Geçtiğimiz gün Rafet Koçak dostumuz vefat etti. Allah rahmet eğlesin. Çapanoğlu Camiinde cenazesini kıldık, helallik verdik. Birçok eski ve yeni dostlarımızla ayaküstü muhabbet ettik.
Biliyorsunuz ayaküstü de olsa her mekânda siyaset konuşuluyor bugünlerde. Eski bir Yozgat Milletvekili aynı zamanda Belediye Başkanlığı yapmış bir dostumuz Cami avlusunda kulağıma eğildi. Eksik olmasın belli ki yazılarımızı okuyor olmalı ki: “Abi Yunus Şahin ve Mükerrem Hiç ile ilgili yazdığın iki yazı ne kadar güzel olmuş. Anlatılanlar gerçek mi?” diye sordu.
Ben de: “Evet doğru. Bizzat Yunus Şahin’in ağzından bu meseleye vakıf oldum. Bak Allah’ta sana hem Vekillik hem de Belediye Başkanlığını nasip etti. Gelin atta ama kısmet kimde Allah biliyor. Birileri sizi Sağlık Müdürlüğünden görevden aldı da bu makamlar size nasip oldu.” Dedim.
Gerçekte öyle değil mi? İnsan kısa ömrünü tamamlarken beşikle tabut arasında neler görmüyor ki. Bir bakarsınız baş olur, bir bakarsınız hiç olur. Nice adı sanı unutulan Siyasetçi, Bürokrat, Esnaf, Tüccar, İş adamı tanıdığımız çarşıda pazarda ünlenirlerken bugün isimleri sadece mezar taşlarında kaldı.
“Kâmil odur ki; koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” demiş Hz. Mevlana…
Siyaset yapıpta eseri olanlar unutulmuyor. Görev süresince sadece kendi için çalışıp kendini tatmin edenlerde bir bir unutulup gidiyor. Yozgatlı sadece Mükerrem Hiç’i değil, Mehmet Yaşar Öztürk, Selahattin Taflıoğlu, Seyit Ahmet Dalkıran, Abdullah Baştürk, Yusuf Ziya Bahadınlı, Nuri Kodamanoğlu, Mustafa Kepir, İsmail Hakkı Tunaboylu’yu da tanımıyor.
Yozgat’ın Çapanoğlu Camii ile saat kulesi ve Lise Caddesi boyunca elimize mikrofonu alıp zaman zaman soruyoruz. Bunları tanımak bir tarafa bir dönem önceki vekilleri bile tanımıyor toplumumuz. Bu tanınmayış toplumun kabahati olmasa gerek.
Keşke üç dört dönem Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı yapan bazı isimler Yozgatlıyla aralarına mesafe koymasalardı. Yozgat’la ilişkilerini kesmeselerdi. Baba ocağında bir dairesi bir dikili ağacı olabilseydi. Bırakalım bunu nüfus kütüğünü bile Yozgat’tan nakleden siyasetçilerimiz var.
Âhirkelâm; yeni bir seçim arifesindeyiz bugünlerde. Milletvekili adayları tespit edilirken ince eleyip sık dokumalıyız. Yozgat adına çalışacak, Yozgatlının hakkını savunacak, Yozgat’ın kalkınmasına lokomotif olacak, halkıyla bütünleşecek, halkını kucaklayacak isimleri seçmeliyiz. Esnafıyla, tüccarıyla, iş adamıyla bağlarını kopartmayacak, velhasıl sadece ikbal için değil milletten aldığı vekâleti milletin lehine kullanacak dirayette kişileri öne çıkartarak Milletvekili seçmeliyiz diyorum. Vesselam.
Çok da güzel diyorsunuz Ahmet bey de şu günlerde oo dostum.Seçilince pardon şu an işim çok sonra görüşelim ve sonuç yazdıklarınız gibi.Şuurlu,bilinçli toplum da yok.Fanatiklik almış başını gidiyor.Benden/bizdensen tamam liyakat vs. hak getire.Böyle gelmiş böyle gitmemeli….
Çok da güzel diyorsunuz Ahmet bey de , şu günlerde ‘ Oo dostum’.Seçilince ‘ pardon şu an işim çok sonra görüşelim’ ve sonuç yazdıklarınız gibi.Şuurlu,bilinçli toplum da yok.Fanatiklik almış başını gidiyor.Benden/bizdensen tamam liyakat vs. hak getire.Böyle gelmiş böyle gitmemeli….