19,1829$% 0.07
20,9135€% -0.17
23,7505£% -0.34
1.217,25%-0,27
2.010,00%-0,34
533964฿%-2.73009
1973 Mahalli İdareler seçimlerinde Yozgat Belediye Başkanı olan Cevdet Dündar Harp Okulu Mezunu Gümrük Subayı iken Hudut’ta mayına basarak ayağını kaybeder ve Yüzbaşı rütbesi ile görevinden ayrılmak mecburiyetinde kalmış bir asker gazisiydi.
1973 yerel seçimlerinde 13 bin 399 geçerli oydan; CHP’den aday olan Cevdet Dündar 3346 oy ile başkanlığa seçildi.
1977 yerel seçimlerine gelindiğinde seçimi bu kez kaybeder Cevdet amca… 18.579 geçerli oydan, MHP’den 3276 oy ile Yaşar Erbaz Belediye Başkanı seçilirken, CHP’den 2160 oy Cevdet Dündar’a, AP’den 2589 oy Şahin Saygı’ya, MSP’den 660 oy da Bünyamin Özel alır.
Cevdet amca dışarıdan ortaokullarda ek derslere girer ve hakemlik de yapardı. Muhiti çok genişti, istediği yere uzanırdı.
Cevdet amca’yı daha sonraki yıllarda yakinen tanıma imkânı buldum.
Sert mizaçlı, elinde bastonu, vakur aynı zamanda da müşfik bir insandı. Amiyane tabir ile ‘’baba’’ bir adamdı.
Bir önceki yazımda anlatmıştım; benim için çöpçü dövdüğünü görmüştüm.
Belli bir süre sonra Yibitaş Çimento Fabrikası’nın hukuk işleri müdürlüğü görevine getirildi. Uzun süre orada görev yaptı.
İlkokuldan sınıf arkadaşım Osman Cırık vardı. Orta iki parmağı doğuştan birbirine yapışıktı.
Aynı zamanda da sütkardeşimdi. Parmaklarındaki yapışıklıktan dolayı onu askere almamışlar, Gülhane’den çürük raporu vermişlerdi.
12 Eylül İhtilali’nden sonra bir şikâyet üzerine askere alırlar. Sülüsünü kesip, yol parasını verirler, apar-topar Kütahya’ya asker edecekler.
Bir gün annesi ile ofisime geldi. Anne de oğlu da ağlıyordu. Oturup düşündüm, bu işi kim çözer. Sonrasında da müracaat yerimiz ise yine Cevdet amcamız olur.
Ofisinde kendisini ziyaret ettim. Arkadaşları vardı yanında, muhabbet ediyorlardı. Yine ayakta karşıladı beni, “Buyur Ahmet’im evladım” dedi. Arkadaşımı, elini gösterdim ve önceden aldığı raporu önüne koydum. Şöyle bir süzdü, bir bana baktı bir arkadaşıma baktı.
Birden karşı koltukta oturan arkadaşına, “Bak oğlum Ahmet! Bu iş şu dürzünün yapacağı iş. Tam zamanında geldin. İyi olacak hastanın ayağına doktor gelirmiş” dedi.
Arkadaşıma işini gücünü sordu, o da çobanlık yaptığını, fakir bir aileye mensup olduğunu söyledi. Cevdet amca da ona acıdı. Karşısındaki adam “Ben bugün yarın bu dürzünün misafiriyim” dedi. Cebinden kartını çıkarttı, arkasına not yazdı ve “Çarşamba günü ASAL’da beni bulacaksın, beni Yozgat’tan Cevdet Dündar dürzüsü gönderdi diyeceksin” dedi.
Herkese teşekkür edip Cevdet amca’nın elini öptüm. Bizi dışarı kadar yolcu etti. Kapının önünde bizim çoban Osman gerdan kırmaz mı?
‘’…yum sana bir tane kısır koyun göndereyim de arkadaşlarınla yiyin. Rakılarınıza ben alayım” demez mi? Cevdet amca, çoban Osman’ı binanın bir başından diğer başına kadar dövdü. Küfrün biri bin para. “Ulan eşek oğlu eşek, ben ne zaman rüşvetle iş yaptım, bunu bana kimse teklif edemez. Ahmet oğlum böyle dürzüleri bana niye getiriyorsun. Ben de dayanamayıp yardımcı olmaya çalışıyorum. Şunun terbiyesizliğine bak.” dedi.
Kendisini kucakladım, Çoban Osman adına özür diledim, ben de utandım. “Çobandan ancak bu beklenir amca ne yapayım” dedim.
“Bana bir daha böyle dürzüleri getirme” dedi. Oradan ayrıldık. Buna rağmen çoban Osman’ın askerlik işinin çözümüne engel olmadı.
Demek ki Cevdet amca diktiği lahanayı sökmeyenlerden biri idi. Allah taksiratını affetsin. Allah rahmet eylesin. Belediye Başkanlığı döneminde, kendi adıyla çamlıkta bulunan Cevdet Dündar Gölet’ini yaptırdı.
Kenar mahallelerdeki at arabası yollarını bugünkü hale getirdi. Kendine göre hizmetlerini bir hakkın ifa etti. O günkü şartlarda yapılabileceklerin en güzelini yaptı. Kimseye zarar vermedi. Ağlayanın gözyaşını sildi. Fakir fukaranın elinden tuttu. Yedirdi-giydirdi diyorum vesselam…
ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT