SAADETLİ GÜNLER…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz Cumartesi günü İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda Saadet Partisi il, ilçe ve belde belediye başkan adaylarını tanıtım toplantısını yaptı. Toplantıya gazeteci kimliğimle gittim. Arka koltuklardan birisine oturdum. Bir anda etrafım doluverdi. Eksik olmasınlar. Eski dostlar bizi orada görünce ne yapacaklarını şaşırdılar.

Bir dönemler beraber çalıştığımız Yerköy eski İlçe Başkanı Edip Yılmaz, Sarıkaya eski İlçe Başkanı Hulusi Şahin, Sekili’den, Boğazlıyan’dan, Özler’den, Akdağmadeni’nden, Kadışehri’nden, Aydıncık’tan diğer ilçe ve beldelerden birçok tanıdığım, dostumla kucaklaşma, hasret giderme imkânı buldum.

Saat 14.20 sıralarında program başladı. Takdimci açılışı yaptıktan sonra, “Toplantımıza katılan misafirleri tanıtıyorum” derken “ilk defa eski il başkanlarımızdan Ahmet Büyüksoy aramızda, toplantımıza hoş geldi, sefalar getirdi” diye sözlerine başladı.

 Akabinde il başkanı konuştuktan sonra, genel merkez adına konuşmacı olarak kürsüye gelen GİK Üyesi Kazım Arslan konuşmasına başlar, başlamaz ‘biz bu partiyi Ahmet Büyüksoy ile beraber kurduk. Kuruluş aşamasında kendi ofisinde, tanıdığımız bir arkadaşımız yanımıza gelerek, ‘boşa uğraşıyorsunuz. Bundan sonra Saadet Partisi bitmiştir. Bir daha derlenip, toparlanmaz dediğinde’ Ahmet Büyüksoy, ne kadar oy alabileceğimizi sordu. O arkadaşımızın da yüzde 3 civarında ancak bir oy alabileceğimizi söylediğinde, bizde netice ne olursa olsun, tek başımıza da olsak, bir oyda alsak. Biz bu mücadeleye devam edeceğiz.” Dediğimizi hatırlatarak geçmişi yâd etti.

 Doğrusu Dr. Kazım Arslan’a o günden bu güne kırgındım. Bundan önceki genel seçimlerde milletvekili aday adayı olmuştum.  Genel merkezi temsilen katılan Samsun Milletvekili eski Bakan Ahmet Demircan huzurunda yapılan temayül yoklamalarında 9 aday kendi aralarında yarışmışlar.

600 tercihin 590’ını Ahmet Büyüksoy, 430’unu Kazım Arslan almasına rağmen, ben listeye girememiş, Kazım Arslan’da birinci sıradan aday gösterilmişti. Buna çok incinmiş ve kırılmıştım. O günden bugüne de el sıkmak şöyle dursun, göz göze bile gelmek istemiyordum. Cumartesi günkü toplantıda kalabalık huzurunda bir hakkı teslim ederek 3-4 kez ismimden bahsetti. Toplantı akabinde akşamüzeri telefonumda eski il başkanlarımızdan Enver Erkılıç, “başkanım müsaitseniz kalabalık bir arkadaş topluluğu ile ziyarete geliyoruz” dedi.

 Ben de memnuniyetle buyurun dedim. Gazetede çalışan arkadaşlarımızın tatil günü olmasına rağmen, bilgi verdim. Sağ olsunlar, bizi kırmayarak Genel Yayın Yönetmenim Çetin Mermertaş, Yazı işleri Müdürüm M. Recayi Büyüksoy, muhabirim Mustafa Avcı apar topar gazeteye geldiler. Herkes görevinin başında iken kalabalık bir toplulukla Saadet Partisi adeta gazetemize çıkarma yaptılar.

Kırılan, incinen, incitilen bir kalbin tamiri yönünde geçte olsa gazetemizi Kazım Arslan ve arkadaşları ziyaret ettiler. Uzunca bir görüşme, oturup konuşma, hasret giderme toplantısına dönüştü. Eski bir siyasetçi, yeni bir gazeteci olarak salondan edindiğim intiba, parti toparlanma aşamasında.

 Uzun yıllardan sonra ilk defa bir salonu tıklım tıklım doldurmuş olarak gördüm. Kendi içinde heyecanlıydı. Tanıdığım eski dostlarımın bir kısmı aday olmuşlardı. Kazanabilecek olanlar, şansı daha az olanlar elbette vardı. Kendilerine göre kazanamasalar bile, davalarına hizmet adına bu yola baş koyduklarını ifade ediyorlardı bazıları. Benim gördüğüm üç ilçemizde, 3-4 beldemizde bu seçimlerde Saadet Partisi ipi göğüsleyeceğe benziyor. Bireysellikte, eski alışkanlarını devam ettirmezler, paylaşmayı bilerek siyaset yaparlarsa bu dönemde olmasa bile önümüzdeki seçimlerde ümit vaat ediyor olacağa benziyor vesselam…  

                30 EKİM 2008 PERŞEMBE

SAADETLİ GÜNLER…
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!