Bugün nasip olursa sizlere Meryem annemizi anlatmaya çalışacağım. Sürçülisan edersem Rabbim affetsin.
Hz. Meryem, İsa peygamberin annesidir. Hristiyan inancında çok önemli bir yeri vardır. Allah’ın dünyada ve ahirette seçkin kıldığı kadınlardan biridir. Meryem, hayatı boyunca gösterdiği üstün ahlâk ile tüm Müslüman kadınlar için önemli bir şahsiyet olmuştur.
Hz. Meryem’in annesi Hanne, babası İmran’dır. Hayatının her anında güzel ahlâkıyla Allah’a olan içten bağlılığını ve sadakatini en güzel şekilde ortaya koymuştur.
Meryem’in anne ve babasının uzun zamandır çocukları olmuyordur. Allah’a dua ederek: “Rabbim! Bana bir çocuk verirsen, evinin hizmetkârı olması için adakta bulunuyorum”. Demiştir.
Hanne’nin duası kabul olmuş, Meryem’e hamile kalmıştır. Doğum yaptığı zaman bebeğin erkek değil kız olduğunu görür. Bunun üzerine “Ya Rabbi! Bu bir kız çocuğu. Oysa ben, mabede daha iyi hizmet edebilmesi için erkek evlat istemiştim”. Ancak Hanne adağını yine de yerine getirmesi gerektiğini biliyordu. Meryem’i “İbadet eden kız” olarak Allah’ın evine adadı.
Allah da O’nun güzel bir şekilde eğitilip yetiştirilmesini sağladı. Meryem’in eğitilme ve yetiştirilme görevi Zekeriya Peygambere verildi. Zekeriya (as) yiyecek ve ihtiyaçlarını karşılamakla görevliydi.
Fakat ne zaman Meryem’in yanına gitse cennet yiyecekleri ile beslendiğini görürdü. “Ey Meryem, bu yiyecekler nereden geldi sana?” diye sorunca, Meryem, “Bu, Allah katındandır” dedi. “Şüphesiz ki Allah dilediğine rızık verendir” (Al-i İmran, 37).
Meryem, hayatının belirli bir döneminden sonra yaşadığı toplumdan ve ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere inzivaya çekilmiştir. Bu dönemde Cebrail(a.s.) yanına insan suretinde gelerek “Ben yalnızca Rabbinden gelen bir elçiyim, sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için buradayım” deyip kendisini tanıtmıştır. Meryem, “ Bana bir beşer dokunmamışken nasıl bir çocuğum olabilir?” dedi.
Allah(c.c.) bir işin olmasına karar verirse ona yalnızca “Ol” der o da hemen oluverir.
Rabbin dedi ki: “Bu Benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için bu çocuk olacaktır. Böylelikle ona gebe kaldı sonra ıssız bir yere çekildi.” (Meryem Suresi, 21-22).
Hz. Meryem, kendisine hiçbir insan eli değmeden, Allah’ın dilemesiyle Hz. İsa’ya hamile kalmıştır. Onun hamileliği dünyadaki sebeplerden bağımsız olarak gerçekleşmiştir. Hamile kalış şekli İsa’nın mucizelerinden biri olmuştur.
El değmemiş genç ve iffetli bir kızken hamile kalmıştı, doğurmak üzereydi. Derken, Meryem doğum yaptı. Pek şirin ve güzel bir bebek olan minik İsa’yı tertemiz bir şekilde ve kundaklanmış olarak alıp kavmine getirdi.
Kavmi : “Ey Harun’un kız kardeşi!” dediler, “Ne baban kötü biriydi, ne de annen… Sen temiz bir genç kızdın, bu çocuğu nereden getirdin?” dediler. Hz. Meryem eliyle çocuğuna işaret ederek, bunu ondan sormalarını istedi. Bunun üzerine onlar: “Kundaktaki bir bebekle nasıl konuşalım biz?” dediler. Kundaktaki bebek konuşmaya başladı. “Ben Allah’ın kuluyum. Bana kitap verildi; Rabbim, beni peygamber kıldı. Nerede olursam olayım, Rabbim orasını bereketlendirmiş ve bana, hayatta olduğum müddetçe namaz kılmamı, zekât vermemi, anneme karşı iyi olmamı emretmiştir” diye konuştu.
Hz. İsa, doğumuyla ve hayatı boyunca gösterdiği mucizeleri ile çok kutlu bir peygamberdir. Annesi Hz. Meryem de Allah’a karşı göstermiş olduğu güzel ahlakıyla, bağlılığını ve sadakatini en güzel şekilde ortaya koymuştur.
Rabbim bizleri de Hz. Meryem’in ahlâkıyla ahlaklanan kullarından eylesin. Cumamız mübarek olsun diyorum. Vesselam…
MERYEM ANNEMİZ
