OYNAYAMIYORSAN BARİ YERİME DAR DEME

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Yozgat’a geldi. Hoş geldi. Âdetim olduğu üzere bütün siyasi parti liderlerini can kulağıyla dinlerim. Bizzat meydana girer halkın nabzını tutarım. Çevre ilçelerden, beldelerden, köylerden gelen tanıdıklarımla birebir görüşür ve kanaatlerini sorarım.

 Kılıçdaroğlu dinlemeden önce ve dinledikten sonra nabız tuttum. Kılıçdaroğlu’nun otobüse çıkması ile misafirlerin tanıtılması dikkatimi çekti. Önce misafir milletvekilleri tanıtıldı ve kendilerine hoş geldin denildi. Doğru değil mi? Elbette doğru. Ama yadırgadığım bir şey oldu.

 İl başkanı Onur Kaytan ve milletvekili adayı Ali Keven ayrı ayrı tanıtıldı her ikisine de hoş geldiniz dedi sunucu. Bu ikili zaten Yozgatlı değil mi? Doğru olan meydana toplanan halkımıza il başkanının selamlama konuşması yapması, ardından da halka ve gelen misafirlere hoş geldin demesidir. Maalesef bu böyle olmuyor. Bu bir eksikliktir.

Neyse Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlerken sert üslubunun yanında kızgın olduğunu da gördüm. Herhalde kalabalığın azlığından olsa gerek. Kendi ifadeleriyle: “Yozgat’ta milletvekilim yok. Yozgat’a fazla gelmedik. Bundan sonra buraya fazla geleceğim, derdinizi dinleyeceğim. Yozgat son 4 yılda 230 bin göç verdi” diyor. El hak doğru söylüyor…

Bu zamana kadar neredeydiniz? Neden gelemediniz? Gelemediğinizin sebebi sadece milletvekilinizin olmaması mı? Hâlbuki ben hatırlıyorum 1973 seçimlerinde Ecevit bugünkü Yozgat meydanını tıklım tıklım doldurmuş, yanlış hatırlamıyorsam 3 milletvekili 1 de senatör çıkarmıştı. Bunlarda Nedim Korkmaz, İlhami Çetin, Veli Zeren. Veli Uyar da senatör olarak parlamentoya girmişti. Bununla birlikte Salim Korkmaz, Cevdet Dündar Belediye Başkanı olarak seçilmişlerdi zamanında.

Hani kaleden bahsediliyor ya, işte o dönemlerde Yozgat CHP’nin de kalesi olmuştu. Daha sonraki yıllarda yapılan yanlış politikalar sonucu olsa gerek ki kale birilerinin eline geçmiştir. CHP yıllarca âdeti olduğu üzere milletin değerleriyle uğraşmış, milleti ve manevi değerleri göz ardı etmekle kalmamış, adeta onlara cephe almıştır. Millete rağmen birçok kanunu anayasa mahkemelerine taşıyarak iptalini sağlamıştır.

Uyguladıkları siyasi politikalar sonucu kolay kolay hafızalardan silinmeyecek işler yapmış olacaklar ki kaleyi bir dönemler rahmetli Özal’ın ANAP’ına, rahmetli Türkeş’in MHP sine, rahmetli Erbakan”ın Refah’ına şimdilerde demedik laf bırakmadıkları AK Parti’ye teslim etmişler.

Kaybettiklerini toplama uğruna olsa gerek ki Kılıçdaroğlu tüm Türkiye’de olduğu gibi Yozgat’ta da sesini yükselterek söylemedik laf, vaat etmedik şey bırakmadı

Herkese 600 TL para veriyor, her ev hanımını sigortalı yapıyor, mazotu 4 TL den 1,5 TL ye indiriyor vs.

Bu millet sizi daha önce görmedi mi sanıyorsunuz? Bir litre mazot alabilmek için kuyrukları, itişip kakışmaları bu millet unuttu mu sanıyorsunuz? Ülkenin bugün merkez bankasında bulunan 95 milyar dolar parayı alıp halka dağıtacağınızı söylüyorsunuz. Para lazım olduğunda da herhalde yine ülkeyi bir cente muhtaç edecek, İMF kapılarında nöbet tutacak, borç üstüne borç mu yapacaksınız? Millet bunları bilmiyor mu zannediyorsunuz?

Siz CHP olarak Celal Sungur’ları, Salim ve Nedim Korkmaz’ları Veli Uyar’ları, Cevdet Dündar’ları bir bir yok ederek, onların yerine koyduğunuz iş bilmez, iş yapamaz isimlerle yola çıkarak bugünlere gelmediniz mi? Kaleyi böyle teslim ettirmediniz mi? Bugün de gelmiş Yozgat meydanında bas bas bağırıyor, “Fırsat verin, rantın imparatorluğunu yıkıp halkın imparatorluğunu kuralım. Hiç kimsenin önünde diz çökmedim. Kimseden emir, talimat almadım. O yüzden eğer talimat alacaksam sizden ve Türk milletinden alacağım. Benim yandaşlarım yok. Varsa sadece vatandaş var. Ben yola çıktım ‘dur’ demek için. Gücümü sizden alıyorum. Yetki verin, güç verin, burayı da ayağa kaldıralım.

Siyasete atılırken söz verdim. Bu millete yalan söylemeyeceğim. Her yerde doğruları söylemekte kararlıyım. Madem Türkiye büyüyor, neden Yozgat küçülüyor? Birileri malı götürüyor, halkı sömürüyor, yoksulluk artıyor, ama birileri hep zengin oluyor.

 Yozgat, en çok şehit veren illerimizden biridir. Yozgatlılar, Kurtuluş Savaşı’nda en ciddi mücadeleyi yapanlardır. Yozgat kan kaybediyorsa, işsizlik, yoksulluk varsa kenti bu hale getirenlerden demokratik yollardan bunun hesabının sorulması lazım. Siz hesap soracaksanız Kemal kardeşiniz yola çıktı. “Kul hakkı yiyenlerden, hortumculardan, köşeyi dönenlerden hesap soracağım” dedi. Bu laflara kim ne diyebilir? Bunu siyasi rakiplerinize nezaket kuralları içerisinde söylemenizde hiçbir beis yoktur ancak Yozgat’ın Valisi Sayın Necati Şentürk’e yüklenerek, “Yozgat Valisi ya adam gibi görevini yap ya da istifa et, AK Parti’nin koltuğuna otur. Bindiğin arabadaki bayrağı indir. Allah aşkına hangi düzenle karşı karşıyayız?” diyorsun. Peki, sayın valinin suçu günahı nedir? Herhalde sayın valiyi ya milletvekili adayı ya da herhangi bir siyasi partinin yetkilisi sanmış olacak ki yüklendi de yüklendi.

Şimdi soruyorum Kılıçdaroğlu’na ve örgütüne: “CHP’nin Yozgat’ta bu duruma düşmesinin müsebbibi daha bir yılını doldurmamış Necati Şentürk müdür? Şayet CHP bugün Yozgat’tan vekil çıkartamıyorsa 1973’lü yıllarda Ecevit bu meydanı dolduruyor da bugün Kılıçdaroğlu dolduramıyor ise bunun müsebbibi de mi sayın vali Necati Şentürk’tür?”

 Kılıçdaroğlu, bırakın sayın valiyi de oynayamıyorsan siyaset sahnesinde, bari yerim dar deme diyorum vesselam…

2 HAZİRAN 2011 PERŞEMBE

OYNAYAMIYORSAN BARİ YERİME DAR DEME
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!