HAYIR, BU BÖYLE GİTMEZ…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Konumuz yine Ak Parti…

 Dün ki gazetemizde düğümün bugün çözüleceğini söylemiştik. Yine olmadı. Öğrendiğimize göre milletvekilimizin birisi yurt dışında, bir diğeri İzmir’de, bir diğeri Antalya’da, bir diğeri de hayatının baharında nerde olduğunu bilmiyoruz.

Oysa dün il başkanlığı düğümü çözülecek gibi gözüküyordu. Hatta birkaç gün öncesinden Kent Parkta bir gece yarısı milletvekili Bekir Bozdağ, Belediye başkanı Yusuf Başer, il başkanı olması düşünülen Enver Çakıroğlu geç saatlere kadar il başkanlığı konusunda her ne kadar prensip anlaşmasına varmışlarsa da genel merkez nezdinde olumlu bir netice çıkmadı.

 Yine Yusuf Başer, başkan vekili ile birlikte Ankara’ya giderek genel merkezde görücüye çıktıysa da, Enver Çakıroğlu için, çalım av almamışa benziyor. Adına ne derseniz deyin. Bir kez oluşmuş dokuyu siyaseten bozarsanız kolay kolay düzen aldıramazsınız muhteremler…

Bir başka ifade ile meyvenin dalından düşmesi bozuluşun başlangıcıdır. Unutmayın ki kendisi inşa olmamış insanlar, siyaseti nasıl inşa edecekler? “Umut insanın çocuğudur, anasını öldürürseniz çocuğu ağlatırsınız.” Ak partide teşkilatın gücü yok gözüyor. Tek güç var oda Genel Başkan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gücüdür.

 Geçtiğimiz mahalli seçimlerde Türkiye’nin birçok illerinde, ilçelerinde olduğu gibi Yozgat il ve ilçelerimizde de Ak Parti bazı aday tercihlerinde yanlışlıklar yaptı. Gelinen süreçte normal olağan kongre ile seçilmesi gereken İl Başkanlığı seçiminde de maalesef yanlışlık yapıldı. Normal yapılması gereken il kongresiyle aday belirlenecekken, mutabakat yerini azil name yapılarak mevcut yönetim feshedildi. Bundan sonra seçimle değil, atama ile il başkanı belirlenecektir. Belirlenecek il başkanının da icazetle yönetim kurullarını oluşturması bekleniyor.

Gönlümüz istiyor ki, dün olduğu gibi burada da yanlışlık yapılmasın. Şunu ifade edeyim ki bir niyete iki namaz sığdırılamaz. İki alternatifle bir ibadet yapılmaz.

Kayın pederim Topçulu Çavuş, Divanlı köylüleri hakkında mini bir fıkra anlatır: Köyden merkeple şehre yoğurt satmaya gelen bir vatandaşın merkebinin ürkmesi ile yoğurdu yere dökülmüş, bakmış bakmış yoğurdu da toplayamamış. Toplayamayacağını anlayınca. Yola dökülen yoğurt için, o da babamın canına değsin demiş.

 Bunun adı şark kurnazlığıdır. Dökülen yoğurt babanızın canına değmeyecektir. Ben İl Başkanı iken Milletvekili Mehmet Çiçek Bey’in sık sık kullandığı bir sözünü hatırlatmak isterim: “At izini, it izine karıştırmamak lazımdır” Bu söze hiçbir diyeceğimiz yoktur, elbette doğrudur. Fakat bugün geldiğimiz nokta itibari ile diyorum ki; hayır, bu böyle gitmez. Herkes eteğinde ki taşı döksün. Herkes aklını başına alsın.

Gözüken o ki; bu düğünün matemi büyük olacağa benziyor. Bugün Ak Parti Yozgat teşkilatının içine düştüğü, düşürüldüğü konumda “Benim doğrularımı paylaşmayan kim varsa eğridir” anlayışı hâkimdir. Ne çekiyorsak işte bu anlayıştan çekiyoruz. Tarafgirliğimizin ve gururumuzun üstünde yürümeyi öğrenmedikçe, kucaklaşılamayacağını görmüyor musunuz Allah aşkına?

Herkesin düşüncelerini açıkça ifade edebildiği, siyasetin karşı tarafı yıkmak değil uygun çözümler bulmak olduğunun bilinmesi lazım gelmiyor mu? diyorum, Vesselam…

15 TEMMUZ 2009 ÇRŞ



HAYIR, BU BÖYLE GİTMEZ…
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!