Bilindiği üzere, her yıl 3 ve 10 Nisan tarihleri arası, polis haftası olarak değerlendirilir. Polisler görevleri itibariyle; Yaşadığımız toplumlar içerisinde huzuru ve düzeni sağlamak, insanların can ve mal güvenliğini korumakla yükümlüdürler. İçerisinde bulunduğumuz bu hafta, halkın asayişini, huzur ve emniyetini sağlamak için gecesini gündüzüne katarak, mücadele eden Polis teşkilatının kuruluşunun 164. kuruluş yıldönümüdür.
Bu önemli günde, ülke genelinde, günün anlam ve önemi arz eden bir takım programlar düzenlenir.
Konuşmalar yapılır…
Şiirler okunur…
Ziyaretler yapılır…
Çeşitli gösteriler eşliğinde, halka olan ilişkilerin güçlendirilmesi sağlanır.
Emniyet teşkilatlarının, halktan en büyük istekleri ve dilekleri el ele, gönül gönüle vererek, daha güvenilir ve huzurlu bir şekilde yaşamak ihtiyacıdır.
Bu bağlamda, halkla, polis teşkilatı arasındaki ilişkilerin ileri düzeyde olması, her zaman daha temiz bir toplum içerisinde yaşamak imkânı sunmaktadır.
Bilindiği üzere, Yozgat, asayiş yönünden sakin bir il konumundadır.
Bugün, ailelerimizle, eşimizle, dostumuzla, rahatlıkla geceli gündüzlü dolaşabildiğimiz bir şehirde yaşamaktayız. Çocuklarımızı sokaklara gönül rahatlığıyla gönderebiliyoruz. Hırsızlık ve kapkaç olaylarının belki de en az biçimde karşılaşıldığı, insanların güvenli bir şekilde yaşayabildikleri bir topluma sahibiz. Ülke genelinde, yaşadığımız toplumlar içerisinde, gözlemlediğimiz tüm çirkinlikleri en düşük seviyede yaşamak imkanı buluyoruz.
Bu değerlere sahip olmamızın başlıca sebepleri, emniyet teşkilatlarının almış olduğu önlemler ve uygulamaları eşliğinde, halkımızın yasal olmayan, toplumları rahatsız edici hal ve hareketlerden uzak durarak, daha bilinçli ve duyarlı davranmalarıdır. Buradan da çıkarıldığı gibi, temiz toplumlar ve yaşanabilir bir şehir için daima halk-polis ilişkilerinin en üst seviyede olması gerekmektedir.
İnsanların birbirlerine olan güvenlerinin yıprandığı, çekemezliğin, bencilliğin hat safhada yaşandığı dünyada, kavganın, gürültünün ve yaşanan tüm asayiş bozucu olayların etkilerini çok iyi biliyoruz. Her gün televizyonlarda, gazetelerde bu örnekleri defalarca kez gözlemliyoruz. Biz Yozgat’ı Huzur Kenti olarak biliyoruz…
Bu imajı sahiplenerek yolumuza devam etmemiz gerekliliğinin de altını çizmek istiyorum. Bu imajı korumakla yükümlü olan emniyet teşkilatının yanı sıra, halkımızın, duyarlılığı ve katkısı tartışılmayacak kadar büyüktür. İçerisinde bulunduğumuz bu imaj üzerinde, emniyet mensuplarının önemi kesinlikle yadsınamayacak derecedir. Emniyet teşkilatlarının bizlere sunmuş oldukları bu imkanlar için onlara daima minnettar olmalıyız.
