CEVDET DÜNDAR 1

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

70’li yıllarda İmam Hatip okulunda öğrenciydim. Bir gecekonduda da kalıyorduk.
Hafta sonlarını iple çeker, 3 saat mesafedeki köyümüze yaya olarak gidip gelirdik.
Pazartesi okula gelirken rahmetli anam kendi bahçemizde yetişen maydanozu demet demet bağlayıp, pazarda satarak o haftaki okul harçlığımızı çıkartmamızı istedi.
Topçu’lu her çocuk alışkındır sebze, meyve satmaya.
Şimdiki belediye otoparkının olduğu yerde Salıpazarı kurulurdu.
Kendime uygun bir yer buldum, maydanozları satmaya başladım. Bir demet maydanoz 15 kuruştu.
Öğle yakındı, pazar yavaş yavaş dağılmaya başladı. Bir çöpçü gelip maydanozları satmamamı istedi. Ben satacağımı söyledim. Sonrasında adam çuvalımı eline alıp götürüp çöpe attı.
Ne yapacağımı şaşırdım, gözlerim doldu. Aklıma bir çare geldi. Hemen karşımda bulunan belediye binasına gidip, “belediye reisine olayı anlatayım” dedim.
Kapı açıktı, sekreter hanıma ağlayarak derdimi anlatıyordum ki açık olan kapıdan Belediye Başkanı benim sesimi duymuş.
‘’ Ağlayan çocuğu bana gönder, im o kızım ?’’ diye bir ses geldi.
Beni Makama aldırdı, karşımda belediye başkanını görünce, duygulanıp tekrar ağlamaya başladım. Ayağa kalktı, cebinden mendilini çıkartıp başımı okşadı. Gözyaşlarımı silerek, “Sen kimsin, necisin, ne yaparsın evladım” dedi.
Ben de olayı olduğu gibi anlattım.
“Gel bakalım otur şuraya” dedi.
Zile bastı, zabıta amirini çağırdı ve benim olayımı anlattı.
“Bu çocuğun elinden tutacaksın ve sana göstereceği adamı bana getireceksin” dedi.
Bekçiyi gösterdim, derdeste makama getirdiler.
Hiçbir şey sormadan makamında adama elinde ki bastonuyla alabildiğine vurdu.
Galiz kelimeler de söyledi.
“Bana bak, Tokatlıoğlu halin girişini, Erdinçler de çıkışını kapatmış. Vatandaş yol bulup geçemiyor.
Git onlarla uğraş, onların maydanozunu dök gücün yetiyorsa. Nereden buldun bu masum yavruyu” dedi.
Adam karşısında tir tir titriyordu. “Şimdi sana talimat veriyorum. O maydanozu döktüğün yerden alacaksın. Büyük Cami’nin şadırvanına gideceksin. Bir yumak ip alacaksın. Maydanozları teker teker yıkayıp bağlayacaksın. Aynı yere getirip, bu çocukla birlikte satıp bana bilgi vereceksin” dedi ve aynısını yaptık.
Hiç unutmuyorum maydanozun çiftçini 25 Kuruşa satıp 5 buçuk lira para kazanmıştım.
O günden sonra Cevdet Dündar ismi nerede ve ne zaman geçerse onu saygıyla yad ederim.
Neden etmeyeyim ki?
O bir merhamet abidesiydi. Daha sonra belediye başkanlığını kaybetti.
Yibitaş Çimento Fabrikası’nın hukuk işleri müdürlüğü görevine getirildi.
Ne zaman başımız sıkışsa bir dostumuzun, bir çıkmazı, müşkülatı olsa kendisini bulurdum.
Nezaket ve zarafetinden hiç bir şey kaybetmezdi. Önce dinler müşkülatı genelde halleder, sırtımızı sıvazlar, fikirlerimizi benimsemese bile şefkatle kucaklardı.
Allah’ın Rahmeti üzerine olsun hiç tanımadığı bir öğrencinin cebinden mendilini çıkararak gözyaşını silen, müşkülatını gideren merhamet abidesi bir siyasetçi idi.
Yarın bu konuya devam edeceğiz diyorum Vesselam…

CEVDET DÜNDAR 1
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!