MİLLİ PİYANGO

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz günlerde şans oyunları satan bir bayiye gazete almak için uğradım. Hoşbeşten sonra “ağabey bir çayımı içer misin” dedi bende kabul ettim. On dakika kadar orada oturdum. Gördüğüm manzara beni utandırdı. Şans oyunları oynamak için kimler geldi kimler. Sayısal loto, toto, iddia, milli piyango bileti…
Müsaade isteyip ayrılırken adı bende mahfuz bayii sahibi: “Başkanım gelenleri gördün de rahatsız oldun değil mi? Sizin adamlarınız evinden Camiye gitmek için çıkıyor, ilk önce bana uğrayıp sayısal oynuyor ondan sonra da namaza gidiyor” Dedi de beni sinemden yaraladı. Önce kızdım sonra da işte anlayış bu dedim. Şuurlu Müslüman olabilmek her şeyin başında geliyor.
Dünyada ve Türkiye’mizin birçok ilinde Hıristiyan inancına uygun olarak yılbaşı hazırlıkları tertip ediliyor bugünlerde. Muhafazakâr bildik alışveriş merkezlerimizin, marketlerimizin bazılarında vitrinler süsleniyor. Hindiler tezgâhlarda alıcısını beklerken, yılbaşı indirimleri yapılıyor. Maalesef toplum öyle bir hale getirildi ki kim, neyi ne adına yapıyor belli değil, helal haram mevhumu ortadan kaldırıldı.
Bunun yanında her yıl yılbaşı yaklaşırken Milli Piyango biletleri prim yapıp adeta yok satar. Bir şekilde kumar teşvik edilir. Nimet ablalar nefes alamaz, kuyruklar akşamın geç saatlerine kadar uzayıp gider. Milyonlarca para milletin cebinden çıkar.
Kumar parasının büyüklüğüne ülkemizdeki ekonomik buhran da eklenince binlerce vatandaşımız kumar ağına düşürülüyor. Yüce Rabbimiz’in kesin bir şekilde haram kıldığı şeytan işi bir pislik olan kumar “Milli” ve “ikram” gibi süslü kelimelerle insanımıza sunuluyor. Kendimize yapabileceğimiz en büyük ikram haramdan uzak durup meşru ve helal kazancı seçmek olmalıdır.
Geçtiğimiz Cuma günü tüm Camilerde diyanet tarafından okutulan Cuma hutbesinin konusu da buydu: “Sakın ha! Yılbaşı kutlamayın. Bu bir Hıristiyan âdetidir. Noel Baba bizim için hiç bir şey değildir. Biz Müslümanız, bize uymaz. İçki, kumar, fal okları, tüm bahis oyunları haramdır. Bu durum kitap sünnet ve icma ile sabittir. Aman ha! Aman! Yapmayın, etmeyin.” Telkin ve tavsiyelerini dinledi tüm Müslümanlar minberlerde.
Camideyken buna hiçbir Müslüman itiraz etmiyor. Boynu bükük, gözleri yumuk bir halde dinliyorlar. Ancak çıkışta yolu bayiden geçiyorsa aklına bilet almak düşüyor bazılarının, duyduklarını hemen unutup, alıp cebine koyuveriyor biletlerini. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu…
Devlet yılbaşı gününe has plan program yapıyor, kendine göre tedbirler de alıyor. Sabahlara kadar eğlence eşliğinde içkiler içiliyor, sarhoş olanları da devletin polis araçları evlerine bir bir bırakıyor. Camiilerde de bu işin haram olduğu anlatılıyor. İkisi de devlet kurumu, birisi bu işten para kazanıyor, büyük gelirler elde ediyor, bir diğeri de haramlığından bahsediyor. İşte ben buna şaşıp, akıl erdiremiyorum. Sadece aklıma mukayyet ol Yarabbi diyorum.
Gelelim konunun özüne. Hristiyan âlemi Hz. İsa (a.s.)’nın doğumu vesilesi ile bu tarihi yeni yılın başlangıcı ve bayramları kabul etmişlerdir. Bu tamamen dinsel bir bayramdır. Çam ağacı süslemek, Noel Baba inancı gibi simgesel ve folklorik bazı unsurlar eklenerek bugünlere kadar gelmiştir maalesef.
Noel Baba silahla giremediği yerlere elini kolunu sallayarak giriyor. Yılbaşı kutlamaları Batıyı körü körüne taklitten başka bir şey değildir. Bu durum ‘Kim hangi millete benzerse ondandır’ hadisi mucibince aslımızı inkâr etmektir.
Bu kutlama sıradan bir şey değildir. Dinimizde Noel ve Yılbaşı kutlamalarının yeri yoktur. Bizler şerre fren, hayra lokomotif olmalıyız. Evlatlarımıza Noel Baba yerine Peygamber Efendimizi örnek olarak sunmalıyız.
Ülkemiz bugün büyük bir ahlâki ve manevi buhran yaşamaktadır. Sigara, alkol ve uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkların ilkokul sıralarına kadar düştüğü, bu kötü alışkanlıkların sebep olduğu tahribatların gençler arasında yaygınlaştığı bir dönemde, gayri ahlâki tutum ve davranışlardan kaçınmalıyız.
Müslüman toplumların bu tür adetler yerine kendi kültür ve değerlerinden kaynaklanan alternatif program ve faaliyetler geliştirmesi ve yaşatması doğru olacaktır.
Bu doğrultuda biz Müslümanların büyük zaferlerle donanmış tarih sayfalarından biride Mekke’nin Fethidir. Mekke şehirlerin, Mekke’nin Fethi ise fetihlerin anasıdır. Bu mübarek fetih Kudüs’ün, Endülüs’ün, Malazgirt Zaferiyle Anadolu’nun ve nihayet İstanbul’un kapısını açmıştır. Fetihle yeryüzünün tarihi değişmiş ve insanlık, içinde bulunduğu karanlıklardan aydınlığa kavuşmuştur.
Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı yılbaşı ile aynı güne denk gelen Mekke’nin fethini her yıl geleneksel olarak kutlamaktadırlar. Bu davranışları ile de bizlere örnek teşkil ediyorlar. Kendilerini yürekten kutluyorum.
Netice olarak bizler özümüze, tarihimize, dinimize uygun, kim nerede ve ne zaman bir güzellikler yapıyorsa orada bulunmaya devam edeceğiz diyorum vesselam…

MİLLİ PİYANGO
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!