Yozgat Eski Milletvekili Hüseyin Erdal Kimdir?
1936 yılında Yozgat’ta doğmuştur. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Mimarlık Şubesi mezunudur. Hirfanlı Barajı Teknisyenliği, Polatlı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, Serbest Mimar, Mühendis ve Müteahhitlik, Polatlı Belediye Meclis Üyeliği, Ereğli Demir Çelik Fabrikası’nda İdare Meclisi Başkanvekilliğinde bulunmuştur. Evli ve dört çocuk babasıdır.
Siyasi Hayatı
Milli Selamet Partisi Kurucu Üyesidir. 5.(XVI) ve XIX. Dönem Yozgat Milletvekilliği yapmıştır. 5.(XVI) Dönem Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanlığı yapmıştır.
Vefatı
07 Haziran 2008’de geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir. Hacı Bayram Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir.
ANEKDOT:
MSP’nin Akıncılar Teşkilatı, 80 öncesi Topçu Köyü ormanı içerisinde ilköğretim öğrencilerine, bir süre sonra da üniversite öğrencilerine yönelik kamp tertip etmişti. Orman kenarındaki üzüm bağı sahiplerinden İbrahim Çelikkaya eşiyle beraber bağında üzüm yerken kamp sorumlularından biri kendilerinden kimlik sorar. Onlarda, “Siz kimsiniz? Bizim bağımızın başında” diye tepki gösterirler, Jandarmaya giderek kampı şikâyet ederler.
Durumdan haberdar oldum ve şehre gelerek İhbarı Hüseyin Erdal’a bildirdim. Mehmet Özel, İsmail Erkoç, Salih Köse birleşerek iki ayrı araba ile gece kamp yerine gittik.
Bir müddet sonra 7-8 cemse arabalarla onlarca asker kampı çember altına aldılar.
O sırada arabalarımızı tespit ederek: “Eller yukarı!” dediler.
Komutan:” Kimsiniz? Necisiniz?”
Hüseyin Erdal: ” Ben, Yozgat milletvekili Hüseyin Erdal. Sen kimsin?”
Komutan: “Ben filanca komutanım. Gecenin bu saatinde burada ne işiniz var? Hayatınız tehlikede. Biz bir operasyon yapıyoruz. Lütfen bize yardımcı olun, bizi zora sokmayın, yoksa zor kullanmak mecburiyetinde kalacağız.”
bir müddet laf düellosundan sonra yeniden “Etrafınız sarıldı! Kontrol altındasınız, kampta bulunan çadırlara müdahale edeceğiz.” Dedi.
Dışarısı zifiri karanlık, kimse kimseyi görmüyor, tanımıyor.
Komutan tekrar bağırdı: “Milletvekilinin bu saatte burada işi ne?”
Hüseyin Erdal: “Sana ne? Ben milletvekiliyim dokunulmazlığım var, üzüm yemeye geldim. Yanımda vatandaşlarım var. Sana hesap mı vereceğim.”
Hülasa kampa sahip çıkarak: “Bunlar benim çocuklarım. Bunların anarşi ve terörle ilgisi yok. Bizde bunları ziyarete gelmiştik. Biz her zaman olduğu gibi devletimizin yanındayız” dedi.
Fakat komutan dinlemedi. Çadırlara girerek el fenerleriyle kampı didik didik aradılar, tutanak tuttular, kampın izinsiz olduğunu söyleyerek, sabah erkenden dağıtılmasına karar verdiler.
Yozgat’a 70’li yılarda TEMSAN (Türkiye Elektro Mekanik Sanayi), Yerköy’e, Azot Sanayi Gübre Fabrikası Sorgun’a, Demir Döküm Tesisleri Akdağmadeni’ne, Taksan Takım Tezgâhları Fabrikası da bugün ki Bozok Üniversite’si kampüs alanı içerisinde yapılmasına karar verilmiş ve temelleri atılmıştı. Bu fabrikalarda toplamda 25 bin işçi çalışacaktı. Diğer fabrikaları yaptırmadılar. TAKSAN Fabrikası’nı da Kayserili Turan Fevzioğlu Yozgatlının elinden alarak Kayseri’ye götürdü.
Merhum vekil Hüseyin Erdal, Yozgat’ta kapı kapı dolaştı, kahve kahve gezdi, “Kayserili Turan Fevzioğlu fabrikamızı elimizden alıyor, vermeyelim, o vekilse bende vekilim. Toplanın peşime, E-88 karayolunu kapatalım, hakkımızı arayalım fabrikamızı vermeyelim “dedi de arkasında kimseleri bulamadı.
Yine aynı Hüseyin Erdal, Yozgat milletvekili olarak Ordu Fatsa’da seçim çalışmalarına katılmış, dağ bayır, dere tepe demeden gitmiş. Çalışmalar esnasında bir seçmenin imdadına yetişerek arabasında bulunan suç aletine adamı kurtarma pahasına benim diyebilmiştir.
Burada görüldüğü gibi Anarşinin kol gezdiği dönemlerde bile gözünü daldan budaktan esirgemez, hep önde giderdi. Hiçbir kötülüğünü görmedik. Nerede meşakkat varsa, orada Hüseyin Erdal vardı. Şimşekleri üstüne çekerdi. Yargılandı, hapis yattı, ceza aldı ama davasına sadakatinden hiçbir şekilde taviz vermedi.
