ÇOCUK OLMAK

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ülke genelinde bu anlamlı gün çeşitli törenler ve kutlamalar eşliğinde anılmaktadır. Birey olarak hepimiz o mutlu günlerden, çocukluk çağlarımızdan, bugünlere gelmekteyiz. Kimimiz zengin, kimimiz garip, bazen mutlu, bazen hüzünlü, acısıyla tatlısıyla yaşadığımız koca bir çocukluk dönemi…

Çocuklar için her gün bayram olsa derler ya, her gün doyasıya eğlenseler, sağa sola koşuştursalar ve çeşitli oyunlar oynasalar. Onların akıllarında kalan nadir günlerden, anılardan, hatıralardan çoğunluğunu teşkil eden dönemler…

Ülkemizde belirli sorunlar eşliğinde bu tatlı anılardan, güzel dakikalardan çeşitli sorunlar nedeniyle kimi zaman mahrum kalan çocuklarımız olsa da her şeye rağmen çocukluk güzel olsa gerek. Eskiye nazaran çocukların yetişme tarzları ve yaşam biçimleri oldukça farklı. Malum gün geçtikçe, kültürlerimizi, değerlerimizi yitiriyor. Yerine tanımadığımız, bilmediğimiz yaşam biçimlerini ve geride bıraktığı büyük sorunları yaşantımıza dâhil ediyoruz. Bugün insanların büyük güven problemleri yaşadığı ve çocuklarını güvenle sokağa, okullarına gönderemedikleri büyük bir gerçek.

Fakat bu istisnai durumlar karşısında büyük korku ve panik havası içerisinde çocuklarının kendi benliğini kazanabilmesi açısından, iyi niyet eşliğinde çocuklarını engelleyen aileler var. Çocukların tamamen sanal dünyada yaşadığı, toplumdan ve insanlardan uzak olduğu bir dönem içerisinde bu etkenler çocukların gelişimini büyük yönde etkilemektedir. Toplum olarak, sanal dünya ve televizyon deryası içerisinde savrulup gidiyoruz. İşin temel izahatı ancak bu yönde yapılabilir. Oysaki bizim çocukluk dönemlerimizde, hele de bizlerden önceki kuşakların çocukluk dönemlerinde yaşadıklarımız oldukça farklı…

Sokaklarda güvenli bir şekilde, misket oynadığımız, top koşturduğumuz, kuru ekmek yanında bir salatalık ya da domates takviyesiyle beslenme ihtiyacını giderdiğimiz o neşeli ve eğlenceli günler…
Sanırım eski kuşağın çocukluğuyla, yeni kuşağın çocukluğunu bir arada yaşayanlar bizim dönemimizdeki gençler olmalı…

Netice olarak, her farklı yaşam biçimine göre de çocukluk ayrı ayrı lezzetlerde. Esas önemli olan ailelerin ne tür bir bilinç ve düşünce içerisinde çocuklarını yetiştiriyor olmalarıdır. Ailelerimizin çocukların gelişimi açısından onları büyük bir itina ile yetiştirmeleri ve onlara sadece gerektiği anlarda müdahale etmesi gerekliliğidir.

Konu içeriğine daha fazla değinmeden, bu vesileler eşliğinde tüm çocuklarımızın ve çocukluk ruhunu yıllardır yitirmeyen tüm insanlarımızın bayramlarını kutluyorum.

ÇOCUK OLMAK
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!