Hicret, Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye göçmesidir. Peygamberliğinin (bîsetin) 14. senesiydi.
Müslümanlar için Mekke’de kalmak, tahammül edilemeyecek derecede idi.
Peygamber Efendimize durumlarını arz ederek, hicret için müsaade istediler.
Bir gün, sevgili Peygamberimiz sevinçli bir halde ashabının yanına gelir. “Sizin hicret edeceğiniz yer bana bildirildi. Orası Medine’dir. Oraya hicret ediniz, Allah-ü Teâla Medine’yi size emniyet ve huzur bulacağınız bir yurt kıldı” buyurdu.
Efendimizin tavsiyesi üzerine Müslümanlar bir biri ardınca, bölük bölük Medine’ye göç etmeye başladılar.
Son olarak da kendileri hicret etti.
Tarihçilere göre miladi 622 senesinde Allah-ü Teâlâ’nın emri ile Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye gitti, işte bu yolculuğuna hicret denir. O gün Hicret, tarihin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
Cebrail (as) Efendimize gelir; “Kâfirler seni öldürmeye karar verdi. Bu gece Ali’yi yatağına yatır ve Ebubekir ile Medine’ye hicret et” dedi.
Hz. Ali o zaman genç bir delikanlıydı. Efendimizin buyruğunu emir kabul etti: “Bin canım da olsa, senin yoluna feda olsun” diyerek Efendimizin yatağına yattı.
Müşrikler evi kuşattıklarında Efendimiz bir avuç toprak alıp: “Onların hem önlerine bir set hem arkalarına bir set çektik, hem de onları kuşatıp sardık. Artık onlar (hakikati) göremezler.” (Yasin Suresi 9. Ayet) okuyarak müşriklerin yüzüne serperek aralarından geçip Hz. Ebubekir’in evine gitti.
Hz. Ebubekir’e “Bu gece Medine’ye hicret etmeye emir aldım” buyurdu.
Efendimiz Ebubekir’le birlikte Sevr Mağarası’na sığındılar. Mağaranın önünde bir ağaç yeşerdi. Ağacın üzerine iki güvercin yuva yapıp yumurtladılar. Bir örümcekte mağaranın ağzını ağıyla kapattı.
Peygamber Efendimizin Mekke’den ayrıldığını duyan müşrikler ok ve yaylarını alıp Mekke dışına çıkarak Efendimizi öldürmek için aramaya koyuldular.
Öyle kararlıydılar ki Sevr Mağarası’na kadar geldiler. Örümceği ve kuluçkaya yatan güvercinleri gördüler de burada kimse yok diyerek geri döndüler. Bakın dostlar, Allah korumayı murat ederse hiçbir çabanın ve tekniğin işe yaramayacağını buradan anlıyoruz.
Peygamber Efendimiz yorucu bir 16 gün süren yolculuktan sonra Medine’ye dâhil oldu.
İslam medeniyetinin temelleri orada atıldı.
İslam ordu karargâhı da kuruldu
İslam devleti orada teşekkül etti.
İslami cihat ordusu da ilk defa orada oluştu.
Bir yanda ilmi mücadele, bir yanda siyasi mücadele ve askeri sahada ordunun teşkil etmesi. Müslümanların devlet olması Efendimizin tebliğ metoduydu.
Efendimizin yönlendirmesiyle sahabeler Zilhicce ayının 27. gününde hicret yolculuğuna başladılar. Efendimiz de Muharremin birinci günü yolculuğa dâhil oldu. Bundan dolayı Muharrem ayının birinci günü hicret takviminin başlangıç günü sayılmıştır.
Hicri yılbaşı dolayısıyla 1445 yılına girmişken duamız odur ki;
Yarabbi yeni yılda İslamiyet’i gerçek manası ile anlamayı ve layıkıyla yaşamayı tüm kullarına, ülkem insanına, tüm Müslümanlara nasip et diyor, nice hicri yıllara diyorum. Vesselam…