Önümüzdeki hafta, yaz boyunca devam edecek olan Yaz Kur’an Kursları açılıyor. Bütün cami imamları, camilerimizde çocuklarımızı, gençlerimizi ve bizleri bekliyorlar. Kur’an öğrenmek bir Müslüman için dini bir vecibedir. Bugünden itibaren camilerimiz, bu eğitimi vermek için hazırlar. Yeter ki isteyerek, inanarak çocuklarımızı Kur’an öğrenmek için bu kurslara gönderelim. Temel dini bilgileri bu yaşlarda öğrensinler.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu görevi ifa etmek için gerekli hazırlıklarını tamamladı. Bize düşen, önümüzdeki üç ay içerisinde Kur’an okumayı öğrendiğimiz gibi bunun yanında namaz surelerini ezberlemek, 32 farzı öğrenmektir.
İl Müftüsü Nuh Korkmaz’ın ifade ettiğine göre ilimize bağlı merkez, kasaba ve köylerde bulunan Kur’an Kursları ile camilerimizde 22 Haziran-21 Ağustos tarihleri arasında 3 dönem halinde Yaz Kur’an Kursları açılacak. Birinci dönem, 22 Haziran- 10 Temmuz, ikinci dönem 13 Temmuz- 31 Temmuz ve üçüncü dönem için 3 Ağustos -21 Ağustos tarihleri arası düşünülüyor.
Yaz tatiline çıkanlar, gittiğiniz her tatil köyünde veya şehrinde kaldığınız yere yakın bir cami varsa, orada Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tayin ettiği bir görevli bulunacaktır. Bu görevli size Kur’anı öğretecektir. Şayet, siz biliyorsanız, bulunduğunuz ortamda bilesiniz ki; Kur’an okumayı bilmeyenler de vardır. Ben biliyorum diyorsanız, iyi ya, işte sizde okumayan birisini bulun, ona öğretirsiniz. Kısacası bu hizmet bize bir yandan tatil yaparken, bir taraftan Kur’an öğrenme imkânı sunuyor.
İnanan bir insan, bu dünyaya niçin geldiğini, nerden geldiğini, nereye gideceğini ve sonunun ne olacağını bilir. Hayat tarzını buna göre tanzim eder. Bir Müslüman için bu dünya yiyip, içilecek, gezilip, görülecek bir mekân. Ancak Müslüman kişi bununla beraber yaratılış gayesine uygun olarak, öldükten sonra dirileceğini, dünyadaki hareketlerinden dolayı hesaba çekileceğini de bilir.
İnsana lazım olan, bu dünyada bir ömür tüketirken, Allah’ın emirlerini yerine getirmek, yasaklarını işlememek, bunu sadece kendisi için değil, aile efradı, çoluk çocuğu içinde yapmak, güzel nasihat etmek, haksızlık yapmamak, zulm etmemek, doğruları yerli yerince koymak, eğrilerden sakınmaktır.
Doğru ile yanlışı ayırt etmenin yolu, Allah’ın bize göndermiş olduğu Kur’anı öğrenmek ve öğretmek olmalıdır. Biz Kur’an okumazsak, doğruları, yanlışları nasıl öğreniriz? Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (sav) peygamberlik geldiğinde ilk emir ‘oku’ olmuştur. Kur’an’ın ilk emri ‘oku’dur. Yine peygamberimizinde ilim hususunda pek çok Hadis-i Şerifleri vardır. Bir yerinde “İlim Çin’de de olsa onu alın” emri vardır. Bize düşen, hem dinimizi hem de manevi ilimlerimizi öğrenmektir.
Bunun yanında da hayat tarzımızı tanzim edebilmek için çalışacağız. Çok çalışacağız. İlmimizi artıracağız. İnsan doğduğu günden ölene kadar, beşikle tabut arasında hayat yolculuğunu tamamlarken, Allah’ın kendisine vermiş olduğu nimetlerden istifade ederken, O’nun kelamı, kibarı olan Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek, öğretmek bir Müslüman için ne güzel bir kazanım, ne güzel bir zenginlik olacaktır.
Unutmayalım ki, bu dünya gelip geçicidir. Rabbimizi şükretmek, hamdetmek, O’nun emirlerini kalbimize, gönlümüze zerk etmek için haydin çocuklar bu yaz tatilinde camiye, Kur’an okumaya diyorum vesselam…
19 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE
