SADAKAT

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”
Ahzâb Süresi – 23
Müslüman’ın temel ilkelerinden biri de sadakattir. Sadakat terim anlamı olarak “sağlam, güçlü ve içten bağlılık” anlamlarına gelmektedir. Arapça “Sıdk” kökünden türemiş olup aynı zamanda Peygamberlerin sıfatlarındandır.
Sadakat, sözüne bağlı kalmaktır. Sadakat, zoru görünce kaçmamak, menfaatlere yenik düşmemektir. Sadakat, istikamet üzere olmaktır. Sadakat, Hak’tan yana olmaktır.
Hacı Bektaş-i Veli Hazretleri der ki:
Öl, söz verme,
Öl, sözünden dönme.
Söz vermek ehemmiyetli bir iştir, ağızdan çıktığı gibi kolay ve basit değildir. Hazret, o yüzden kolay kolay söz vermemek gerektiğine vurgu yapmıştır. Söz verdikten sonra ise artık buna sadakat göstermek gerektiğini anlayalım diye ölüm ifade etmiş, önemine dikkat çekmiştir.
Millî Görüş Hareketi’nin kurucu lideri Necmettin Erbakan Hocamız çeşitli programlar sonrasında önce kendisi söz verir sonra o sözü Millî Görüşlülere tekrar ettirirdi.
Baş parmağını havaya kaldırır ve:
“Milletimizin Saadet ve Selameti için, Yaşanabilir Bir Türkiye için, Yeniden Büyük Türkiye için, Yeni Bir Dünya’yı kurmak için, İslam Birliği’ni tesis için, Millî Görüş’ün en büyük zaferi için, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, canla, başla çalışacağıma söz veriyorum!”
50 yılı aşkın süredir var olan Millî Görüş Hareketi’nin tedrisatından geçip bu sözü vermeyen Millî Görüşçü yoktur herhalde. Söz vermek kolaydı elbette. Zor olan verilen söze sadakat göstermekti. Birçok Millî Görüşçü maalesef sözünde duramadı, sadakat gösteremedi. Önüne çıkan imtihan ve engellere takıldı, kimi dünya menfaatlerine yenik düştü, kimi kerameti kendinde gördü. Hâsılı herkes bir bahane ile “Millî Görüş Gömleğini” çıkardı.
Yarı yolda bırakılmışlık, ahde vefasızlık asla yıldırmadı Erbakan Hoca’yı çünkü o yola çıkarken “Sadık” ve “Sağlam” dostlar edinmişti. O dostlar ki, ölene kadar asla sözlerinden caymadılar, sadakatsizlik göstermediler, bedeller ödediler. Cezaevleri, siyasi yasaklar, iftiralar, ihanetler. Neler gördüler neler. Ama Asla Allah’a verdikleri sözden dönmediler.
“Biz inandığımız davaya koşarak gideriz. Koşarak gidemezsek yürüyerek gideriz. Yürüyerek gidemezsek sürünerek gideriz. Ama davamızdan asla vazgeçmeyiz” diyerek son nefeslerine kadar cihat ettiler.
Keramette, marifette istikamet üzere olmaktı. Erbakan Hoca bunu şöyle tanımlardı:
“Asıl marifet, yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. Yoksa çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır.”
Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.
Selâm ve dua ile..

SADAKAT
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!