KURUMLAR ARASI KORDİNE EKSİKLİĞİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazıma Menhol nedir diye başlamak istiyorum. Menhol, yeraltına inip boru veya kablo onarımı yapmak için yapılan bir nevi baca imiş. Hep birlikte alt yapı tesisatı bacası desek olmaz mı? Günümüz Türkiye’sinde gelişen teknolojiler sayesinde yeraltı çalışmalarımız artık esaslı bir şekilde yapılıyor. Tıpkı 30 yıl önce Avrupa şehirlerinde gördüğümüz gibi. Kanalizasyon, drenaj boruları, içme suyu, TEDAŞ, Telekom, doğalgaz, TTNET hizmetleri, vs. Bunu niye anlattık? Geçtiğimiz hafta bir caddemizde asfalt çalışması yapılıyordu. Başından sonuna kadar tanık olduğumuz bir olayı anlatmak istiyorum. Belediyemiz tarafından döşenen parke taşlar apar topar söküldü gün boyunca. Yapım esnasında kırılan, tahrip olan alt yapı tesislerinin bazılarının onarımları yapıldı. Bir yerde logar kapağının yol seviyesinin üzerinde kalması sonucunda sökülüp yeniden yapılışına şahit olduk. Apar topar açtılar bacayı. Bir traktör kum, üç beş torba çimento, birkaç çubuk demir, birkaç parça tahta ile akşama kadar iki tane delikanlı çalıştı. Akşamüzeri de ellerindeki kürekle, kardıkları harçla bacanın üzerini kapatıverdiler. Logar kapağını da yerleştirdiler alel acele. Ne güzel ne ala! Yapanların ellerine kollarına sağlık? Aradan birkaç gün geçti aynı cadde üzerinde asfalt çalışması başladı. Küçük tonajlı bir iş makinesi yapılan bu yerin üzerinden geçerken düştü bacanın içerisine. Bereket versin can ve mal kaybı olmadı, iş makinesi kendi imkânlarıyla kurtuluverdi düştüğü çukurdan. Oysa caddenin bir başından öbür başına kadar daha büyük tonajlı iş makineleri çalışıyordu o anda. Asfalt yüklü kamyonlardan herhangi biri veya gariban bir vatandaşın arabası da düşebilirdi bu çukura. Allah korusun! Bu olaydan bir saat sonra bu caddenin öbür başında Telekom’a ait bir menholün üzerinden tonajlı bir araç geçerken aynı şekilde çökme oldu. Tehlike yine ucuz atlatıldı. İnsanın aklına başka cadde veya sokaklarımızda ki böyle yerlerden büyük tonajlı araçlar geçerse aynı akıbete mi uğrayacaklar, sorusu geliyor. Buna çökmelere rağmen cadde üzerindeki çalışmalar devam etti. Bacanın etrafını açık bıraktılar. Hafta sonu çalışma olmadı. Çöktüğü şekliyle kaldı iki gün, üzerinde bir şerit? Pazartesi itibariyle çöken bacanın üzeri yine aynı metotla, aynı kişiler tarafından kapatıldı ikinci defa. Görünen o ki ilk çökmeden alınan hiçbir ders yoktu. Bu günden sonra ne olur bilemem. Yazık oluyor ülkemize, Yozgat’ımıza, halkımıza? Milletin vergileriyle hazinede biriken paralar, beceriksiz yetersiz kişilerin elinde israf ediliyor. Bir yerde asfalt çalışması mı yapılacak? Peki, nasıl yapılmalı? İlk yapılacak iş; kurumlar arasında ki koordinenin sağlanması. Daha sonar yeraltından geçecek olan bu tesisatların gelişen teknolojiye uygun bir şekilde yapılması. Peki, bu nasıl olacak? Yukarıda ismini saydığım kurum ve kuruluşlar, yerel yönetimlerle iş birliği yapacaklar. Bütçelerini ona göre zamanında tanzim edecekler. Son yıllarda bazı kuruluşlarımızın özelleştirme kapsamında özel sektöre geçmesi sorun olmuyor gözüküyorsa da bazı kuruluşlarımızda eski hantal yapımız devam ediyor. Boydan boya bir caddeye belediye sıcak asfalt atıyor bin bir zahmetle bunca emek bunca para harcanıyor. Peki ya sonuç? Bir kaç gün sonra bu yol kenarında yapılacak bir inşaatın elektrik-su şantiye abonesi almak için yapılan asfalt boydan boya iş makinesiyle tahrip ediliyor, kazılıyor. Hiç kimsenin de vicdanı sızlamıyor. Bir ay sonra da yağmur yağıyor. Asfalt üzerine su birikiyor. Ortada mazgal yok. Yine aynı şekilde bir başka kuruluş tarafından asfalt tahrip ediliyor. Gerek devletimize gerek özel sektörümüze ait bu tür kuruluşlar arasında koordine sağlanmış olsa kötümü olur? Önüne gelen, yapılan bu güzelim asfaltları tahrip etmese, kırıp dökmese olmaz mı? Bu tür işler yapılmadan önce kanalizasyon şebekesi, içme suyu, doğalgazı, Telekom, TTNET, enerji hatları projelendirilse, bir plan dahilinde ele alınsa, herkes kendi üzerine düşeni yapsa, sorumluluğunu yerine getirse, ondan sonra asfalt atılımına geçilse olmaz mı? Gerçi bu dediklerimiz olsa ilimizde, cadde ve sokaklarımız bu halde olur muydu? Biz bunları tartışıyor olur muyduk? Bu günleri görmeyi nasip eder Rabbim inşallah diyorum VESSELAM… 15 EKİM 2012 PAZARTESİ

KURUMLAR ARASI KORDİNE EKSİKLİĞİ
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!