DOLAR

19,1504$% 0.14

EURO

20,8294% 0.32

STERLİN

23,6632£% -0.08

GRAM ALTIN

1.209,38%-0,31

ÇEYREK ALTIN

2.000,00%-0,79

BİTCOİN

฿%

a

PARASIZ OLUR AMA HAVASIZ ASLA

Ofisimde bugün ne yazayım diye düşünürken, geçtiğimiz gün ne kadar önemli olduğunu bildiğim bir konuyu aklıma getirerek gazetede çalışan arkadaşlarıma sordum. Dünyada en önemli şey nedir? Bazı arkadaşlarım su, bazıları ise yiyecek giyecek dedi. Ama içlerinden Rukiye isimli kızımız, bu işe son noktayı koydu.

Dünyada en önemli olan şey ne yiyecek, ne giyecek, önce havadır. Hava olmadan yaşayamayız dedi ve benden kocaman bir aferin aldı. Gerçekten de Rukiye kızımızın dediği gibi, bu dünyada insanlar için en önemli şey şüphesiz havadır.

Bunun en bariz örneğini geçtiğimiz ay içerisinde ocaklardan uzak, Soma’da 301 insanımızın vefatıyla gördük. Allah ülkemizi, milletimizi korusun. Verdiği nimetlere de her zamankinden daha fazla şükredelim. İnsanın yaşaması için dünyayı kaplayan, dağlara, denizlere, çiçeklere, böceklere, fayda sağlayan, hayat veren şüphesiz havadır.

 İkinci sırada ise su geliyor; Dünyanın dörtte üçü su ile kaplıdır. Su dünyanın terazisini sağlar, dünyayı teraziler, dengede tutar. Daha sonrada toprak gelir; insanın mayası da hammaddesi de topraktır. Hz Âdem’de topraktan yaratılmadı mı? Dünyada ekilen biçilen, ekilmeyen biçilemeyen ne varsa hepsi toprak ürünü değil midir?

Yiyecekler, giyecekler, eşyalar, madenler, yer altı yer üstü zenginliklerinin hepsi de toprak mahsulü. Bilim adamlarının ifadelerine göre dördüncü sırada taşlar geliyor. Ben bugün bu dört madde arasından havadan ve havasızlıktan bahsedeceğim…

Geçtiğimiz gün kaplıcalarıyla ünlü Sorgun ilçemize gittim. Hazır gelmişken bir arkadaşım ile birlikte bir kaplıcaya gittim. Kaplıcanın avlusunda bulunan park yerine arabamızı çektik. Kulübedeki kâtibi aradım. İlgili kâtibe ‘Bize birer özel bir oda verir misin?’ dedim. Kaç para olduğunu sordum. ‘Yirmi lira efendim’ dedi paramı takdim ettim. Önce verdiğim paranın kasa fişini alamadım, bir. Gideceğimiz odayı kâtip efendi kafasıyla gösterdi, iki sırası ile dizili odalardan hangisine gireyim diye bakarken temizlikçi, ‘Şu oda temiz. Oraya girebilirsiniz’ dedi. Bütün odaların kapıları açıktı. Bana tahsis edilen odaya girdim. Kapımı kapattım. Affedersiniz soyundum, sıcak suyu açtım, duşumu almaya başladım. Gördüm ki odada hava alacak hiçbir yer yok. Önce klima aradım, yok. Sonra vasistas aradım, o da yok. Hava alacak bir menfez bile yok. İnanın hava alacak iğne ucu kadar bir delik dahi yok.

Bir defa girmiş bulundum, çıkamadım. Odanın içi buharla dolunca nefes almakta zorlandım. Havanın önemini bilirim ama orada gördüm ki, oda ne kadar geniş ve lüks olursa olsun, hava olmadıktan sonra hiçbir şeyin önemi yok. Zaman zaman dış kapıyı açıp havalandırmaya çalıştımsa da, utanarak çekinerek etrafı kontrol ederek açıp kapama ihtiyacı duydum. Kapının arkasına gizlenerek. Tahsis edilen odada ne var? Tek kişilik bir yatak konmuş, üzerine su geçirmeyen indeks kaplanmış, başka da bir şey yok. Ne çöp kovası, ne başka bir şey.

Girdiğime de gireceğime de pişman bir şekilde duşumu aldım, çıktım. Önce, kâtibi buldum. Verdiğim paranın fişini aldım. İşletme sahibini sordum, burada olmadığını söyledi. Yetkili birini aradım. Patronun makam odasına geldik. Bir taraftan odalarda havalandırmanın neden olmadığını sorarken, gözümün bir ucuyla da işyeri açma izin belgesine baktım. On beş sene önceki bir başkanın imzası ile alınmış işyeri açma belgesini gördüm. Patronun asıl mesleğini sordum, eczacı olduğunu ikinci iş olarak bu işi yaptığını söylediler. Anladım ki eczacıdan hamamcı olmaz, olamaz. Kâtibe sorduğum soruyu yetkiliye de sordum ‘Bu odalarda neden havalandırma yok?’ dediğimde, “Biz bu sorunuzu patrona iletiriz” dedi. Yanımızda başka bir ilden gelen ve yolcu olduklarını sonradan öğrendiğim iki müşteri daha vardı. Onlar da aynı durumdan müştekilerdi.

Ahir kelam… Yazımın yer aldığı köşenin adı zaten Tespit değil mi? Bu tespiti de buradan sizlerle paylaşma gereği duydum. Bu tür işletmeler sadece para kazanma mekânı olmamalı. Önce hizmet, karşılığında ücret olmalı. Maalesef hamamlarımızda ister Yozgat, ister Sorgun, ister Sarıkaya olsun fark etmiyor. Önce para kazanma esas, hizmet olmuş olmamış pek önemi yok. Nasıl olsa almışlar ruhsatı, denetim yok, kontrol yok. Parasız olur, ama havasız asla, diyorum vesselam… 3 HAZİRAN 2014 SALI

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

OLMAZSA EDEP NEYLESİN MEKTEP

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.