DOMUZ GRİBİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birkaç yıl öncesinden gündeme taşınan kuş gribinden sonra şimdi de insanlığı tehdit eden domuz gribi virüsünün Meksika’dan başlayarak hızla dünyaya yayıldığı geçtiğimiz haftanın en önemli olayı olsa gerek.  Daha yakın zamanda domuz gribine benzer bir olayı, dünya kuş gribi virüsü ile tanımıştı. Kuş gribi dünyayı tehdit ederken onlarca insanın bir anda öldüğünü millet olarak görmüştük. Ülkemizde de Güneydoğuda birkaç vilayetimizde kuş gribi vakasına rastlanılmış, hatta bu virüsten dolayı can kaybı da olmuştu. Televizyon ekranlarından izlerken ilçelerimizde, beldelerimizde, köylerimizde bulunan kanatlı hayvanlar maskeli bir takım sağlık görevlileri tarafından torbalara canlı canlı doldurulmuş, açılan çukurlarda cayır cayır yakılmıştı. Hatta bir köyümüzde yine bu tür toplama hareketinde bir kadınımız elini şakağına koymuş, görevli sağlık memurlarına; “ Evladım! Bu tavuklarımızı niye topluyorsunuz?  Davar dağdan inene kadar, tavuk evde misafir savar. Bu mübarek hayvanları niye yok ediyorsunuz? Yazık etmiyor musunuz tavuklarımıza, kazlarımıza ?” dediğini bir dostumdan duymuştum. Yine bir başka Anadolu erkeğinin; “Tereyağımıza göz koydular, şimdi neden ve nasıl yapıldığını bilmediğimiz ot yağlarını bize yediriyorlar. Has tereyağlarımızı bize yedirmiyorlar sağlık gerekçesi ile.” Dediğini de biliyoruz. O zaman topyekûn kanatlı hayvanlarla itlaf noktasında bir mücadele verilmişti. Doğrusu insan sağlığını her ne tehdit ediyor oluyorsa onun ıslah edilmesi, yok edilmesi elbette gerekir. Şimdilerde kuş gribinde olduğu gibi bu kez de domuz gribi asrın vebası olarak, takdim edilerek insanlığı tehdit ettiği söyleniyor. Domuz gribine yakalanan yüz ellinin üzerinde insanın Meksika’ da domuz virüsü şüphesiyle öldüğünü duyurdu ajanslar. Şu ana kadar Meksika dışında salgından hayatını kaybeden olmadı ancak ABD, Kanada, İspanya, İskoçya gibi ülkelerde de bu tür virüslere rastlandığını biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü konu ile ilgili alarm seviyesini riskin yüksekliğine göre en üst düzeye çıkarttı.  Geçtiğimiz bir-iki gün öncesinden de Meksika kaynaklı domuz gribinin İsrail’e de ulaştığı Sağlık Bakanlığı domuz gribi şüphesi ile Tel Aviv’de ki bir hastane de gözetim altında tutulan kişi veya kişileri olduğu bildirildi. Durup dururken nerden çıktı domuz gribi vakası? Olur, canım bu tür vakalar. Gelin dostlar kanatlı hayvanlarda kuş gribi vakasına rastlanıldığında pençesini indiren aslan edası ile nasıl topyekûn mücadele ederek dünyanın her yerinde ve ülkemizde diri diri hayvanlar yakılmışsa, yok edilmişse, bu kez de aynı hassasiyeti göstererek İstanbul’dan, İzmir’den başlayarak Türkiye’mizin hangi bölgesinde domuz çiftlikleri varsa yok edelim, itlaf edelim, diyorum. İnşallah güzel ülkemize ölümcül domuz gribi mikrobu ithal edilmez. Allah milletimizi bu tür marazlardan korusun. Domuzun inancımıza göre eti, kemiği, derisi, sakatatı, kesinlikle haramdır. Eti yenilmez, gönü giyilmez, sevilmeyen pis bir hayvan olarak bilinir. Sevgimiz ve sempatimiz olmaz. Ama gayrimüslimlerin bu hayvanları beslediklerini; etinden, sütünden, derisinden kısaca her şeyinden istifade ettiklerini biliyoruz. İsteyen istediği gibi yer, içer. Kimsenin diyeceği bir şey de yoktur. Bizim geçmişimizde yenebilecek, yenmeyecek hayvanlar belirtilmiştir. Milletimiz bunu yakinen biliyor. Kimseye akıl verecek halimiz yok. Nasihat da etmiyoruz. Sadece dünyada görülen domuz gribi vakasının insanlara daha fazla bulaşmasına, insanlarımızın ölümüne sebep olmaması dileğimizle yazımı noktalıyorum. Vesselam… 5 MAYIS 2009 SALI

DOMUZ GRİBİ
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!