SARAYKENT KARIŞIK

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saraykent’in suyu sıcak. Arazisi düz, ama insanları sert mizaçlı. Bu şirin ilçemizde asırlardan beri insanların istifadesine sunulan sıcak su kaynaklarımız mevcuttur. Sıcak su bugün hamam ve kaplıca olarak kullanılıyor.

 İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan küçük çaplı, ormanın eteğinde motelde mevcuttur. Ayrıca E-88 karayolu üzerinde hızla gelişen Saraykent, Doğankent, Ozan’ın Belediyelik olmasına rağmen birbirine yakın biri ilçe diğeri belde.  Topladığımız zaman 10-12 bin civarında bir nüfusun olacağı, gelişeceği, kalkınacağı bir yerleşim yeri olmasına karşın bugünkü mevcut haliyle gelişmesini sürdürüyor.

 Bizim okul yıllarımızda Bülent Ecevit Köy-Kent projelerinden sık sık bahsederdi. İşte Saraykent, Doğankent ve Ozan beldelerinin ortasına bir hastane, mükemmel bir okul, postane, kaymakam konağı bu tür beldeleri bir tek belde haline getiriyor.

 Yukarda anlatmaya çalıştığımız hizmetleri de beraberinde getiriyordu. Eski Başbakan Demirel’de otobüsün üzerinden fötr şapkasını sallayarak ‘Haydin ahali! Başbakan Ecevit sizi köyünüzden, yurdunuzdan, yuvanızdan göçürüyor. Haydin göçe” diyor ve Ecevit’in tezini çürütüyordu.

 Ben de hep şunu düşünürüm. Ecevit’in şahsına karşı olabilirsiniz. Fikirlerini tasvip etmeyebilirsiniz ama bunda ‘haydin ahali göçe’ denebilecek ne vardı? Şefaatli ilçemize gidersiniz. Sarıkent, Kuzayca 1-2 kilometre mesafedeki köyler birleştirilebilse, sosyal tesislerle donatılsa, alt yapıları, sanat yapıları geliştirilse, hizmet daha rasyonel bir şekilde vatandaşa sunulsa fena mı olurdu? Der dururum.

Yıllar önceki Ecevit’in bu düşüncesi hayata geçirilemedi. Konumuz da zaten bu değil. Bugün asıl olan Saraykent’teki aday tespitlerindeki karmaşadan bahsedeceğim. AK Parti Saraykent’te yanılmıyorsam 3 ay önce yeni bir seçim yaptı. İlçe Başkanlığı’na Haydar Akol getirildi. Uyum, ahenk, birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarına tam başladılar. Yerel seçim kazanı da beraberinde kaynamaya başladı. Başladı, başlamasına ama aynı ölçüde parti içerisinde de ayrışmalarda gün yüzüne yavaş yavaş çıkmaya başladı.

AK Parti önce Mehmet Doğan’ı aday gösterdi. Kulağına eğilip kim ne dediyse, kim aday ettiyse doğruca ilçenin yolunu tutan Mehmet Doğan kurban keserek adaylığını ilan etti. Bu ilçede ciddi manada rahatlıkları da beraberinde getirdi.

Bir kaç gün geçtikten sonra İbrahim Emir’in aday olacağı söylentileri gün yüzüne çıktı ve öyle de oldu. Bu sırada da İdris Ögel ve taraftarları yapılanları protesto amacıyla Mehmet Doğan’ı da yanına alarak MHP’nin yolunu tuttular. İdris Ögel’de MHP’den aday oldu. AK Parti’nin her ne kadar ilçe başkanı Haydar Akol partisinden istifa etmese de kerhen ilçe başkanı olarak gözüküyor. Gönlü MHP’de, kalıbı AK Parti’de kalmış gibi…

Diğer taraftan bir başka karmaşada il genel meclis üyeliğinde su yüzüne çıkacağa benziyor. 3 olan İl Genel Meclis Üyeliği 2’ye düştü. Mevcut AK Partili üye Ahmet Öcal ve Adem Tekin yerine bu kez Ali Güngör’ün adaylığı konuşulmaya başlandı. Ahmet Öcal 1. sıradan AK Parti’den meclis üyeliğine getirilirse ne ala. Yoksa oda diğerleri gibi MHP’nin yolunu tutacağa benziyor. Adem Tekin ise İbrahim Emir’in akrabası olarak görev verilirse, başım gözüm üstüne, verilmese de belediye meclis üyeliği de olur dediği söyleniyor.

Geçtiğimiz seçimlerde olduğu bu seçimlerde de Saraykent sıkıntılı, karışık, küskünlüklerin, dargınlıkların hat safhada olduğu bir seçim sürecine giriyor vesselam… Yozgat’ta geçim kaynakları yüzde 76 tarıma dayalı hayvancılıktır. Et, süt, yumurta, peynir, yağ, salam, sucuk, un, bulgur, buğday ihtiyacımız bakımından kendine yeterde artar bir yapıdayken, maalesef son birkaç yıldır, tarımda arzu ettiğimiz üretimi elde edemiyoruz.

En güçlü traktörler, tarım alet edevatları ile modern usulde tarım yapıyoruz. Aynı tarlaları ekip biçtiğimiz halde eski günlerimizi bugün arıyoruz. Hayvancılık şurada dursun o ayrı bir dert. Bu gün sapımı, samanı mı, buğdayı mı konuşalım?
Buğday olmazsa olmazlarımızdandır, her şeyimiz ona bağlı.

 Eski siyasilerden, Süleyman Demirel otobüsün üzerine çıkar korkuluklardan düşecek gibi aşağıya sarkar elinde mikrofon: “Benim Yozgatlı köylüm, benim çiftçim, benim ülkem tarım ülkesi dünyada kendi kendine ihtiyacını yeteri kadar üreten yedi ülkeden bir tanesi” derdi de, meğer ne kadar haklıymış, bugün o da mazide kaldı.

Vesselam… 2 HAZİRAN 2022 PERŞEMBE

SARAYKENT KARIŞIK
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!