19,0540$% 0.13
20,5095€% -0.63
23,5029£% -0.37
1.211,44%-0,66
2.004,00%-0,20
526871฿%0.15583
Diktatörlerin sonu bir bir geliyor. Mısır gibi köklü bir tarihe sahip olan bir ülkenin günümüz şartlarında bir diktatör tarafından yönetilmesi ve hazin sonu. Mısır’ın 36 yıllık diktatörü Hüsnü Mübarek 18 gün boyunca halk hareketine karşı direndi, durdu. Tıpkı 36 yıllık bir ağaç kütüğünü Mısır halkı Tahrir meydanın da kesemediyse de, devirmesini bildi. Önce ümitlendik. Gün geldi; kan dökülecek kaygısıyla üzüldük ve sonunda kazanan Mısır halkı ve bölge halkı oldu. Elhamdülillah. Türkiye ilk günden beri Mısır’ın başındaki diktatörün gitmesini, yerine halkın hür iradesiyle gelecek yönetimin yanında olacağını yüksek sesle haykırdı. Doğrusunu söylemem gerekirse, Türk medyası da üzerine düşen görevi bir hakkın ifa etti. Ulusal gazetelerimizin manşetlerini not ederek, arşivime de koyuverdim. Önemli bulduğum birkaç tanesini de sizlerle paylaşmak isterim. “Mısır da öleceğim dedi yetkilerini devretti ve Firavun gitti” Vatan Gazetesi “Bayramınız mübarek olsun Mısır” Vatan Gazetesi “Mübarek saltanatı sona erdi” Milli Gazete “Kravatlı firavun düştü” Akşam Gazetesi “Başka firavun olmasın” Yeni Şafak Gazetesi “Tahrir ikna olmadı” Cumhuriyet Gazetesi Biz biliyorduk ki; her şeyin bir vakti, saati, zamanı vardır. Zor da olsa Mısır halkı bir Firavunu daha devirdi, Allah’ın izniyle. İş bununla bitiyor mu? Elbette bitmiyor. Asıl süreç bundan sonra başlıyor. Bir diktatör yok olurken, başka bir diktatörün gelmesini istemiyor Mısır halkı. Doğrusu bizde istemiyoruz. İslam ülkelerinin halkları da istemiyor. Sadece isteyen bu ülkelerin başlarında ki diğer diktatörler, krallar, sultanlar, şeyhler, emirler. Korkunun ecele faydası yoktur. Vakit tamam olmuştur. Zulm ile abad olanların ahirleri berbat olacaktır. Başka bir ifadeyle bir Mübarek gitmiş, başka bir Mübarek gelmiş olmasın Mısır’ın başına. 1987 yılında Tunus da bir darbeyle alaşağı edilen 84 yaşındaki zorba Habib Burgiba’nın yerine bir başka zorbanın Zeynel Abidin Bin Ali’nin getirildiği gibi Mısır’ın başına getirilmez. Duamız, niyazımız budur. Tarihte görüldüğü gibi sadece yorgun bitkin bir diktatörün yerine daha genç daha yakışıklı bir diktatörün getirilmesi masum halkların hangi meselelerini çözmüştür. Orta doğuda; Zeynel Abidin bin Ali’nin, Hüsnü Mübarek’in gitmesiyle, yakalanan bu fırsatla topluma dayanan yönetimlerin iş başına gelmesini istiyoruz. Yakalanan bu fırsatla irfan, izan ve bilgelik büyük önem arz ediyor. Müslümanların ferasetine güvenerek diyorum ki; Ortadoğu’nun Müslüman halkları, yine aynı yerden ısırılmamak için uyanık olmaya bugün daha çok ihtiyacı vardır. Aksi halde Tunus’ta Burgiba gitmiş Zeynel Abidin bin Ali gelmiş, Mısır da Cemal Abdül Nasır gitmiş Enver Sedat gelmiş, oda gitmiş Hüsnü Mübarek gelmiş. Zorbanın yerine bir başka zorba gelmiş ne anlam ifade eder? Bu coğrafya zorbalıklardan, diktatörlerden tez elden kurtarılmalıdırlar. Seçimle gelenler seçimle gitmelidirler. Darbe, hile, desise, kavga ile gelenlerin sonları bugün kamuoyunda görüldüğü gibidir. Başında bulduğu ülkeleri götürecekleri hiçbir yerde yoktur. Kan, gözyaşı, zulüm, işkence ile insanlar ölmesin. Dünya da zulüm hâkim olmasın. Darısı diğer İslam ülkelerinde ki zorbaların başına diyorum. Vesselam… 14 ŞUBAT 2011 PAZARTESİ
Bilim İnsanları, Gerçek Et Gibi Kendini İyileştirebilen Yapay Et Dokusu Üretti