ÇÜRÜK BİNALAR NASIL YAPILACAK?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugün ki kaleme aldığım deprem yazısını Rabbim bir daha bize yazdırmasın diye dua ediyoruz ama dünya yaratıldığından bu güne depremler hep devam etmiş. Dünyanın her bir yerinde zaman zaman depremler oluyor.

Deprem yetkililerin ifadesiyle öldürmüyor. Yıkılan çarpık, kalitesiz binaların enkazları insanları öldürüyor.

O halde deprem öldürmüyorsa suç yer küre üzerinde yaşayan canlıların barınmak adına yaptıkları binaların kaliteli veya kalitesiz oluşları önem arz ediyor.

Geçtiğimiz 24 Ocak’ta Elazığ’ın Sivrice ilçesi merkezli bir deprem yaşamıştık. O depremde 36 vatandaşımızı kaybettik. 1600 civarı vatandaşımız da yaralı olarak kurtulmuştu. O günden sonrada zaman zaman hala o yörede depremler meydana geliyor.

Geçtiğimiz hafta İzmir’de meydana gelen deprem yine yıkıcı olmuş 114 can almış, analar ağlamış, ocaklar sönmüş, dul bacılar, yetim yavrular çığlık atar olmuş.

Milletçe televizyon ekranlarında bu konuları saatlerce izliyoruz, yapılan yorumları duyuyoruz, irkiliyoruz, ağlıyoruz, ölenlerin arkasından destan da yazıyoruz. Allah korusun bir sonraki gelecek depreme kadar hiç bir şeyde yapmıyoruz hatta unutuveriyoruz tez elden.

Bizim ülkemizde ve gelişmemiş bazı ülkelerde meydana gelen depremler yıkıcı ve öldürücü oluyor. Dünya’da en çok deprem Japonya’da olmasına rağmen yok denecek kadar az oluyor. Sebebi; Yapılan binalar her halükarda yatay mimari ve depreme dayanıklı yapılıyor.

Bir hakkı teslim edelim. Büyük Marmara depreminden sonra çıkartılan yeni deprem yönetmeliğine göre yapılan binalar gerek demir donatıları gerekse hazır beton kullanımıyla kalite sağlandı.

O zaman sıkıntı nerede? Sıkıntı eski binalarda. O zamanlar hazır beton yoktu. Nervürlü demir de kullanılmıyordu.

Yozgat Merkez ve köylerin de eski, kalitesiz, miadı dolmuş ne kadar bina varsa 4 – 5 in üstündeki her türlü depremden etkileneceklerdir.

O halde zaman içerisinde devlet vatandaş iş birliği ile zaman geçirmeden hemen şimdi tespitler yapılarak bir planlama dâhilîde imkânlar ölçüsünde bu binaların kentsel dönüşüm marifetiyle yenilenmesi gerekiyor.

Burada bir örnek verecek olursam; Çarşı merkezinde 5 bin metrekarelik bir arsa üzerinde 3 blokta 90 daire var. Alan oldu satan oldu, aradan da 30 yıl geçti. Bugün de bu konutların çürük olduğu ortaya çıktı. Haydi burayı kentsel dönüşümle yapalım. Hali vakti yerinde olanlar olduğu gibi olmayanları da düşünürsek burayı kat karşılığı vererek nasıl yaptıracağız?

Buradan belediye yetkililerine soruyorum?

Bu konuyu nasıl çözecekler. Konut sahipleri müteahhiti çağırıp bu binamızı al. Biz 90 aileyiz, bize birer tane daire ver, bize de teslim et, baban hayrına dersek olur mu? Elbette olmaz.

Bu arsanın yoğunluğunu mu artıracaksınız, ilave takas mı yapacak, cazip hale getireceksiniz. Öyle bir çözüm bulup, teşvik edeceksiniz ki alan razı, satan razı, yapan da razı olacaktır.

Yozgat’ta deprem olmaz diye bir kaide yok.

Melek Ebem’in anlattığına göre; 1940’lı yıllarda Peyik’te (Doğankent) büyük bir deprem olmuş taş taş üstünde kalmadı, günlerce evlere giremedik dediğini biliyorum.

Hatta bir şey daha söyleyeyim son bir ay içerisinde Çekerek, Sorgun, Sarıkaya ve Şefaatli ilçelerimiz de 1,2 – 1,4 – 1,6 şiddetinde 10’a yakın depremler meydana gelmiştir.

Rabbim bu tür afetlerden köyümüzü, kasabamızı, ilçelerimizi, ilimizi, ülkemizi korusun.

Bizde kendimize düşeni harislik yaparak değil, uzlaşarak, anlaşarak, fedakârlık yaparak, hakkımıza razı olarak zaman içinde evlerimizi, binalarımızı yenileyerek depreme dayanıklı hale getirelim diyorum vesselam… 5 KASIM 2020 PERŞEMBE

ÇÜRÜK BİNALAR NASIL YAPILACAK?
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!