KİMİN KİMDE HAKKI VAR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

14 Mayıs genel seçimlerine adım adım yaklaşıyoruz. Her gün yeni bir söylem, yeni bir ittifak arayışı… Vekil olabilmek için sıraya girenler, giremeyenler bugünlerde hummalı bir çalışma içerisindeler. Öyle gözüküyor ki gemisini kurtaran kaptan olacak.  

Siyasette beklentileri olanların yanında bir de yandaş veya candaş denilen medyamız var. Bunlarda sevdiklerini göklere çıkartırken, sevmediklerini yerin dibine batırma gayretindeler. Objektif olarak herkesin her söylediği, her yaptığı doğru olmadığı gibi yapılanlar büsbütün yanlış da değil.

Kimler neler söylüyor. Deli saçması gibi, akıldan fikirden uzak ayakları yere basmayan analizler yapılıyor. Kavga, gürültü, diş gıcırdatmalar, el kol hareketleri ile sabahlara kadar tartışıyorlar. Tehditler havada savruluyor.  Akşamki tartışmalarla da yetinilmeyip sosyal medya hesaplarındaki videolarla da günlerce tekrar tekrar veriyorlar. Kerameti kendinden menkul sayıyorlar.  

Kimin ne söylediğini anlamakta, kimin kimden üstün olduğunu fark etmek de gerçekten zor. Geçenlerde bir TV kanalının sahibi adını söylememde mahsur yok Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na “Hakkımı sana helal etmiyorum” diyebiliyor. Bir başkaları da Osman Gökçek’e ağzına geleni söylemekten geri durmuyor. Hele çok manidar bulduğum bir tanesi: “Oğlum sen kimsin? Hangi okulda okudun? Bu televizyona, bu kadar servete nasıl sahip oldun?” diyorsa haksız mı?

Bir Milli Görüşçü Saadet Partili de: “Oğlum Osman! Senin bu camiada hiçbir hakkın olamaz ama bu camianın sizin üzerinizde büyük haklarının olduğunu biliyoruz. Bu camia babanızı Refah Partisinde Milletvekili, bir dönemde Belediye Başkanı seçti de sabahtan akşama kadar babanıza oy topladı. Aç, susuz kaldı. Size kol kanat gerdi. Sizin için yapmadığı hiçbir fedakârlık kalmadı. Babanız o makamlara gelince o tabandan kimseyi kabul etmedi. Hor ve hakir gördü. Elinden tutmadı. O insanların telefonlarına çıkmadı.  Gurur, kibir, enaniyet sahibi oldunuz. Kaplumbağa gibi yumurtadan çıkıp kabuğunuzu beğenmeyip hor hakir gördünüz. Zenginleştiniz de makamlarınız sayesinden zenginlerle kol kola oldunuz. Geldiğiniz yeri unuttunuz.

Şimdi sorarım Osman’ım sana, kimin kimde hakkı var bey oğlum? Eğer hakka inanıyorsanız Refah, Fazilet Partilerinin isimsiz kahramanları da size verdiği oyların hakkını isterlerse siz ne yapacaksınız?

Bir başka tespitte, Melih Gökçek’e eleştirenlerden biri canlı yayında “Belediye Başkanlığınız devam ederken neden görevden alındınız? Bunun nedenini, açıklayabilir misiniz? ” diye sorduğunda Gökçek bu soruyu: “Eğer ben bunu açıklarsam partim zarar görür” deyip geçiştirebiliyor.

Eh ne diyelim. Kimin kimde hakkı varsa elbette alacaktı. Büyük lokma yiyin ama büyük konuşmayın lütfen. Günahıyla sevabıyla sizi omuzlayan, size oy veren bu kitleden Allah razı olsun diyeceğiniz yerde bir de eleştirerek, hakkımı helal etmiyorum diyerek kendinizden büyük bir laf söylerseniz bu lafın altında ezilir, kalkamazsınız. Bir de Bu tür lafları etmeye neden ve niçin gerek duyuyorsunuz.

O eleştirdiğiniz insanlar size ne diyorlar ki siz o insanları incitiyorsunuz diyorum. Vesselam.

KİMİN KİMDE HAKKI VAR

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!