Filistin’de, Gazze’de sivillerin, masumların üzerine yağan kurşunlara rağmen, tüm dünya olaylara sadece izleyici olarak katılmaktadır. Atılan çığlıkların, feryatların, figanların sesleri hiç duyulmuyor mu?
Ölen yüzlerce insanın, masum çocukların, gözü yaşlı anne babaların suçu ve günahları nedir? 4-5 gündür süren bu katliamın bilançosu 400 civarında sivilin ölümüyle sonuçlandı ve bu sadece saldırıların, katliamın başlangıcı olarak nitelendiriliyor.
Ateşkes çağrısına karşı, yüzleri kızarmadan, utanmadan, durmayacağız, vuracağız şeklinde açıklamalarda bulunuyorlar. Filistinli bir baba sesleniyor; “Eğer ölenler İsrailli olsaydı, bütün dünyanın bunu kınadığını ve karşılık verdiğini görecektiniz. Peki neden kimse bu olanları kınamıyor?” Bu acılı babanın söylediği gibi, İsrail’e karşılık yapılan bir saldırıda tüm dünya ayağa kalkardı. Bununla da kalmaz, aynı gün ateşkes sağlanırdı. Bu ayrımcılık değildir de, nedir Allah aşkına… Nasıl bir dünyada yaşıyoruz, nasıl bir medeniyete sahibiz.
Hangi insanlık olaylarından bahsediyoruz…
Yaşanan bir olay karşısında, hepimiz emeniyiz, falanız, filanız, diyerek sokaklara dökülenler, imza toplayanlar bugün neredeler Allah aşkına… 400 kişinin katledildiği bu çirkinliğin karşısında, şimdi neden o aydın görünen karanlık insanlar, yüreklice çıkarak, hepimiz Filistinliyiz diyemiyorlar.
Bu suskunluk karşısında, cesaret alarak operasyonları sürdürmekte kararlı olan İsrail’i şiddetle kınıyorum. Derhal be vahşeti durdurun! Filistin’de büyük bir insanlık suçu işlenmeye devam ediyor. Yüzlerce insanın ölümüne ve binlercesinin de yaralandığı bu katliamı derhal sonlandırmak gerekiyor.
Sadece kınamak çözüm değil…
Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere…
Tüm ulusal kurum ve kuruluşlar…
Medeniyetler…
Toplumlar…
Bu vahşetin…
Bu vicdansızlığın…
Yapılan zulümlerin, sonlandırılması adına…
Barış ve huzuru getirme çabası içerisinde olmaları gerekmektedir.
Bu duygu ve düşünceler eşliğinde yapılan katliamların durdurulması için sessizliğiniz bozun…
Yapılan onca katliamın…
Vahşetin karşısında…
Sizde elinizden geldiği kadarıyla sesinizi duyurun…