MEHMET ERDEMİR VE HALİME ANNE’NİN KOVASI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yıl 1989. Yine böyle kış ortasında yerel seçimlerin heyecanını yaşıyor Yozgat. Belediye Başkan adayları belli oldu. Çalışmalar dur durak dinlemiyor. MHP kapatılmış, yerine MÇP kurulmuştur. Partilerin belediye başkan adayları ise şu isimlerden oluşuyor. MÇP’den Mehmet Erdemir. ANAP iktidar partisi, Süleyman Çınarer. Refah Partisi Ahmet Hamdi Lekesiz. DYP Ömer Turan. Islahatçı Demokrasi Partisi Yusuf Bahri Civelek.

Seçime Anavatan Partisinin kazanacağına herkes kesin gözüyle bakıyordu. O günkü seçim kampanyası sürecinde doğrusu en iyi propagandayı MÇP yaparak o günkü iktidar partisi Anap’ın elindeki belediye başkanlığını almayı bildi ve kazanan taraf oldu. Bu tam 3 dönem sürdü. MÇP’den belediye başkanı seçilen Mehmet Erdemir Milletvekili adayı oldu da bıraktı belediye başkanlığını.

 O günkü yapılan bütün anketler yine Mehmet Erdemir’i gösteriyordu. Hatta rahmetli Milletvekilimizin bir tanesi onun hızını milletvekili yaparak kestiğini ballandıra ballandıra anlattığını biliyorum. O günkü yapılan propagandalardan bir kaç anekdot anlatmak isterim.

Yozgat’ta ki MÇP’li kurmaylar öyle propagandalar geliştirdiler ki kim ne yaparsa, kim ne söylerse, kim ne konuşursa konuşsun Mehmet Erdemir’in oy hanesine yazılıyordu.

Örneğin Salı günü çökelek pazarında süt, yoğurt satanlar sabahın erken saatlerinde yerlerini almışken MÇP’li partililer peş peşe vatandaşlara bir taraftan sattıkları ürünlerin fiyatını sorarken, bir taraftan da Yozgat’ta seçimi kimin kazanacağını soruyorlar, biri Mehmet Erdemir’i anlatıyor, onun müşfik bir baba, şefkatli bir insan, iyi bir belediye başkanı olacağını söylüyor, oradan uzaklaşıyordu. Peynir satan adam da karşısındakine “Mehmet Erdemir kim?” diye soruyordu. O da “Mehmet Erdemir”i ballandıra ballandıra anlatıyordu.

 Hiç unutmuyorum, Adıyamanlı kamyoncunun birisinin aracı motor yemiş, yolda kalmış, cebinde parası yok, perişan bir halde ne yapacağını bilmiyor. Birilerine soruyor, ‘bana kim yardımcı olabilir’ diyor. Sanayide parça satan bir esnaf olarak Mehmet Erdemir’e yönlendiriyorlar. Mehmet Erdemir Adıyamanlı o vatandaşımızın elinden tutuyor, karnını doyuruyor, aracının tüm yedek parçalarını veriyor, mağdur vatandaş arabasının motor revizyonunu yaptırıyor, Mehmet Erdemir’e teşekkür ve dua ederek ayrılıyor. Borçlarını da daha sonra Adıyaman’dan gönderiyor. Duanın bini bir para. Hayır dua alıyor Erdemir. Sağ olsun.

Bir başka anekdot ise; Erdemir Medrese Mahallesinden Yeni Cami’ye doğru giderken bir kadın kömür cürufu dolu kovasını çöp konteynırına götürüyor. Bunu gören başkan adayı Erdemir, kadının elindeki kovayı istiyor. ‘Anne yardım edebilir miyim’ diyor. Kadıncağız, ‘Zahmet olur evladım’ diyor. Ama elindeki kovayı da veriyor. Kovayı boşaltan Erdemir boş kovayı kadına tekrar veriyor. Yaşlı kadın kendisine ‘berhudar ol yavrum, Allah senden razı olsun, sen kimsin, necisin oğlum’, diyor. O’da ben Mehmet Erdemir’im, anneciğim deyince; Ha! Sen belediye başkan adayı mısın, ben de Ali Keven’in annesiyim. İsmim de Halime. Bizimkiler hep Cumhuriyet Halk Partililer. Bak oğlum, benden sana bir tane oy. Bende oyumu sana vereceğim, Allah işini rast getirsin diyerek seçimi kazanması için dua ediyor.

Bu tür propagandalar sonucunda seçim kampanyası sürecince Mehmet Erdemir’i tanımayan kimse kalmadı. Gün geldi çattı. Seçim olmadan bir gün önceydi. Partilerin meydanda mitingleri vardı. Her parti sırasıyla konuştu. İktidar partisi seçimi kazanacağız edasıyla meydanı doldurmuştu.

Başkan adayı Süleyman Çınarer konuşmasını yaptı, kalabalık dağıldı. Akşam saat beş olmuştu. Son Konuşma sırası MÇP’li belediye başkan adayı Mehmet Erdemir’e gelmişti. Hava bulandı, yağmur çiselemeye başladı. Meydanda kimsenin olmayacağı düşünülüyordu.

 Birden kepenklerin altında bekleyen Mehmet Erdemir taraftarı alanı dolduruverdi, yağan yağmura rağmen. Bizlerde bir grup arkadaşla saat kulesinin karşısında şimdiki Belediye Başkanı Yusuf Başer’in muhasebe bürosunda konuşmayı dinliyorduk.

Yanımızda Anap Belediye Başkan adayı Süleyman Çınarer ve rahmetli ağabeyi Ahmet Çınarer ile birlikteydik. Ahmet ağabey endişeli bir şekilde bana seçimi kim kazanacak diye sık sık soruyordu. Sükût ettim, sesimi çıkarmadım. Mehmet Erdemir’in o coşkulu kalabalığını gördüğümde bir fırsat bularak belediye başkanı Yusuf Başer’e bu işi MÇP’nin bitirdiğini, seçimi Erdemir’in kazanacağını küçük bir not kâğıdına yazarak beyan ettim. Allah yardım etti, Nasibi de varmış, 1989 – 1994 – 1999 seçimlerinde Yozgat Belediye Başkanı olarak görev yaptı, günahıyla sevabıyla.

 Allah selamet versin. Kavgasız-gürültüsüz üç dönem üst üste Yozgatlıya hizmet etmenin haklı gururunu yaşadı Mehmet Erdemir. Kendisine bundan sonraki hayatında başarılar dilerim. Yaptıklarını balık bilmezse bile Halik bilecektir.

Ahir kelam; Doğalgazın gelmesiyle sobalar çöpe atıldı. Kömür yakan da pek kalmadı. Apartmanın çöplerini de apartman görevlileri gecenin bir saatinde yok ediyorlar. Belediye Başkan Adaylarının da elini güçlendirecek böyle propaganda malzemeleri de pek kalmadı. Bu gün ne kömür kovası, ne de küldöken Halime anne kaldı. Allah rahmet eylesin diyorum vesselam…

29 OCAK 2014 ÇARŞAMBA

MEHMET ERDEMİR VE HALİME ANNE’NİN KOVASI
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!