HIDIRELLEZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dün, 6 Mayıs Hıdırellez’di. Bugünün benim için iki ayrı anlamı vardır. Birincisi; Hızır ve İlyas (as)’ın her bahar başlangıcında buluştuklarına inanılan Miladî 6 Mayıs’a rastlayan güne verilen isimdir. İkincisi; Babam Adil Büyüksoy’un ölüm günüdür. 6 Mayıs 1978 Cumartesi günü öğle namazı vaktinde Topçu köyü camii ’inde mevlit okurken tam mihrabın önünde “ümmetinden razı olsun ol muıyn rahmetullahi aleyhim ecmaıyn” der ve rahlenin üzerinde ruhunu teslim eder.

Namaz saati gelmiştir, cemaatle namaz kılınacaktır. Camii tıklım tıklım doludur. İnsanlar ne yapacağını şaşırırlar. Aynı gün ikindi namazına müteakiben Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fetva Komisyon Başkanı Yaşar İşcan tarafından cenaze namazı kıldırılarak köy mezarlığında toprağa verilir.

33 yıllık İmam Hatip olarak görev yaptığı çok sevdiği köy camiinde genç yaşında vefat etmesi, yakınları olarak bizleri büyük bir üzüntü içerisinde bırakmıştır. Bugünde babamı, rahmet ve minnetle anıyorum. Dostlar sağ olsun diyorum…

Esas anlatmak istediğim şey günün önemine binaen, Hıdrellezdir?

 Hıdrellez nedir? Diye soruyorum.
Söz konusu günde Hızır ve İlyas (as) buluşarak sohbet ederler ve bu günlerde vakitlerini Allah Teâlâ yolunda olmanın ve birlikteliklerinin verdiği sevinçle eda ederlerdi. Hızır (as)’ın Allah Teâlâ’nın Lütfu ile dolaştığı yerde yeşillikler çıkar ve çorak yerler çiçeklere bezenirdi.

 İşte bu olaya dayanarak halk, zamanla bu günlerde buluşup Hızır ve İlyas (as)’ın geleneğini sürdürmek amacıyla özel anma ve dua günleri tertip eder olmuşlar. Ancak bu, zamanla asıl hüviyetinden çıkarılarak günümüzde olan şekliyle Hıdrellez adını almıştır. Günümüzde kullanılan manası ise: İnsanların kıştan kurtuluşlarının bir işareti ve bahar güneşinden faydalanma, piknik yapma, stres atma, eğlenme, nişan, düğün, sünnet törenleri tertip etme, uğursuzlukları giderme, adak adama, dilekte bulunma gibi düşünceleri gerçekleştirme amacıyla gelenekselleşen bir nevi bahar bayramıdır.

İlyas (as) İsrail oğullarına Allah Teâlâ’nın elçisi olarak gittiğinde onlar, “Ba’l” adında dört cepheli puta tapıyorlardı. Hz.İlyas (as)’ın bütün gayretlerine rağmen İsrailoğulları bu puta tapınmaktan vazgeçmemiş, Hz.İlyas (as)’ın Peygamberliğini yalanlayarak (Saffat Suresi: 124) O’nu ülkeleri olan Ba’lbek’ten çıkarmışlardı. Fakat Allah Teâlâ’nın gazabı bunların üzerine geldiğinde pişman olmuşlar ve İlyas (as)’ı geri çağırmışlardı. Ancak tekrar nankörlük etmişler, bunun üzerine İlyas (as) oradan uzaklaşmıştır.

İlyas (as) ‘ın, İsrailoğullarından ayrılması sonucunda Hızır (as) ile buluşması gerçekleşti. Bu buluşma “Hızır-İlyas” iken sonradan Hıdrellez şeklinde değiştirilmiştir. Halk arasında Hızır (as) ‘ın karada, Hz. İlyas (as) ‘ın da denizde darda kalanlara yardıma koştuğu, ikisinin senede bir gün, Mayıs’ın altısında bir araya gelerek insanların yardımına koştuğuna inanılır.

Hızır, Peygamber midir, veli midir? Hâlâ hayatta mıdır? Ulemanın ekseriyetine göre; Kehf suresi, 60-82 ayet-i kerimelerindeki Hz. Musa (as) kıssasında bahsedilen Salih Kul, Hızır (as)’dır. Hz. Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurdu: Hz. Musa İsrailoğulları içinde hutbeye kalkmıştı. Kendisine: – “İnsanların en âlimi kimdir?” Diye soruldu. “ En âlim benim” diye cevap verdi. Bu husustaki ilmi, “Allah Teâlâ en iyi bilendir” diyerek Allah Teâlâ’ya döndürmediğinden dolayı Allah Teâlâ onu azarladı da: “ Evet, iki denizin birleştiği yerde benim bir kulum var! İşte O senden daha âlimdir” buyurdu.

Bugün Hıdrellez olarak kutladığımız baharın sevincinin aslı esası budur. Gelenek olarak Mayıs’ın altısı gelmeden günler önce nişanlanacak gençlerin, nişan yüksükleri bugünlerde takılır. Şehir merkezlerine alışverişe gelinir. Genç kızlar rengârenk elbiseler giyerler, ellere kına yakılır, aileler bir tarafta, gençler diğer tarafta oyun oynar, ip atlarlar, eğlenirler, velhasıl güzel bir gün geçirirler. Büyükler de, değişik yemekler yaparlar, özellikle selegötü çörekler, börekler yapılır, kuzular kesilir, zaman zaman hindi ve kazlar kazanlarda kaynatılır, büyük kaplarda pilavlar pişirilir, eş dost davet edilmek suretiyle güzel mekânlarda, güzel bir gün geçirilir.

Köylerimiz içerisinde Divanlı köyümüz bu işe  daha çok önem veriyor. Aylar öncesinden hazırlık yapıyorlar. Herkes Hıdırellez’i, eğrice olarak kutlar. Divanlı köyü halkı yıllardan beri bürokrasiyi köylerine davet ediyor ve bu günü yaşatıyorlar.

 Geleneklerimiz, göreneklerimiz daha uzun yıllar insanları bir araya getirecektir. Vesselam…

1 OCAK 2009 PERŞEMBE

HIDIRELLEZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!