Uzun bir yaz tatilinin arkasından okul öncesi ve birinci sınıflar için 4 Eylül‘de uyum haftası etkinlikleri kapsamında ilk ders zili çaldı.
Minikler için yeni bir başlangıç olan bu süreç sevinç ve heyecan dolu olmasına karşın zaman zaman kaygı yaratan durumları da beraberinde getirebilir.
11 Eylül sabahı tüm kademelerde ilk dönem başlayacak. Kimi çocuklar okula koşa koşa giderken kimi çocuklar ise okula gitmek istemeyebilir.Bu isteğe karın ağrısı, hastalık şikayetleri eşlik edebilir.
Yaz tatilinin uzun ve eğlenceli olması sebebiyle bu şikayetlerin birçoğu birkaç gün içinde söyleyecektir. Ancak korumacı aile yapısında büyüyen, her istediği yapılan ve kendi özerkliğini henüz kazanmamış çocuklarda bu süreç farklı işleyebilir.
Okul korkusu daha çok okula yeni başlayan çocuklarda görülen bir kaygı bozukluğudur. Yeni girilen bir ortamda, yaş grubunun özellikleri de dikkate alındığında olası bir durumdur. Öğretmenlerin de yardımıyla 1-2 hafta içinde sönmesi beklenir. Ancak bu süreç uzadığında okul fobisi olasılığı düşünülebilir.
Okul fobisi en çok 4 – 6 yaşlar arasında görülür. Ancak 13 – 15 yaş arası çocuklarda artan sorumlulukları nedeniyle bu kaygıyı yaşayabilir. Ayrılık kaygısı, anneyi bir daha görememe korkusu, güvensiz okul ortamı, akran zorbalığı, yeni bir şehre taşınma ya da okul değişikliği bu durumun sebeplerinden sayılabilir.
- Ne Yapmalı?*
Okul kaygısı çocuğun rahatsız olduğu bir duruma karşı verdiği duygusal bir tepkidir. Bunu fark edip onu anlamaya çalışmak, empati kurmak en doğru yaklaşımdır.
Okul reddine hangi durum ve duygunun neden olduğunu bulup bu sorunun çözülmesi için çalışılmalıdır.
Öğretmene düşen görevler nelerdir?
Öğretmen ve ailenin sıkı bir işbirliği içinde olması gerekir. Öğretmen hoşgörülü, güven verici ve zorlayıcı olmayan bir tutum sergilemelidir. Öğretmenler genelde bu kaygıyı fark eden ilk kişilerdir. Bu durum öğretmenlerin ailelerden önce harekete geçmesi gerektiğini gösterir. Okul kaygısı yaşayan öğrencinin sevgi ve güvenli bir ortamda olduğunu hissettirmelidir. Onunla kaygının sebepleri hakkında konuşabilirsiniz.Çocuklar onu anladığınızı ve ihtiyaç duydukları an size ulaşabileceklerini, gerekli desteği sağlayabileceğinizi bilmelidir.
Aileler İçin Öneriler;
Aileler çocuğunun okula devam etmesi konusunda tutarlı olmalıdır. Çocuğunuzun yaşadığı her sorunu sizinle paylaşabileceğini ve sizden koşulsuz sevgi ve destek gördüklerinden emin olmasını sağlamalısınız. Çocuğunuzun her sabah okula daha iyi hazırlanmasını sağlayacak rutinler geliştirebilirsiniz. Okul çıkışında günün nasıl geçtiği hakkında sohbet edebilirsiniz. Okula giderken onu motive edici şarkılar, oyunlar bulabilirsiniz.
Çocuğunuz tüm bu destekleri rağmen okul kaygısını atlatamıyorsa bir uzmandan yardım almaktan çekinmeyin. Okulun rehberlik biriminden ya da uzman bir psikologdan yardım alabilirsiniz. Kaygının altında yatan temel problemi algılamada ve sorunu çözebilmek için stratejiler geliştirme de büyük katkı sağlayacaktır.
Tüm öğrenci ve öğretmenlere mutlu ,başarılarla dolu, doya doya eğlendikleri ve öğrendikleri bir eğitim- öğretim yılı diliyorum.
