KOLTUĞA SARILAN SİYASETÇİLER

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ak Partide 3 dönem milletvekili, Belediye Başkanlığı yapanların bu seçimlerde aday olamayacakları konuşuluyordu tüzük gereği. Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan Eskişehir il kongresinde bu konuyla ilgili şöyle diyor: “Yine verdiğimiz sözün gereği olarak 4. ve son kez genel başkanlığa aday olacağız. Bu ülkeye öyle genel başkanlar geldi ki, her yaşta en iyileri kendisinin yapacağı yanılgısına kapıldılar. Bu ülkeye öyle genel başkanlar geldi ki, her şeyin en iyisini bildiklerini sandılar. Bu ülkeye öyle yöneticiler geldi ki, oturdukları koltukları tapulu malları gibi gördüler. Bu anlayışı elimizin tersiyle ittik ve itiyoruz. Bu ülkenin birikimli ve tecrübeli, yetenekli ve inançlı evlatları var. Fırsat bekleyenlere, imkân bekleyenlere fırsat vereceğiz.”

 Sayın Başbakan, “hücre yenilenmesi” diyor. Tabii ki bu bir kadro değişimi hareketidir. Kadro deyince karşımıza iki şekli çıkar. Birisi koltuk kadrosu, diğeri de ehliyetli elemanlar kadrosu. Yani, iş görenler ve yapışkanlar…

Mensubu olduğu partiyi babasından kalan tapulu mal gibi benimseyen siyasi kişiler gördük çocukluğumuzdan beri. Babam Demokrat Partiliydi. 1960’dan itibaren bu ülkede Nahit Menteşelerini, Esat Kıratlıoğullarını, İhsan Sabri Çağlayangil’i her kabinede görmek mümkündü. Oturdular koltuklarına da bir daha kalkmak bilmediler. Kimselerde kaldıramadı oturdukları yerden. Hani derler ya, ağaca dayanma kurur, insana güvenme ölür. İnsanın fani olduğunu her şeyin geçici olduğunu, makam ve mevkilerinde gelip geçici olduğunu keşke bilebilselerdi.

 AK Parti, koltuk kadroların dışına çıkarak ilerisi için tedbir alacağını açıklayan ilk parti. ANAP dönem milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapanın dördüncü dönem aday edilmeyişi koltuklaşmaya iyi bir ilaç. İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batırırsak iş kendiliğinden çözülür. Ak Parti ve onun Genel Başkanı da böyle yapıyor. Doğrusu da bu. Ara formülü olarak bakanlık yapanların belediye başkanlıklarına, belediye başkanlığı yapanlarında milletvekilliğine yönlendirileceği gibi.

Ne var ki ülkemizdeki parti başkanlığı karizmaya dayalı olduğundan yerine yenisini bulmak öyle kolay iş değil. O yüzden ikinci Menderes, ikinci Özal, ikinci Erbakan, ikinci Erdoğan yoktur. Alternatifleri de yoktur. Bu millet yerlerine lider yetiştirenleri de, yetiştirmeyenleri de pekâlâ biliyor. Sayın Başbakanın yaptığı gibi eski liderlerde aynı çalışmayı yapmış olsalardı başlarına büyük işler gelmezdi.

Özal’ın Anavatan Partisi, Demirel’in Adalet Partisi, Doğruyol Partisi, karizmatik lider yokluğundan kendi kendilerini bitirdiler. Bunun yanında Necmettin Erbakan’ın kurduğu değişik partilere, gençlik teşkilatlarında yetişen liderlere bakın; Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanımız, Sayın Recep Tayip Erdoğan Başbakanımız, Sayın Bülent Arınç Başbakan Yardımcımız, Sayın Numan Kurtulmuş Başbakan sonrası Başbakanlığa namzet, Abdullatif Şener, Teoman Rıza Güneri ve diğerleri.

 Her biri bu ülkede Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapacak kabiliyette, iyi eğitim almış, iyi yetişmiş, karizmatik liderler olsa gerek. Ak Parti’nin 3 dönemle sınırlandırdığı vekillik ve Belediye Başkanlığı, gençlere fırsat vermesi açısından olumlu bir yaklaşım diyorum VESSELAM…

19 TEMMUZ 2012 PERŞEMBE

KOLTUĞA SARILAN SİYASETÇİLER
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!