Geçtiğimiz yıl yıkılıp yeniden yapılan eski adıyla Dispanser yeni adıyla Yozgat Merkez 5 Nolu Aile Sağlığı Merkezi yeniden faaliyete geçti.
O günden bugüne her gün burada bir curcuna kopar, araba parkı yüzünden.
Sağlık ocağından Nakıpzade Camine kadar, alt geçitten Kızılay binasının olduğu sokak boyunca tıka basa dolu. Traktörcüler, dükkân sahipleri ve diğerleri.
Dışarıdan gelen vatandaşın hiç mi hiç şansı yok, araba park etmek için.
Bu yazıyı düşünüyordum ama yazmayacaktım.
Geçtiğimiz hafta boyunca bu sağlık ocağının karşısında bulunan Yüksek Öğrenim Yurduna il dışından kayıt yaptırmak için birçok öğrenci aileleriyle geldi. İlimize gelen öğrenci velileri araçlarına yer bulmakta oldukça zorlandılar. Öğrencinin annesi, babası, kardeşleri yurdu buldular ama arabalarını koyacak yer bulamadılar.
Adana’dan, Mersin’den, Çankırı’dan, Sinop’tan, Balıkesir’den, Bursa’dan Yozgat’a gelenleri plakalarından gördük. Hepsi de ciddi manada sıkıntı çekti park yüzünden.
Yozgat’a gelen misafirler neticede park yeri bulabilselerdi belli bir süre burada kalabilirlerdi.
Yıkılıp yeniden yapılan Yozgat Merkez 5 Nolu Aile Sağlığı Merkezi yapıldı da sur duvarı gibi sokak boyunca taş duvara dokunulmadı. Sanki tarihi eser gibi. Keşke dokunulsaydı, yıkılsaydı.
Oraya bir cep oluşturulup, sadece sağlık ocağına gelenler geçici bir süreliğine arabalarını park edebilselerdi, rahatlama olurdu.
Olmadı, yapılmadı, yapılamadı, böyle bir düşüncede hâkim değil.
Sokak boyunca tek tarafta olan kaldırımdan insan dahi yürüyemiyor. Yolun ortasından ancak yürüyebiliyorlar.
Ana asfalttan giriş yasak olmasına rağmen bu yasağa da uyan sürücü yok maalesef. Karşılıklı arabalar gelip gidiyorlar. Buda bir sıkıntı oluşturuyor.
Geçtiğimiz gün hafta başı köprü altına park ettim arabamı. Orada bir vatandaş bir iki tur attı, arabasına yer bulamadı.
Bana dönerek “Dayı sağlık ocağına geldim. Hanıma iğne vurduracağım. Kurbanın olayım 5 dakikalığına arabamı senin arabanın arkasına park edebilir miyim?” dedi. Bende kendisine muavinlik yaparak arabasını park ettirdim.
“Nerelisin” dedim. “Osmanpaşa’lıyım.”
“İsmini söyle senin çektiğin park sıkıntısını gazetemde ki köşemde dile getireyim” dedim. Vatandaş korkudan adını bile söyleyemedi. Yoldan geçen birisi vatandaşın adını söyleyiverdi.
Kendi ismini söyleyemediğine göre bende burada yazmıyorum.
Öyle veya böyle Sayın Belediye Başkanımız Celal Köse Bey’e bu civarda böyle bir sıkıntının olduğunu dile getiriyorum.
Takdir kendilerinindir diyorum.
Vesselam… 19 EKİM 2021 SALI