Tüm Türkiye’de olduğu gibi Yozgat’ımızı da kuraklık kasıp kavuruyor. Eskiden bir havamız, bir suyumuz vardı. Şimdilerde havamız bir tarafa, su kaynaklarımız gitgide azalıyor.
Önceden Aralık, Ocak, Şubat ayları Yozgat’ta komşu komşuya varamayacak derecede hem soğuk hem de yağışlı geçerdi. Lapa lapa yağan karlar cadde ve sokakları doldururdu. Mart ayı başında da erimeye başlayan karlar dere ve çaylarımızı beslerdi.
Yazıyı kaleme aldığım bugün zemherinin biri ve kışın tam göbeği olmasına rağmen kayda değer ne kar ne de selli sulu bir yağmur yağdı. Bugünlerde çeşme lüleleri ağzına kadar dolup, ayakları da kat kat buz tutacakken tıpkı yaz aylarında olduğu gibi akıyor. Ne kar ne kış var. Allah hayırlısını versin.
İklim değişikliği nedeniyle başta ekinlerimiz ve diğer hububatlarımız zamanında kar ve yağmurun yağmamasından dolayı verim kaybına uğrayabilir. Bu durum çiftçilerimizi, sebze ve meyve üreticilerimizi olumsuz etkileyecektir.
Yozgat’ın su fakiri bir il olduğu söyleniyor. Bilhassa Boğazlıyan, Çayıralan, Akdağmadeni, Şefaatli ve Yerköy’de sondaj çalışmaları sonunda çok değil 15-20 sene öncesinde 20 metrenin altında yeterli su çıktığı halde zaman içinde 30-40-60, şimdilerde ise 150-200 metre derinliklerde su arıyor köylümüz, çiftçimiz.
Ektiği pancarı ve diğer hububatları sulayabilmek için.
Buradan Yozgat’ta yaşayan, halen çiftçilik yapan, sebze eken, meyve bahçesi olan doğduğu günden bugüne köyle bağını kesmeyen birisi olarak söylüyorum.
Kuraklıkla mücadele edebilmek ve geleceğimizi kurtarmak adına hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. İsrafın önüne geçmek, bir damla suyu bile boşa harcamamak mecburiyetindeyiz.
Kuran-ı Kerim’de ayrıca “Başınıza gelenler kendi ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir” buyrulmaktadır. İnsanların Allah ve yaşadıkları kâinat ile ilişkilerinde bozgunculuğa yönelmeleri, nimetlere karşı şükürsüzlükleri, aşırı israf ve vurdumduymazlıklar örneğin kıtlık ve susuzluk gibi bir imtihana, bir helaka, bir uyarıya neden olabilir.
Ümit edelim, dua edelim rabbim böyle bir imtihandan bizleri korusun. Rahmetiyle muamele ederek bol yağmur ve karlar ihsan etsin. Yer gök suya kansın. Göletlerimiz, barajlarımız su ile dolup taşsın.
Bu konuyla ilgili pek çok yazı yazdım. Yapanların ellerine sağlık Topçu Gölet’ine Divanlı’daki bir kış boyu boşa akan su geçtiğimiz ay içerisinde bağlandı. Şimdi Gölet’imizi besliyor. İlkbahara kadar ciddi manada su birikintisi olacağı kanaatindeyim. Böylece boşa akan sular yapılan bu proje sayesinde faydalı hale getirildi.
İçinde bulunduğumuz kuraklık sorunundan en az hasarla kurtulabilmemiz için bu ve benzeri projelere ihtiyacımız var. Devamı gelir inşallah diyorum vesselam.
KURAKLIK KAPIDA
