DOLAR

19,1550$% 0.17

EURO

20,7812% 0.17

STERLİN

23,6724£% -0.08

GRAM ALTIN

1.209,38%-0,31

ÇEYREK ALTIN

2.000,00%-0,79

BİTCOİN

฿%

a

DURDURALIM BU GÖÇÜ…

Geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu 2010 yılı adrese dayalı nüfus sayım sonuçlarını açıkladı. Merhaba gazetemiz nüfusu sürekli düşen Yozgat’ı “YOZGAT GÖÇÜYOR” manşetiyle okuyucusuna duyurdu. TUİK tarafından gerçekleştirilen nüfus sayım sistemine göre nüfusun büyük bölümü il ve ilçe merkezlerinde yaşıyor. Köyden şehre alabildiğine göç olurken, Yozgat’ta başka illere alabildiğine göç veriyor maalesef. Yozgat 14.074,09 km2 yüzölçümü ile Türkiye’de ki büyük iller arasında yer alırken Kırıkkale il sınırından Sivas il sınırına, Çorum il sınırından Kayseri il sınırına mümbit arazileri olan, hububat ambarı olarak bildiğimiz buğdayı, arpası, çavdarı, yulafı iki tane şeker fabrikasına yetecek miktarda pancar üretimi ile Türkiye’de kendinden söz ettirmiş büyük illerimizden birisidir. Her ne kadar şehir merkezinde 1300-1440 olan rakım, ilçelerinde 800’lü rakımlara düştüğü görülür. Daha geçtiğimiz seçimlerde nüfus itibari ile TBMM’ye gönderdiğimiz milletvekili sayısı 6 iken, bu seçimde milletvekili sayımız nüfusumuzun hızla düşmesi neticesinde 4’e indirilmiştir. Bu haddizatında vahim bir durumdur. Tüm Yozgatlılar olarak hepimizin bu konuyu ciddi manada düşünmemiz gerekir. Bu konu sivil toplum örgütlerince, bürokratlarımız, ilim adamlarımız, üniversitemiz, yerel basınımız, görsel medyamız ciddi manada ilmi olarak masaya yatırıp, ciddi ciddi bu göçün nedenleri araştırmalıdırlar. Bana göre bu konu 2023 vizyonundan daha önemlidir. 800 binli nüfustan önce 600 binlere, daha sonra 492 binlere, şimdide 476 bin 96’ya düşmüştür. Bana göre düşürülmüştür. Nüfusun düşmesi bu memleketin kaderi olamaz. 2023 vizyonuna göre tarıma dayalı hayvancılık diyoruz, olmuyor. İmalat sektörü tamamen bitti. Sanayi toplumu hiç olamıyoruz. Kimse Allah için bir şey üretmiyor, üretemiyor. Yozgat ayaklarının üzerinde bir türlü duramıyor. Adeta bu memlekette insanların zengin olmaları bir şekilde önlenmek isteniyor. Önlerine engeller çıkartılıyor. Eleştiri bombardımanına tutuluyor. Ekonomik yönden belirli bir seviyeye gelen insanlar çareyi kaçmakta buluyorlar. Ne zaman iki iş adamı bir araya gelse esnafı, tüccarı konu edilse gidenlerin kurtulduğunu, kalanların sıkıntı içinde hayatlarını devam ettirdikleri konuşuluyor. Ne korkunç bir şeydir bu. Bu memleketin ufkunu açan, fabrikalar kuran, işletmeler, imalathaneler, aktif ticaret yapanlar yıllarca incitildi, küstürüldü, kırıldı. Maalesef kahvehanelerde, çarşı pazarda hep bunları yerdik, dilimize dolayıp her ortamda bunların arkasından konuştuk, durduk. Bir devlet büyüğümüz Yozgat’a gelmiş, kent masaya yatırılmıştı. Nezih bir ortamda Yozgat’ta doğup büyüyen, dışarıda iş yapan büyük iş adamlarımızın Yozgat’a neler verebileceği konusu yüksek sesle konuşuldu, taahhütler alındı. Bu alınan taahhütlerden birçoğu yurt oldu, yuva oldu, okul oldu, üniversite oldu, çeşme oldu, cami oldu. Kime ne zararı var? Keşke daha başka iş adamlarımız daha farklı hizmetleri yapabilseler ilimize, ilçelerimize. Bizlere düşen onları yermek değil, teşvik etmek olmalıdır. O toplantıda yan yana geldiğim, son bir iki yılda trilyonluk yatırım yapan iş adamı ağabeyimiz bana dönerek, “Ahmet’im! Yozgat anadan doğma defoludur. Bana Yozgat’tan git dediler bende gittim. Bana park yaptırdılar, benim fikrimi almadan söküp dışarı attılar. Ne olurdu, yaparken soranlar, yıkarken de sorsalardı da başka bir yere yapsaydık” dediğini sizlerle paylaşmak isterim. Bende bu köşeden haykırıyorum. Her Yozgatlı eteğindeki taşı dökmelidir. Herkesin Yozgat için yapacağı, vereceği bir şeyin olması gerekmez mi? Yozgat’ın önüne konulan projeler, teklifler, tasarılar biz Yozgatlılar tarafından gündeme getirilmiyor. Devlet hiyerarşisi içerisinde adımız il olduğu için yoldur, sudur, trendir, vs. hizmetler kendiliğinden gelişen, büyüyen Türkiye şartlarında ilimizde nasibini alıyor. Verilen teşvikler, yapılmak istenen yatırımlar yerini bulmuyor. İlimizin bürokrasinin tozlu raflarında kalıyor. Kullanan yok, kullandıranında hiç niyeti yok. Yazık oluyor Yozgat’ımıza, bu ülkeye, bu millete. Müsaade ederseniz bir müşahhas örnekle sözlerimi tamamlamak istiyorum. Ben bu memleketin çocuğuyum Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de öğrendiklerini, mesleğini doğup büyüdüğüm ilimde yapmak istiyorum diyerek büyük bir hevesle Yozgat’ta iş yeri kuran birçok müteşebbis Lise caddesindeki 4-5 bin TL’lik yüksek kiraların altında bir iki yılda ezilip iflas eden, bir gecede evini yükleyip izini kaybettiren, çareyi kaçmakta bulan onlarca, yüzlerce esnafın tüccarın olduğunu ben söylüyorum, siz bilmiyor musunuz? Gelin Yozgat’ın daha fazla göç vermesinin önünü ekonomik, sosyal tedbirlerle keselim diyorum vesselam… 31 OCAK 2011 PAZARTESİ

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TANSİYON YÜKSELTEN KONGRE

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.