İlkbahar yeşilliklerini yavaş yavaş kaybederken havalar iyice ısınmaya başlar. Ekinler kelleyi çıkarmış, her taraf çayır çimen, derelerden şırıl şırıl sular akıyormuş.
Böyle bir günde Topçulu Çavuş adıyla anılan Mehmet Dişli, gün içinde yorulup terlemiş, serinlemek ve az da olsa dinlenmek için kimsenin göremeyeceği bir yerde uzanayım diye düşünür.
Az ileride yemyeşil ekinlerin arasındaki kavak ağaçlarının dibinden akan buz gibi sudan içer ve orada yatıp uyuyakalır.
Divanlı köyünden akrabalarını ziyaret edip köyüne gelen P. Celal hanımıyla ekinlerini görmek için yolunu bu dereden geçirirler. Bir de ne görsün! Arkadaşı Topçulu Çavuş, kavaklarının dibin de derin bir uyku çekmektedir.
P.. Celal hanımına dönerek;” Çavuşa bir şaka yapalım” der.
Hanımının kucağında ki 6 aylık kız çocuğunu alır, uyumakta olan Çavuş’un kolları arasına usulca koyar ve uzaklaşıp ekinlerin içine saklanıp bir müddet beklerler. Biraz sonra çocuk Çavuşun kolları arasında ağlamaya başlar.
Birden gözlerini açan Çavuş irkilip, ürperir herhalde ben rüya görüyorum der. Daha sonra rüya görmediğini anlayınca aklına ilk babasının sözleri gelir. Babası ulu kavağın dibine yatma, cin çarpar dediği aklına gelmiş.
Bu durum karşısında ne yapacağını şaşıran Çavuş kan ter içinde kalır. Korkar, titrer;” Eyvahhh! Beni cin çarptı” der.
Çavuş;” Olsa olsa bu çocuk cin yavrusudur. Issız dere de başka ne olur” der. Kucağında ki çocuğu usulca yere koyar ve arkasına bakmadan kaçarken çocuğun annesi Zeynep Hanım bu şakaya daha fazla dayanamaz. Ekinin içinden çıkarlar kocası P.. Celal’e,” Elin adamının ödünü kopardın ocağı yanasıca” der.
Daha sonra Çavuş Ağ’a,” Korkma, kaçma bizim herif sana şaka yaptı “der de Çavuş gene de kendine gelemez bir müddet. Daha sonra korkan Çavuşu sakinleştirirler, elini yüzünü yıkatırlar, damağını kaldırır usulca bir tokat vururlar ondan sonra otururlar muhabbet ederler.
Bu durumu yaşayan Çavuş,”Böyle şaka mı olur? Aklım çıkacaktı. Ödüm koptu. Ne yapacağımı nereye basacağımı bilemedim. Ocağın yansın emi P.. Celal.”
O günden sonra Topçulu Çavuş başından geçen bu olayı herkese anlatır, dilden dile tüm köye yayılır. Bugüne kadar geçen zaman diliminde Çavuş Ağaya hala nasıl çocuk doğurdun diye şaka yaparlar. Bu hikâyeyi ne zaman hatırlatsalar o da erinmeden usanmadan bunu ballandıra ballandıra anlatır.
Bugün 93 yaşında olan ihtiyar piri vari Çavuş kayınpederime bu olayı hatırlattım ama hey gidi günler hey! Ne anlıyor ne de dinliyor.
Vesselam… 3 MART 2022 PERŞEMBE
