İLİM, İRFAN YUVASI…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yerel basını takip ediyorum. Yazılanları, çizilenleri, söylenenleri okuyorum. Yozgat’ın nabzını tutmaya çalışıyorum tek kelimeyle. Yozgat’ın geleceğinin umudu haline gelen üniversite de olanları takip ediyorum.

Üniversite bizim geleceğimiz. Orda huzur, sükûn, sevgi, saygı olmalıdır. Kardeşlik, hoşgörü, iç barış olmalı. İlim ile donatılmış, pırıl pırıl gençler yetiştirilmeli.

50 trilyonluk bütçe içinde 7–8 trilyonluk yolsuzluk, usulsüzlük, ihaleye fesat karıştırmak gibi konular üniversite yönetiminden, hocalarımızdan, idareci kesimden ırak olmalıdır. Herkes kendi görevini sorumluluk alanı içerisinde yerine getirmelidir.

Dağarcığındaki bilgi birikimini öğrencilerine vermeli, yerel basında, ulusal medyaya konu gündem olmamalıdır. Yozgat olarak kaybedecek ne vaktimiz nede mecalimiz vardır.

Göç veren, mütemadiyen küçülen, işsizliğin kol gezdiği, kahvelerin dolup taştığı, insanların gereksiz yere birbirlerini çekiştirdiği ortamların ortadan kaldırılması, bunun yerine ilme dayalı bilimsel kalkınma sağlanmalıdır. Bugünden sonra vizyonumuz ve misyonumuz konuşulmalıdır. Bıktık. Usandık. Gına geldi. Bu basit tartışmalardan, iç çekişmelerden.

Sorumluları her kimse gözünün önüne baksın. Bizim üzerimizden ne politika ne siyaset ne ticaret yapılmamalıdır. Hele hele ilmin beşiği olan üniversitemizde hiç olmamalıdır. Yıllardan beri üniversite kurulması için çaba sarf ediyoruz. Büyük iş adamlarımız öncülük ettiler, sağ olsun, var olsunlar. Tek başına binalar yaptılar.

Dört yıl öncede hukuki statüsüne kavuşan üniversitemiz her gün biraz daha büyümeli, gelişmeli. Kimse bu gelişmenin önüne çakıl taşı kadar dahi olsa engel koymamalıdır. Geçen yıl  tıp fakültesi açılacaktı. Vadinin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, açılmayışı ve nedenleri tartışılmalıdır. Hele hele Yozgatlılar buna hiç mi hiç prim vermemelidirler.

 Yozgatlı bunları yerici veya savunucu rolünü bırakmalı, külliyen hepsini reddetmelidir. Yazılanları, olan hadiseleri duyunca insanın midesi bulanıyor.  Bu tartışmalara birileri el koymalıdır. Yozgat’ın geleceği ile hiç kimsenin oynamaya hakkının olmadığının bir şekilde kararlılıkla önüne geçilmelidir.

Olanlara üzülmek yetmez, kınamakta yetmez. Bize düşen masum insanları rencide etmeden Türkiye genelinde medya önünde bu tür tartışmalara fırsat verilmemelidir.

Bize üniversite binaları lazım. Bize içini dolduracak öğrenci lazım. Bize doktorlar, doçentler, profesörler lazım. Bize gagasıyla çöp çeken kuşlar, Ağzıyla su taşıyan sakalar lazım. Bize sevgi lazım ki orada sevgi ortamı oluşsun. Bize saygı lazım ki orada güzellikler hâkim olsun. Büyüsün gelişsin üniversitemiz.

Geri kalmışlık zincirini kıralım. İlim ile irfan ile. Sayılarını artıralım. 15 bin olsun 20 bin olsun öğrencimiz.  Binleri aşsın öğretim görevlilerimiz, personelimiz.  Bir Yozgatlı olarak üzülüyoruz tek kelimeyle olup bitenlere.  Yazık değimli çiçeği burnunda gelişecek olan üniversitemize.

Yapımları devam eden binaların hızlı bir şekilde tamamlanması için gerekli adımlar atılmalıdır. Biten binaların içini doldurmak, araç gereç, alt yapı ihtiyaçları giderilmelidir. Sosyal tesisleriyle, kütüphane, laboratuvar,  çevre düzeniyle zenginleştirilmeli kampüsümüz. Tıp fakültesi diyoruz. Mehmet Gülay ben yapacağım diyor. Bir yıl geriden gidiyoruz. İlahiyat fakültesini binasının yapım sözünü Bilal Şahin üstleniyor. Bu hususta gayretimiz gözükmüyor maalesef iç çekişmelerden. İletişim, hukuk fakültesi diyoruz. Gelişmiş kalkınmış büyük illerimizde ne varsa üniversitemiz bünyesinde olmasını canı gönülden istiyoruz. Buna müspet yönde sebep olanları hayırla yâd edeceğiz, destekleyerek ayakta alkışlayacağız vesselam…

1 OCAK 2009 PERŞEMBE

İLİM, İRFAN YUVASI…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!