Güngören katliamı tam da kapatma davası arifesinde meydana geldi. Kim niye yaptı veya yaptırdı bilmiyoruz ama yazımızın başlığını “Kaos ve istikrarsızlık” koyduk bilerek.
Çöpe atılan birinci bomba dikkat çekti. İkinci hain bomba 17 ölü 50’nin üstünde yaralı bıraktı. Bunlardan sekiz buçuk aylık anne karnında ki filiz İkiz’in yaşadıkları yürek yakıyordu. İki gün sonra 4 yaşına girecek Aleyna Çelik doğum gününü kutlayacaktı. Doğum günü hazırlıkları tabut hazırlığı oldu. Şeyma Özkan 12 yaşında ailesi ile beraberken bir demir parçası şarapnel olarak bağrına saplandı.
Çoluk çocuk, yaşlı, genç, hamile, kadın demedi tüm ülkeyi canından vurdu. Orada masum insanlar öldü. Şimdi teröre lanet yağıyor. Herkes infial halinde soruyor:
Bu hain el kim? Ne istiyor? Asıl amacı nedir?
Olay yeri neden Güngören Menderes çıkmazı olarak seçildi?
Bu olanlar tesadüf mü?
Bu soruları bilemiyoruz. Ekran karşısında bir yakınımızla beraberdik. Bak bak patlama oldu. Nedir? Doğalgaz patladı. İlk açıklama böyleydi. Sonra PKK terör örgütü denildi. Birileri işaret parmağıyla hedefi gösteriverdi. Arkasından PKK biz bunu yapmadık dedi. Hatta kınadı bir örgüt düşünün, sahip çıkmayacağı bir eylemi niye yapsın.
Bu tür eylemleri yapan terör örgütleri propaganda aracı olarak “Ben yaptım iyi oldu” diyerek sahipleniyorlar. Her ne olursa olsun terör tasvip edilecek bir olay değildir. Dini, dili, ırkı, cibilliyeti ne olursa olsun bu bir vahşettir.
Patlamanın olduğu bir anda siz de oradan geçiyor olamaz mısınız?
Evinizin balkonunda aile efradınızla veya bir yakın dostunuzla çay içerken göz göre göre bir kahpe metal parçasına hedef olamaz mısınız? Yapılacak ne var bilmiyorum ama topyekûn millet olarak birlik beraberlik içinde bu tür vahşete sebep olacak şeylerden şiddetle kaçınmak kale gibi durarak onlara fırsat vermemek gerekir. Kaosun yanında ülkemiz, ekonomimiz ciddi manada yara alıyor. Güvenli bir belde, güvenli bir ülke olmak bizim hakkımız değil mi?
Ne güzel bir ülkemiz var. Cennet vatanımız. Dört mevsimi, pırıl pırıl ormanları, dağları, bozkırları, düz ovaları, denizleri, havasıyla, suyuyla yeraltı, yerüstü zenginlikleriyle neyimize yetmiyor. Adil bir düzen, eşit bir paylaşım, hakkaniyet, kanaatkârlık bizi yüceltir, büyütür. İtibarlı yapar.
Yeter artık! Birileri kim ne adına yapıyor olursa olsun ucu, ortası ve sonu gözükmeyen bu zorbalıktan, bu vahşetten geri dursun, durdurulsun.
Akıtılan oluk oluk millet evladının kanı üzerinden kimse, hiç kimse siyaset yapmasın, yaptırılmasın, akıtılan kan durdurulsun.
VESSELAM….