GÜZEL OLANI YAPMALIYIZ

Mutluluğu kendi içimizde ararken, onu başkalarının mutsuzluğu üzerine inşa etmeyeceğiz.

Kâinattaki her canlı yavrusunu sever. Bir anne gerektiğinde evladı için canını feda eder. Silahı evladına çeken katili görse, önüne atlayıp kendini siper eder, bile bile ölüme göğüs gerer anne denilen varlık.

Bir kedi düşünün. Günlerce özenle yavru yapacağı mekânı arıyor. Korunaklı gizli bir yer bulup yavrularını orada doğuruyor. Bu mekânda adeta kuş uçurtmuyor. Yavrularının üzerine siper olup, onları gözünden çok sakınıyor.

Aç, susuz meme verip büyütüyor onları. Zamanı gelince dışarı çıkartıyor. Canlı bir fare buluyor, kendi yemeyip yavrularının önüne koyuyor. Av tekniklerini öğretip eğitiyor, zamanı gelince de terk ediyor yavrularını.

Bekir Sıtkı Erdoğan’ın dediği gibi:

“Her canlıya hak, layık olan cevheri verdi. Tırtıl iki diş bulsa eğer ormanı yerdi.

Şayet kediler haftada bir gün uçabilse, Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi.”

Mesela aslan da her hayvan gibi yavrusunu seviyor, yalıyor, okşuyor, tokatlıyor, eğitiyor ve koruyor. Ancak aslanın yavrusuna ikramı ceylanın yavrusudur. İşte insan ile hayvanı birbirinden ayıran en önemli özellik budur.

Şimdi bütün tıp fakültelerini kapatsanız doktorsuz mu kalırız? Hayır.

Bugünkü mevcutlarından daha fazla sahte doktor türer, türetilir. Çünkü günümüzde doktora ihtiyaç vardır. Ortaya bir sürü kasap çıkar.
İnsan sağlığını yerlere serer, mahveder, yakar yıkarlar.

Siz dinî müesseseleri göz ardı edip, İmam Hatip Okullarını kapatabilirsiniz. İlahiyat fakültesi kontenjanlarını en alt düzeye düşürebilirsiniz. Hatta bazı ilahiyat okullarına hiç öğrenci almayıp hepten yok edebilirsiniz.
Tüm bunları yaptığınız takdirde Türkiye de on binlerce camilere din görevlisi lazım olacaktır. O zaman ne yapacaksınız?

Ben söyleyeyim camiler imamsız, müezzinsiz kaldığı gibi Cenazelerimizi yıkayıp kaldıracak insanlarda bulamayacağız.

Hayır! Hayır!
Camiler imamsız kalmaz bu görevi kimler yapar, kimler bu işi yapmak için ortaya çıkar bakın söylüyorum: Sahte Şeyhler türer. Geçmişte olduğu gibi Ali Kalkancılar, Emire Kalkancılar, Müslim Gündüzler, Fadime Şahinler ortaya çıkar fırsat bulurlarsa din, iman, ahlak, kitap, sünnet, aile mefhumu, ahlaki değerlerimiz adına kırıp dökmedikleri hiçbir şey koymazlar. Kısacası din istismarı kaçınılmaz olur.

Birisi beşikte ve eşikte aldığı eğitimin etkisi ile Karadağ haydudu, Sırp eşeği, Rus gâvurunun zulmüne son verir, hizaya getirir. Öbürü aldığı eğitim ile her şeyi çıkar ilişkisinde görür, Trump gibilerinin emri gereği vatandaşları arasında bıyıklı-bıyıksız, sakallı-sakalsız, uzun boylu-kısa boylu, Kürt-Türk, Alevi- Sünni gibi ayrımlarıyla milleti parçalamaya başlar ve meydan kendilerine kalınca paraları toplayarak menfaat elde ederler.

Netice olarak; biz insanlık adına güzel olan ne varsa onu yapmalıyız. Gönlümüzün tabibi olmazsa sahteleri türer. Gönül tabipleri yetiştirmemiz lazım gelir diyorum. Vesselam…

 19 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA