmesin/Ne gelirse başa gelir/Diz toprağa yaslanır da/Baş düşerse taşa gelir.” Vücut da baş ne ise, devlette başkan da odur. Baş vücuda ağırlık vermediği gibi belediye başkanı da halkına ağırlık vermemelidir. Baş vücudun bütün organlarını aynı şekilde gözetir. Burun güzel bir koku alsa vücudun her bölgesi haberdar edilir ve o güzel kokuyu hisseder. Göz, güzel bir gül görse, ayak tırnağımızdan saçımızın ucuna kadar bütün organlarımız güler.
Ülke ve Yozgat insanı yediğinizden yiyebilsin, giydiğinizden giyinebilsin, ağladığınıza ağlayabilsin, güldüğünüze gülebilsin. Dünyanın en zor işlerinin başında siyaset sanatı gelir. Siyaset yalnızca koltukları doldurmak için yapılmaz. Sorun çözme ve sorunlarla çözümleri paylaşma sanatıdır siyaset.
Yönetici 2 türlüdür; ya kendini taşır, ya da kendini taşıtır. Yozgat’ta seçilecek Belediye Başkanı, halkını taşımalı, kendini taşıtmamalıdır. Malzeme insan olunca, alamazsınız, satamazsınız.
Arılar bal alacağı çiçeği bilirken, insanoğlunun, akıl alacak yeri bilmemesi ve işi ehline sormaması kendi işini zorlaştırır. Bal yapması için kovanlarda arı yerine sinek beslemiyoruz. Hastamızı doktor yerine kasaba götürmüyoruz.
Halkın her kesiminde, insanların düşüncelerinden yararlanmanın yolu bulunmalıdır. Şûra, istişare, müşavere, meşvere, müşavir, müsteşar kelimeleri dilimizde hâlâ kullanılır olmasına rağmen günümüzde bunlara önem verildiği pek söylenemez.
İstişare, başın içindekileri toplayarak bir konuya çözüm getirmesidir. Seçim süreci içine girdiğimiz şu günlerde aday adaylarında, ince eleyip sık dokuyarak nitelik ve nicelik aranmalıdır. Belediye başkanlığı gibi önemli bir makamda oturacak kişinin donanımı, vizyon ve misyonunun olması, halkının önünde adı üstünde şehr-i emin olması gerekmektedir.
Partileri yönetenler kısır çekişme, sen ben kavgası yaparak değil, ehliyet ve liyakate önem vererek, donanımlı, kariyerli il Genel Meclis ve Belediye Meclis Üyelerini seçmelidirler. Seçilecek bu kişilerin de esnafın, tüccarın derdinden ve dilinden anlamaları gerekir. Eğer bugünkü olduğu gibi bir yapılanma olacaksa, vay Yozgat’ın haline.
Bunu neden diyorum? Altının ayarını sarraf bilir, altının ayarı tezek satıcısından sorulmaz. Cahilden bilgi almaya çalışmak, körden renkleri sormak gibidir.
Âhirkelâm, “Parti yöneticilerinden bunları isterken, halkımız da kusura bakmasın onlar da aynı şekilde ince eleyip sık dokusun. Elinde projesi olmayan, kafasında, gönlünde insan sevgisi olmayan, Yozgat’ın makûs talihini yenecek bir belediye başkanı ve onun takım arkadaşlarını tercih etmeli, ona göre oy kullanmalı” diyorum vesselam…
30 EKİM 2013 ÇARŞAMBA
