Günlerdir ülkemizin dört bir yanından gelen şehit haberleri içimizi acıtıyor. Son bir ay içinde Yozgat, iki ayrı evladını teröre kurban verdi. İki haftada iki şehit. 31 yıldır devam eden nereye gideceği de belli olmayan terör can almaya devam ediyor.
Yozgat nüfus oranına göre 303 şehit ile en çok şehit veren illerin içinde yer alıyor. Yozgat yaklaşık iki hafta önce uzman jandarma çavuş Mehmet KOÇAK’ı ebediyete uğurlarken dünde yine çiçeği burnunda düğün davetiyesi basılmış 23 ağustosta dünya evine girecek evladı Savaş AKYOL’u şehit verdi. Ateş düştüğü yeri yakıyor, Savaş AKYOL’un şehit haberi bir kez daha yüreklerimiz dağladı.
Neler oluyor ülkemizde? Terör örgütleri ülkenin dirliğini bozmak için insanlıktan çıkıyor. Bina önlerine, caddelere, çöp konteynırlarına, sokak ortalarına bırakılan her sahipsiz poşeti bomba, çarşaflı kadınları da canlı bomba zannetmeye başladık.
Şimdi kör bir kurşunun nereden ve ne zaman kime isabet edeceği belli değil, hangi yuvaları yıkacağı da belli değil, hangi ocakları söndüreceği de! Halk ise bunca hengâmenin içerisinde, bunca hakikatsiz tartışmaların arasında ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Şimdi soruyorum ALLAH aşkına! ‘’Ne oluyor memleketime?’’
Gazetelere bakamıyoruz içimiz kararıyor, internet siteleri bir facia. Her önüne gelen ahkâm kesiyor. Cenazeler, tabutlar, ambulans sesleri içimizi karartıyor. Bir tarafta terör örgütleri gemi azıya almış, kahpece çullanmış. Diğer taraftan içeride ve etrafımızda hem silahlı hem de psikolojik terör eylemleri yapan, örgütlerin kuklacıları yalan dostluklarıyla sinsice yüzümüze gülüyor, arkamızdan iş çeviriyorlar. Bu milletin birliğini, dirliğini bize çok görüyor, gölgemizi çiğniyorlar.
Kimse hakikatleri konuşmuyor, kimse gerçek analizler yapmaya cesaret bile edemiyor… ABD ve batı ülkeleri bölgemize yerleştikçe ölümler de çoğalıyor, kaos da büyüyor, tehdit de çeşitlenerek artıyor. Onlar bölgeye ‘’özgürlük, eşitlik ve haklar’’ getirdikçe Müslüman ülkeler parçalanıyor, ölen niye öldüğünü, öldüren de neden öldürdüğünü bilmiyor.
Ebu Hureyre (r.a.)’dan rivayet edilen, Peygamber (s.a.v) ‘in bir hadisi sanki bugün için söylenmiş. “Yer, ciğerlerindeki altınlarını, altın ve gümüş sütunlar halinde kusacaktır. Katil gelip şurada öldürdüm, diyecek. Akraba hukukuna haksızlık eden şurada akraba hakkına riayetsizlik ettim diyecek. Hırsız gelip, şurada elim kesildi diyecek. Sonra onu (altın ve gümüşü ortaya)bırakacaklar da (fitnenin yaygın olmasından) kimse onlardan bir şey almayacaktır” (327) Müslim tahric etmiştir. Müslim’in rivayetinde Peygamberimiz (s.a.v): “İnsanlar üzerine şüphesiz öyle bir zaman gelecektir ki, katil niçin öldürdüğünü bilmez. Maktul de niçin öldürüldüğünü bilmez. -Bu nasıl olur? -Peygamberimiz; kargaşa(anarşi) öldüren de ölen de ateştedir” buyurdu. (328) Müslim tahric etmiştir.
Maalesef bugün ülkemizin etrafında dönen ateş çemberi birilerinin iştahını kabartırken, ülkemizi de zora sokuyor. Millet olarak bundan bizde etkileniyoruz.
Âhirkelâm, terör laneti, aileleri, ocakları, yurtları yuvaları yakıyor, yıkıyor. Dün toprağa verdiğimiz tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine de başsağlığı diliyorum. ALLAH bizleri bu ateş çemberinden korusun, ülkemize birlik dirlik versin diyorum. Vesselam… 12 AĞUSTOS 2015 ÇARŞAMBA
