HAYIR, OLMAZ…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yavuz Çaldıran savaşına giderken yol üzerindeki bir beyliğin kendisine köprüden geçiş izni vermediği rivayet edilir. İşinin aksamaması için bu işi dönüş zamanına bırakır. Aynı beylik Yavuzun savaşı kazanıp dönmesi üzerine yüzlerce binlerce koyun ve sığır kestirip ikramlar hazırlatır.  Ancak Yavuz bu ikramları reddeder ve şu meşhur sözünü söyler “Geçme namert köprüsünden, kay götürsün su seni. Yatma tilki gölgesinde koy yesin aslan seni…”

Geçtiğimiz hafta yine Türkiye gündeminde ‘Hayır, olmaz’ tartışmaları yapıldı. 8 yıldır işbaşında olan AK Parti hükümeti, 3. köprüyü yapmak için harekete geçti. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yaptığı basın toplantısıyla, köprünün güzergâhını açıkladı. Kuzey Marmara Otoyolu Projesi adı altında 3. köprünün yeri Garipçe ile Poyrazköy arasında inşa edilecek.

 Köprünün öncekilerden farkı, ayaklarının daha uzun oluşu ve Dünyanın en büyük 9. asma köprüsü olacağıdır. Köprüyle beraber 260 km. anayol ve bağlantı yollarından ibaret olacak. Yaklaşık 6 milyar dolar civarında, kamulaştırmada dâhil yap-işlet-devret modeli ile yapılacak olması, hükümet kanadını sevindirirken, bildik muhalefeti de ciddi manada endişeye sevk etti.

 Her olayda olduğu gibi sol ideoloji gözlüğünden bakan CHP önderliğindeki çevreler, Türkiye’de ilk defa yapılacak olan Boğaziçi Köprüsü’ne de şiddetle karşı çıkmışlardı. CHP’nin milletvekili olan iktisatçı profesörü ‘Köprüye hayır’ kampanyasıyla projeyi durdurmaya çalışmıştı. O insanlar, o tarihte köprüye muhalefet sembolü oldular. Hâlbuki köprü geçiş ücretleri sayesinde önce kendi maliyetini finanse etti, daha sonra da devlete sürekli katma değer üretti. Bugün de katma değer üretmeye, gelir getirmeye devam ediyor her ikisi de.

1973’lü yıllarda muhalefete rağmen Boğaziçi Köprüsü yapılarak hizmete açıldı. Arkasından rahmetli Turgut Özal döneminde İstanbul, Fatih köprüsü adıyla ikinci köprüsüne kavuştu. Oda o günden bu güne bir yıldız olarak parlıyor, ziyasını veriyor, para kazanıyor, ülke ekonomisine katma değer üretiyor. Üretmeye de devam edecek.

Ne ilginç ve acıdır ki; yine aynı muhalif çevreler ön yargıyla ve tek yanlı olarak kamuoyunu yanıltma yolunu seçerek yapılacak 3. köprüye bilinçli olarak karşı çıkmayı, bugün de marifet sayıyorlar.

 Ben şahsen, yapılan hizmetlerin yanında olarak haz aldığımı ifade etmek istiyorum. Lise yıllarımızdan hatırlıyorum. O günün siyasileri birçok şeye ‘hayır, olmaz’ diyorlardı. Fantom savaş uçaklarına hayır diyorlardı. Uçak sanayimizi kuralım diyen siyasilere hayır, olmaz. Fabrika yapan, fabrikaları kuralım hayır, olmaz. İş makinaları yapan fabrikalar kuralım hayır, olmaz. Avrupa Birliği’ne girelim hayır, olmaz. Özelleştirme yapalım hayır, olmaz. Kıbrıs’ta çözüme gidelim hayır, olmaz. Renkli televizyonlara, kanal sayısını çoğaltalım hayır, olmaz. Boğaziçi köprüsünü yapalım hayır, olmaz. Köprü yapıldı, kendini amorti etti, satalım, ikincisini yapalım hayır, olmaz. Otoyollar, otobanlar yapalım yine hayır, olmaz.

Bu ülkede hayır, olmazlara rağmen otobanlar yapılıyor, köprüler yapılıyor, imalat sektöründe ve sanayi de ciddi gelişmeler oluyor, ülke zenginleşiyor, gelişiyor, daha çok ihracat yapıyor…

Netice olarak; geçtiğimiz hafta tartışılan, önümüzdeki günlerde de tartışılacak olan köprünün yapılması milletin menfaatine olacaktır. Nüfus arttıkça da yeni yollara, otobanlara, köprülere ihtiyaç hâsıl olacaktır diyorum. Vesselam…

 1 OCAK 2009 PERŞEMBE

HAYIR, OLMAZ…
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!