MİLLETİMİZ SAĞ, DEVLETİMİZ VAR OLSUN

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

6 Şubat’ta meydana gelen büyük deprem sonucunda yaklaşık 50 bin civarında insanımızın hayatını kaybettiğini, yüz binlerce binanın da yıkıldığını gördük.

Büyük afet sonunda evini, işini, iş yerini kaybeden yüz binlerce insan başka illere göç etmek mecburiyetinde kaldılar. Bu sayı o kadar çok ki devlete ait yurtlar, yuvalar, müstakil evler dolup taştı.

Kolay bir şey değil. Bir insanın yerleşik düzenini kaybetmesinden daha kötü bir şey olamaz. Allah korusun ailenizle birlikte bir gece ansızın gelen deprem sonucu enkaz altında kalarak can verdiğinizi düşünün. Bir anda sahip olduğunuz maddi ve manevi her şeyinizi kaybetmiş olabilirsiniz. Binlerce vatandaşımız işte bu olayı yaşadı. Yurdunu yuvasını terk ederek başka illere göçmeye başladılar.
Akıbet meçhul,  geri dönüş olur mu olmaz mı belli değil.  Geri dönüş olsa bile kaybettiklerini bulabilecekler mi o da imkânsız gözüküyor.

Güzel ülkemiz 7 bölgeden oluşuyor. 81 ilimizde ünsiyet ve kardeşlik bağımız olan illerimiz mevcut. Ticari, sanayi iş birliğinin yanında akrabalık, soy-sop bağımızda var.

Yozgat’ın Erzurum’a, Afyon’a olduğu gibi Kahramanmaraş’a da çok yakın ünsiyeti vardır. Bu illerimizde 3-5 hanelik mezralar şeklinde başlangıçta ikametler oluşmuş. Yıllar geçtikten sonra mezralar köye dönüştürülmüş.

Deprem sonunda son verilere göre 20 binin üzerinde depremzede ilimizin çeşitli yerlerine yerleştirildiler. Bunlardan 9.478’i evlere, 2.886’sı kamu misafir hanelerine yerleştirildi.  1.124 öğrenci ile 2.077 kişi tıbbi destek, 4.459 kişi de psikolojik destek alıyorlar.

Ülkemizin insanı ilimizde en güzel şekilde ağırlanıyor. Kendi evinde olmasa bile en azından sıcak bir ortamda sıcak bir çorba ekmekle hayatını devam ettiriyorlar. Depremzedelere kucak açanlardan, kanat gerenlerden Allah razı olsun. Milletimiz sağ, devletimiz var olsun.

Esas anlatmak istediğim konu şudur. Deprem bölgelerinden 20 bin değil daha fazla insanın ilimize gelmesini arzu ediyorum. Neden ve niçin derseniz önceki asırlarda bile Kahramanmaraş’tan farklı sebeplerle Yozgat ve köylerine iskân edilmiş, soyadları da ‘Maraş’ olan ailelerimiz var.

Örneğin 1830’lu yıllarda 17 hane Süleymanlı, Başıbüyüklü ve Topçu’da iskân edilmiş olanlar var. Benim köyüm olan Topçu’da keskinler hanesi adıyla Maraş’tan gelen ve şu gün bile köyümüzde yaşamını sürdüren tanıdığımız bildiğimiz aileler var.

Tarihimizde Celali isyanları döneminde Yozgat büyük göç vermiş, Türkiye’nin muhtelif yerlerine dağılmışlar. Daha sonraki yıllarda Çapanoğlu tarafından sürgün edilen birçok insan Maraş, Urfa ve Suriye’nin Rakka şehirlerine yerleşmişler.

 1745 yılında eski Sorgun Köhne adıyla anılan yerde toplanan komisyon tarafından dağınık halde yaşayan insanlar bir araya getirilerek köyler oluşturulmuş.

Netice; dünya var oldukça bir çevrimdir gider. Hiç bir şey olduğu yerde durmaz. Dünya, güneş, ay döner. Tâbi afetler oluşur.

Birçok kabile ve devletler birbirinden değişik sebeplerden dolayı göç alır, göç verirler. Bu kez de Allah’u âlem Kahramanmaraş başta olmak üzere 11 ilimizde meydana gelen büyük depremler sonunda başta İstanbul, Ankara, İzmir büyük göç alırken en az 50 bin civarı vatandaşımızın Sorgun-Yozgat, Yozgat Yerköy arasında yapılacak konutlara yerleştirilerek iş ve aş sahibi yapılmaları kanaatimce doğru olur diye düşünüyorum. Bu fikir sadece bana aittir.

O yörenin el sanatları başta olmak üzere bakırcılık, terlik ve ayakkabı sektörü, dondurma, alüminyum gibi konularda onlar vasıtasıyla sanayimiz gelişebilir.

Bilhassa Kahramanmaraş’ta yaşayan insanların yaşam tarzları, aile yapıları, kültürleri, üslupları dâhil Yozgat halkıyla benzerlik taşıyor.

Netice olarak. Yozgatlılar depremzedelere dün olduğu gibi bugünde kucak açıp, kanat geriyorlar diyorum. Vesselam.

MİLLETİMİZ SAĞ, DEVLETİMİZ VAR OLSUN

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!