ŞEHİT ABDULLAH BÜYÜKSOY’UN ARDINDAN

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şehitler için diyorlar ki: “Şehitler ölmez”
Hele bir mübarek ayın sonunda Kadir Gecesi’nin arifesinde şahadet şerbeti içmişse ona da diyorlar ki: “Kurşun oruç bozmaz şehidim. Sen bugün Allah katında iftara davetlisin” 

Bizim millet olarak dirimiz asker, ölümüz şehittir. Bu ne ilktir ne de son. 
Bingöl’ün Genç ilçesinde Piyade Uzman Çavuş olarak görev yapan evladımız Abdullah Büyüksoy, 13 Haziran gecesi aldığı kurşun yaraları sonunda 14 Haziran Çarşamba günü şahadet şerbetini içti. 
Ruhu şâd olsun. Allah şefaatine nail eylesin bizleri. 

Bir babanın bir oğluydu. 
Daha önce de bir Abdullah Büyüksoy 1915’de Çanakkale’de şahadet şerbeti içmişti. 
Şehidimizin biri dedemiz, bir diğeri de yeğenimizdi.
İkisinin de adı Abdullah, soyadı Büyüksoy idi.

Şehit mi düştü asker?  Cennet koktu da her yer.

Şehitler için vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy diyor ki: “Vatan için ölmekse kaderim, böyle kaderin ellerinden öperim.”

Gözü kara, îmanı pek Abdullah’ımız, geçtiğimiz yıl Mardin Midyat’ta evler taranırken arkadaşlarından önce evlere giren, “Ölürsem ben, siz geriden gelin” diyen mangal yürekli evladımız.

1988 doğumlu Abdullah’ımızın annesi Zeliha Hanım, babası İlhami, dedesi Abdullah bu bayramda karalı bayram yapacaklar. Gözyaşları arasında. Anne taş bağlayacak yüreğine çünkü bu dünyada bir dayanağı kalmadı. Tutunacak dal, sarılacak bir Abdullah’ı yok artık bağrına basabileceği. Rabbim sen sabırlar ver. Acılarını dindir, kalplerimize evlat acısı yerine merhameti, şefkati, kendi sevgini koy. Tüm aile fertlerine sabırlar ihsan eyle. 

Abdullah diyor ki:

“Bir selam gönderdim canan eline
Acep bu selamlar yetişir m’ola
Bülbül de hasrettir gonca gülüne
Kavuşur da bir kez ötüşür m’ola

Ölürsem Bingöl’de suyum kim döke
Nazlı yârim yok ki kefenim biçe
Anam hasretinle dert çeke çeke
Açılan yâreler iyileşir m’ola”   

Dedi de, yâreleri iyileşmeden, kefeni biçilmeden, annesi hasret çekerek, bağrına taş bağlayarak, kanlı elbiseleriyle kefensiz toprağa yatıverdi yiğit.

Yavrucuğum, Abdullah’ım, bir tanem!

Kıyılmaz iken öpmeğe tenin.
Şimdi ne haldedir nazik bedenin. 
Andıkça gülşende gonca dehenin
Yansun ahım ile kül olsun güller.

Topçu’nun minaresinde okundu sâla.
Dizlerim tutmuyor acep kimdir? De! Hoca.
Abdullah Büyüksoy şehittir bu gece.
Ankara Cimşit Şehitliği’nde toprağa bele.

Anne Zeliha Hanım diyor ki; “Sen git talime, ben sılayı beklerim.”

Uçağa bindi de savuştu m’ola, 
Bingöl’ün dağlarını aştı m’ola.
Kara gözlerine kurban olduğum
Asker elbisesi yakıştı m’ola

Git evladım ben oğulsuz kalayım.
Şu yaralı bağrıma kara taşlar basayım
Hadi Abdullah’ım hadi git kıtana 
Ya gazi ol, ya şehit vatan uğruna.

Anan kurban olsun senin yoluna, 
Şehadet şerbeti içtin Rabbim kayıra
Sevdiğin anana cennetten yer kolla 
Adı güzel Abdullah’ım uğurlar ola.

Âhirkelâm…
Yozgat Topçu kariyesinden Hoca Emmilerin Çanakkale’de şahadet şerbeti içen birinci Abdullah Büyüksoy ’un torunu ikinci Abdullah Büyüksoy da Bingöl kırsalında PKK teröristlerince şehit edildi. Canımızdan çok sevdiğimiz aziz vatanımızı korumak, İslam’ın sancağını dalgalandırmak için cepheden cepheye koşan ve bu uğurda canını seve seve feda eden bütün şehitlerimizin ruhunu şâd eyle Ya Rabbi. 

Yazıyı kaleme aldığım Kadir Gecesi gündüzünde tüm şehitlerimize rahmet eyle, onların şefaatine bizleri nail eyle, tüm şehit ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar ihsan eyle.

Ey Rabbimiz! Dinimizi, Kur-an’ımızı, ırzımızı, namusumuzu, iffetimizi, şerefimizi, ordumuzu, yurdumuzu tüm kötülüklerden muhafaza eyle. Memleketimize göz diken düşmanlara ve memleketimizin kötülüğüne çalışanlara fırsat verme.

Ey şehit Abdullah’ım! Büyüksoy’um! Kuzum!
“Vatan için yaşayıp, vatan için öldünüz. 
Siz toprağa değil kalplere gömüldünüz”
diyor amcan Ahmet Büyüksoy vesselam…

23 HAZİRAN 2017 CUMA

ŞEHİT ABDULLAH BÜYÜKSOY’UN ARDINDAN
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!