ÇAPANOĞLU’NDA CENAZE

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz gün yakın bir dostumuzun annesi hakkın rahmetine kavuştu. Bir gün öncesinden devam eden karla karışık yağmur, bütün şiddetiyle devam ediyordu. Cenaze için Çapanoğlu camine paçalarımı sıvayarak gittim. Öğle namazına müteakip, camiden cenaze namazı kılmak için çıktığımızda, yağmur artarak devam ediyordu. Caminin avlusunu dolduran yüzlerce insan arasında bir kaç şemsiyeli. Vali, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü ve korumaları. Geri kalan cemaat üstü açık avluda yağan yağmura maruz kaldı. Caminin boşalması nereden bakarsanız 10 dakika sürüyor. Suyumuz çıkmıştı. Islandık ama seve seve bir dini vecibeyi yerine getirmek için geldik, bir dostun cenazesine. Bu ne ilk nede sondur. İnsanlar doğacak, büyüyecek ve sonunda ölecek. Ölüm bu, saati geldiği zaman ne bir dakika önce, nede bir dakika sonra. Hani var ya, “Küllü nefsin zaikatül mevt.”(Her nefis ölümü tadacaktır.) Amenna ve saddakna. Tecelli ediyor, günü gelen, vadesi yeten dünyasını değişiyor. Yaz demeden, kış demeden, kar, yağmur yağmış, fırtına çıkmış nafile. Gereği yapılıyor. Cami avlusunda her cenaze namazında yazın sıcağı kavuruyor, kışın soğuğu üşütüyor. Hele tipi, fırtına birde yağmur olursa üstüne üstelik. Bunun çözümü yok mu? Bu güne kadar çözüm noktasında hiç kimse ne bir şey söyledi, nede bir önlem alındı. Kimseden ne bir ses, nede bir seda çıkıyor maalesef. Yaklaşık bir yıl tadilat ve tamirat için cami ibadete kapatılmıştı. Camimiz Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülküdür. Onu da millet yapmıştır, tarihi eserdir, Anıtlar Kurulu’ndan izin almadan hiç bir şey yapamazsınız. Öyle deniyor. Oysa şadırvanın batısında avlu duvarı yıkılarak genişçe bir kapı açıldı. Kötü mü oldu? Kime ne zararı var? Akıllıca bir iş değil mi yapılan? Tarihi esere zarar mı verildi? Şimdi esas söylemek istediğim şudur. Bu teklifi vakıf yetkililerine bir Yozgatlı vatandaş olarak söyledim. Maalesef olumlu bir cevap alamadım. Diyelim ki bir cenaze var. Dışarıda yağmur yağıyor, camide bulunan bin kişi olduğu yerde ayağa kalkarak cenaze namazını nasıl kılabilir? İşte cevabı. Caminin mihrabının solundaki veya sağındaki mevcut penceresi açılır, kapanır bir hale getirilmesiyle mevcut mezarların bulunduğu yere birkaç tane seyyarda olabilir, musalla taşı veya profilden açılıp kapanabilir bir şekilde tabutların konacağı bir düzenek yapılabilir. Açılan bu pencereden görevli İmam Hatip cenazeleri mezarlık kısmında çok rahatlıkla kıldırabilir. Hiç kimse yerinden oynamaz. Olduğu yerde niyetini eder, namazını kılar. Dini vecibesi yerine getirilen cenaze 20 metre uzunluğundaki şadırvan tarafına sedye ile, bir kişinin iteklemesiyle, hiçbir dokuyu bozmadan, çıkıştaki cenaze arabasına verebilir. Yapılacak bu düzenleme ile 1- İzdiham önlenmiş olur. 2- Soğukta ve sıcakta insanlar rahatsız olmamış olur. 3- Cami cemaati tesbihattan sonra oturduğu yerden ayağa kalkarak cenaze namazını kılabilir. 4- İnsanlar camideki, cemaatin çıkmasını beklememiş olur. Öncelikle bu işi valimiz, belediye başkanımız, müftümüz ve diğer yetkililer yerinde inceledikten sonra, niye olmasın? Bu teklifimin uygulandığı bir yer var mıdır? Evet var. Medine’de ki Ravza-ı Mudahhara da aynı işlem yapılmıştır. Böylelikle izdiham önlenmiştir. İnsanlar mescitten çıkmadan namazı kılıyorlar. Bizde niye öyle olmasın diyorum vesselam…15 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA

ÇAPANOĞLU’NDA CENAZE
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!