KEL BEKİR’İN KIZI EMİNE VURULUYOR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz bayram öncesi iki genç telefon ederek benimle görüşmek istediklerini ilettiler. 

Bende gençleri kırmayıp bu isteklerini  kabul ettim. 

Birinin adı Mahmut bir diğeri Sivas’tan gelmiş Mehmet Emin’di. 

Belli ki Merhaba Gazetemiz Yozgat’ta olduğu gibi Türkiye’nin bütün illerinde ve yurtdışında da okunuyor, izleniyor, takip ediliyor. 

Özel odam da tanışma imkânı buldum kendileriyle. Bilhassa aynalı kahve kahramanı Kel Bekir’in kim olduğunu merak etmişler. Onun hayat hikâyesini yazdığım makalelerden okumuş araştırma gereği duymuşlar. 

Çaylar içildi Kel Bekir’i masaya yatırdık anlattım bir bir kimliğini kişiliğini. Bu kişinin yaşadığı yıllarda elinden tutulabilse, karnı doyurulsa, giysileri temin edilse iyi bir gelir temin edilseydi belki de bugün ünlü bir güldürü sanatçısı olurdu. 

Tıpkı Kemal Sunal, Vahi Öz, Münir Özkul, Nejat Uygur gibi iz bırakabilirdi. Fiziki olarak Nejat Uygur’a da çok benzerdi.

Eh ne diyelim takdiri ilahi kader bu. Doğduğu köyde çocuk, delikanlı, ergen, yaşlı olup bir hayat sürmüş. Kıtlık, yokluk, sefalet içinde ölmüş. Allah gani gani rahmet eylesin.

Genç delikanlının tahsil durumunu sordum. Fakülte öğrencisiymiş. Belli ki okuyan biri bu konulara merak salıyor. 

Laf lafı açtı Kel Bekir ile ilgili birçok anektod paylaşmamı istedi. Bunlardan bugün bir tanesini paylaşmak istiyorum.

Kel Bekir’in kızı Emine çocuk yaştayken, daha sonra hayatını birleştirdiği eşi tarafından sebze bahçesinde yanlışlıkla av tüfeğiyle vurulur.

O gün ki şartlarda ne ambulans ne de bugün ki gibi otomobil yoktur. Yaşadığı köyde Yakup’un Hasan’ın traktörü vardır. Traktörle yaralı kızımızı devlet hastanesine zar zor yetiştirirler. Acilden giriş yapılır.

Hasan Çavuş traktörünü uygun bir yere çeker, camiye Cuma namazını kılmaya gider. Hastane personeli kızın babası Kel Bekir’den kimlik bilgilerini sorar, yok der. Eline bir ihtiyaç listesi verilir serum vs. şu malzemeleri eczacı Kazım’dan al gel derler. 

Kel Bekir’in cebinde bu malzemeleri alacak bir kuruş parası da yoktur. Traktör sahibi Hasan Çavuşu bulacak ondan para alacak ve kızın ihtiyaçlarını karşılayacak. 

Hastane’nin hemen yanında bulunan camiye gittiğini tahmin eden Kel Bekir Camii’nin yolunu tutar.

Cami’nin girişinde bir yığın ayakkabı vardır.

Kapı kapalı. Kulak veriyor imam hutbe irad ediyor. Hafifçe kapıyı aralayıp Hasan Çavuş’u çağırmak ister. Fakat arkadan biri kapıyı kapatır. Kel Bekir tekrar dener ama yine arkadan kapıyı kapatırlar. 

Cami’nin kapısını arkadan kapatan kişi ne bilsin Kel Bekir’in sıkıntısını. Meczup deli biri zannediyor.

Biri aradığını bulmak için çaba sarf ediyor kızının ölümü pahasına, öbürü de hutbe dinliyor camide. Belli bir süre böyle devam ediyor. İçerden çıkan adam ayakkabılıkta Kel Bekir’in döşüne bir yumruk vuruyor. Ama nasıl yumruk, Kel Bekir ayakkabılığa yıkılıyor. Sesini çıkartamıyor ne yapacağını da bilmiyor. Bekliyor namazın bitmesini. Malum camide namaz oldukça uzun sürer kimse de bir şey diyemez, yapamazdı.

Kel Bekir zaten sesini yükseltemeyen, meramını anlatamayan bir yapıya sahipti. 

Hasta sedyede, Hasan Çavuş camide, Kel Bekir onu aramada ne yaparsan yap hey gidi o kötü günler hey! 

O günler gitsin de bir daha geri gelmesin. 

Hasan Çavuş’tan para alınır hastanın ihtiyaçları giderilir. İki tahin ekmek biraz reçel hastane bahçesinde karınlarını doyurup doğru Topçu’nun yolunu tutarlar. 

Gidiş o gidiş hasta iyileşene kadar.

Emine kızımız bir müddet sonra iyileşir, kendisini silahla vuran kişiyle evlenir çoluk çocuk sahibi olur. Halen karı koca hayattalar. Allah hayırlı uzun ömürler versin.

Bugün Kel Bekir’de Hasan Çavuş’ta ebediyete intikal ettiler Allah rahmet eylesin. 

Böyle bir Cuma gününde meydana gelen bu anıyı sizlerle paylaşmak istedim. Cumamız mübarek olsun diyorum. Vesselam…  

7 AĞUSTOS 2020 CUMA

KEL BEKİR’İN KIZI EMİNE VURULUYOR
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!